Kendi gazımızla ısınmak…

A -
A +

‘Kendi yağımızla kavrulmak’ deyişinden mülhem bu başlık, ne demek istediğimizi gayet açık anlatıyor. Enerjide yüzde 90’lar mertebesindeki dışa bağımlılığı azaltarak makul seviyeye indirmek çok önemli…

 

Türkiye’nin enerji meselesinde yepyeni bir dönem…

21 Ağustos 2020’de başlayan süreç, çok önemli bir safhaya ulaşmış bulunuyor. Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfi ile doğan heyecan sürüyor. Toplamda ülkemizin on yıllık ihtiyacını karşılayacak miktardaki gazı, peyderpey üreterek kullanıma hazır hâle getirmek yolunda, zorlu ve bir o kadar da değerli bir faaliyeti sonuna kadar, planlandığı gibi devam ettirmek zorundayız!..

Başka türlü dış ticarette en büyük ödeme kalemi olan enerji maliyetlerini aşağıya çekme şansımız yok. Kendi gazımızla ısınabilirsek daha doğrusu enerjide kendi yağımızla kavrulabilirsek, ekonomik olarak çok daha büyük hamlelere imkân bulabiliriz. 540 milyar m³’lük rezerv bugün bizim için en büyük imkândır. Bunu mümkün olan en kısa zamanda ve en verimli biçimde tüketime hazır hâle getirme mecburiyetimiz var. Planlamaya göre, 2023 Şubat ayı itibarıyla, Karadeniz doğalgazının ana dağıtım şebekesine verilmesi için başlayan hummalı çalışmaların, sonuna kadar başarıyla sürmesini diliyoruz.

Bugünkü heyecan bizi yeni yeni başarı hikâyelerine de götürecektir inşallah. Kolay değil, denizin ortasından kıyıya kadar olan 170 kilometrelik mesafeye, 2.200 metre derinlikten başlayarak 45 cm çapındaki borular döşenecek. Bunun hem emek hem de maliyeti başlı başına birer mesele. Hâlihazırda üçü sondaj olmak üzere on altı gemi bu çalışmalara destek veriyor. Ve dört bin iki yüz kişi gece gündüz çalışıyor. Bu şekilde her biri 12 metre uzunluğundaki 21 bin adet çelik boru, planlanan zaman dâhilinde monte edilmiş olacak. Velhasıl dün itibarıyla, enerji maceramızda yeni bir kilometre taşını işaretlemiş bulunuyoruz.

Her şey yolunda giderse, 2023’te günlük 10 milyon m³’lük doğalgaz üretimi fiilen gerçekleşmeye başlayacak. Bunun için ilk etapta kurulan sisteme, altı ila on kuyu irtibatlandırılacak. Bu şekilde 2023 itibarıyla yıllık 3,5 – 4 milyar m³’lük gaz şebekeye verilme durumuna gelecek. Üretim oranının belirlenen programla istikrarlı şekilde artarak 2027 – 2028’de en üst seviyeye çıkması bekleniyor. Hesaplamalara göre günlük üretim 40 milyon m³ ve yıllık 15 milyar m³ seviyesinde toplam üretime ulaşılacak…

İnşallah yeni rezervlerin keşfiyle ve yeni üretim sistemleriyle bu rakam daha da yukarılara çıkar. Doğu Akdeniz’den henüz resmî bir açıklama yok. Ama her an için hem Karadeniz hem de Doğu Akdeniz’den yeni müjdeler duyabiliriz. Doğu Akdeniz’deki sahalarla ilgili uluslararası bazı konular sıcaklığını koruyor. Ama Türkiye kendi menfaatlerini yine uluslararası hukuk kuralları içinde en iyi biçimde koruyarak, burada da hakkı olan menfaatleri elde edecektir. Buna kimsenin şüphesi olmasın. Yunanistan’ın ve diğer bazı bölge devletlerinin, kendi güçlerini çok çok aşan maceralara girişmesinin sonuç vermeyeceği kısa zamanda belli oldu. Üstelik bu zaman zarfında, Türkiye’nin kararlılığı da dost – düşman herkes tarafından görüldü…

Enerji meselesi ulusal güvenlik meselesidir ve istisnasız bütün devletlerin gündeminde her zaman birinci maddedir. Rusya – Ukrayna savaşı dolayısıyla Rus doğalgazının satın alınması veya alınmamasının veyahut hangi para birimi ile alınıp satılacağının ne kadar harareti yükselttiğini hep beraber izliyoruz…

Doğalgaz rezervleri açısından dünyanın bir numarası olan Rusya’nın sahip olduğu bu avantajla, kendisine karşı çok geniş ölçekte uygulanan ambargo ve yaptırımlara karşı nasıl direnebildiğini, bırakın direnmeyi karşı cepheyi ne derece zorladığını görüyoruz… 

Rusya’nın bu konumu başta ABD ve AB olmak üzere rakip cephenin hesaplarını fena hâlde boşa çıkarmış bulunuyor. Ukrayna işgalinden dolayı Rusya’yı cezalandırmak isteyen blokun, tam tersine kendi içinde zorluklarla yüzleşmesi çok dikkat çekici bir neticedir.

Bütün bunlar bize şunu gösteriyor; Türkiye enerjide dışa bağımlılığı makul seviyeye indirmeden rahat edemez. Uluslararası meselelerde elinin iyice rahatlamasının yolu, enerjide kendi kendine yeterli olma seviyesinden geçer…

Türkiye buna hazırlanıyor. Anlı – şanlı sismik araştırma ve sondaj gemileriyle kurulan güçlü filo, bugüne kadar epey gecikerek hayata geçiremediğimiz petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinin nihayet olması gereken noktaya geldiğinin ispatı!..

Temenni ederiz ki, bundan böyle yapılacak hızlı ve verimli çalışmalarla mazide yaşanan gecikmeler de telafi edilir. Böylece sırtımızdaki yük iyice hafifler ve dünyada rekabet gücümüz her yönüyle artar…

Enerjide bu yeni dönem, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.