Duygusal yenilmezlik ve liderlik

A -
A +
Türkiye, uzun bir dönemden beri farklı terör örgütleri eliyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu manada farklı gibi görülen örgütlerin, aslında ortak bir amaç etrafında hareket ettiklerini, hatta koordineli olduklarını gösteren pek çok iz ya da emare, gün gibi aşikârdır.
Bu terör yapılarının hareketleri, artık gizlenemez derecede arkalarında kimlerin olduğunu da gösteriyor. İnkârı mümkün olmayan durumların itirafları da zaman zaman içimizi acıtan bir zeminde gerçekleşiyor.
Son günlerde konuşulan ve medyaya da açık kaynaklardan ulaşan itiraflardan biri, bir Amerikalı generalden geldi; “DEAŞ’ı biz kurduk ve onu bir çekiç olarak kullandık” dedi. Bir diğer itiraf ise J. Biden’dan. O ne diyor; “Obama’yı askerî  güce ikna edemeyince Esad’a karşı DEAŞ’ın güçlenmesine izin verdik.”
İtiraflar, âdeta günah çıkarmak adına yapılanların çok küçük bir kısmına tekabül ediyor. Daha PYD’ye yapılanla ilgili bir itiraf duymadık. Ama onu da biz soralım. Peki ey ABD! PYD’yi ve onun bağlantısında olan diğer terör yapılarını kime karşı destekliyorsun?
Onlar söyleyemese de biz neyin ve kimin, neye ve kime karşı desteklendiğini artık gayet iyi biliyoruz. İçimizde kimlerin ne için beslendiğini de FETÖ ile çok sarsıcı bir gerçek olarak öğrendik. Oyunlar bir bir deşifre oldu, oluyor.
Gerçeklerin üzerini örtenler, bu saatten sonra sadece kendileriyle “körebe” oyunu oynayabilirler. Zira gözleri bağlananlar sürüklenmeye çalışıldıkları acı fotoğrafı çok net bir şekilde görmüşlerdir. Elbette belirli bir dönemde “inanma”nın getirdiği bir yıpranma olmuştur. Fakat bu yıpranmayı kat be kat aşacak enerji de 15 Temmuz ruhuyla dirilmiştir. Millet, duygusal anlamda yenilmediğini net olarak göstermiş ve neredeyse bütün duygusal kayıplarını tamir ederek çıkmıştır.
Düzenli saldırılarla “uzatılmış savaş” strateji kullanarak milletin duygularını kırmaya ve onları, önce zihinlerinde yenmeye çalışanlar şunu iyi bilmelidirler. Toplum, bu zeminde enjekte edilmek istenen negatif duygulara yenilmemiş ve derhal eski ve sağlıklı yapısına dönebilmiştir.
Bizi fiziksel zeminde asla “altedemeyeceklerini" bilenler, hiç kuşku yok ki duygusal zeminde yenmeye çalışıyorlar. Duygusal zeminde yenildiğimizde de bizi onlar değil, kendi kendimizi yenmiş oluruz.
“Duygusal yenilmezliğin” oldukça yüksek olduğu uzun soluklu mücadelede, her zaman en yukarıda olan ve kararlılığıyla dünyanın pek çok yerinde iltifat gören bir Cumhurbaşkanının liderliği de son derece önemlidir. Bütün parçalamak isteyenlere karşı milletini etrafında birleştiren karizmatik bir liderlik, tüm planların çökertilmesinde son derece önemlidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.