Bir insan yaşlandığında…

A -
A +
 Bir insan en doğal tepkilerini ya çokken ya da yaşlandığında verir...
Böyle bir yazı yazma ihtiyacımın nereden çıktığı elbette benim açımdan önemli. Bu sebep de, daha çok belirli bir yaşa gelmiş siyaset, sanat insanlarının gençlikte çok net göstermediği düşüncelerini yaşlanınca daha sert ve keskin gösterme halidir.
Dış dünyayı bu anlamda çok gözleme fırsatım olmadığı için genellikle ülkemizdeki örneklerden hareket edeceğim. Elbette kesin sonuçlar üretmek çabasında da değilim; çünkü bahsettiğim doğallığın her çocukta benzer olma ihtimalindeki kuvvet yaşlılarda olmayabilir.
Bahsetmeye çalıştığım "cesaret"in yine bence sebepleri ve sonuçları var. Bunlardan da bahsedeceğim elbette.
Bu, doğallaşan ve bütün hesaptan kitaptan arınmış hal, diğerleriyle uzlaşma arama çabası taşımadığı için "cesur" olarak da kendi içinde bir mana taşıyabiliyor. Ülkemizde pek çok isim ömrünün son demleri denecek zamanlarda bu "cesaret"leriyle bizleri şaşırtabilmişlerdir.
Tabiri caizse o güne kadar yaptıklarını yerle yeksan edecek kadar "cesaret" göstermişlerdir.
Sinema ve tiyatro sanatçısı pek çok isim daha önce sadece sanatçılığıyla ön planda durmayı yeğlerken bir anda radikal hatta neredeyse "dilin kemiği toktur" dedirten ideolojik çıkışlarıyla herkesi şaşırtmışlardır.
Aslında içlerinde belki de hep yaşattıkları ama hayata tutunma zorunluluğu sebebiyle törpülediklerini artık "ununu elemiş eleğini asmış" olarak törpülemekten vazgeçmiş olarak hissettikleri içindir.
Yine bu "cesaret"in ve "doğal" olmanın en temel nedeni sorumlu olma halinin azalmasıyla da ilgilidir.
Farklılıklarıyla tutunamayacağını ya da bedel ödeyeceğini düşünen insanların bunu göze alamaması sebebiyle ömrünün son anında, yaptıklarını yerle yeksan etmiş ya da ikiyüzlülük yapmış gibi algılanması gündeme gelmektedir.
Sanatlarıyla ve alanlarındaki icralarıyla yüreklerde devleşen pek çok isim maalesef toplumla aralarında kurduğu bu inşası zor bağı keskin ve ötekileştirici hatta kutsallara saldıran dilleriyle âdeta koparmışlardır.
Keşke bu hayal kırıklığını yaşatmasalardı. Hatta aslında para ve şöhret adına içlerinde gizlediklerini "ikiyüzlü" bir tavırla sergilemeselerdi.
Doğallık ya da cesaret yaşlılıkta, çocukta durduğu kadar saf ve masum değildir maalesef. Öncesi olmadığı için ikiyüzlü olmayan ve gerçekten de sorumlu olmadığı için suçlanmayan çocuk gibi değildir yaşlılık.
Üstelik çocuğun kazanacağı deneyimlerle kendini telafi etme fırsatı hâlâ elindeyken yaşlı onu da kaybetmiştir.
Oysa "ya göründüğü gibi olan ya olduğu gibi görünen" bir hayat, her riskten arınmış bir hayattır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.