PAPAĞAN

A -
A +
Papağan olmak kötü mü? Ne alâkası var. Yeter ki doğru kapının papağanı ol. Ehl-i sünnet büyüklerinin sözlerini tekrâr edip durmak ne güzel bir ameliyye. Ciğeri beş para etmeyecek gürûhların gönüllü köleliği elbette büyük ahmaklık. O cenâhdan gelen lağım kokularını daha da dayanılmaz hâle getirerek yaymak şübhesiz büyük nasîbsizlik. Üstelik bu konuda yazılı veyâ şifâhî bir emir beklemeden. Bugün mimikleri ta’kîb etmeyi de aşdılar. Sâhiblerinin aklından geçeni okuyup (!) derhâl uyguluyorlar. Bilmiyorlar ki hepsinin devri geçdi!
 
Çok geri kafalılar. Yeryüzünü yüz sene öncenin dünyâsı zannediyorlar. İdealleri bir asır öncesine âid. Hâlbuki ışıltılı Paris, diliyle birlikde çöpe gitdi. “Mersi”yi kullanan kaldı mı? Biraz “pardon” devâm ediyor. Londra ayakda mı? Çokdan yerle yeksân oldu. Memleketimizde ona olan ilgi gözlerini yeni açmışlara mahsûs. Hani köyden indim şehire dedikleri şey. Washington elli sene öncenin rakîbsiz gücü değil. Sâdece en güçlü kabadayı o kadar. Bunun ma’nâsı şu: Diğerlerinden ikisi bir araya geldi mi kolaylıkla burnunu kırabilir. Bu ise her şeyin sonu demekdir. Karizma bir kerre çizilmeye görsün. Gerisi gelir. Kovboyun karşılık verebilme imkân ve ihtimâli olmaz. Kendi ülkesine sıçrayabilecek bir harbi göze alamaz. Holywood filmleri senelerce beynimizi yıkadığı için anlamakda zorlanabiliriz ama kızılderili kâtillerinde böyle bir potansiyel yok. Hem de hiç. “Onlara soran kim? Yahudinin emr-i vâkisiyle kendilerini ateşin ortasında bulurlar” diyebilirsiniz. Lâkin kazın ayağı öyle değil. Böyle bir gelişme okların adresini değişdirir. Hiç olmayacak ittifaklar kurulur. Para babaları ne var ne yok her şeylerini kaybeder. Vandalizmin yüz elli yıllık dünya krallığı tuzla buz olur!
 
Cem’iyyetimiz seksen milyon müstakil hücreden müteşekkil olduğu için her birinin olgunluk yaşı farklı. Birinin tamamladığı vetîreye diğeri daha yeni başlıyor. Batı kompleksi konusunda hücrelerimiz farklı menzillerde bulunuyor. Bırakın ortasını işin başında olanlar bile var. Osmanlı asâletini temsîl edenler bu fırtınadan sağ sâlim çıkdı. Hiç zarar görmedi diyemiyoruz fakat gövdeyi muhâfaza etdi. Dolayısıyla garba olan ilginin aynen devâm etmesi görüntüden ibâret. İnsanımız biraz yavaş da olsa bu girdâbdan kurtuluyor. Bakalım bütünüyle selâmete çıkmamız ne kadar vakit alacak?
 
Gâlibâ son hâdiseler bu gidişi hızlandıracak. Batı cebhesinin entrikaları uyanmamızı çabuklaşdıracak. Dâhilde ve hâricde yaşadıklarımız bizi kendimize getirecek!
 
Güçlendikçe karşı cenâhın küçüldüğünü göreceğiz. Bahsetdiğimiz aşağılık duygusu aslında hemen tamâmiyle zayıflığımızdan ileri geliyor. Dengeyi kurunca, ileri geçince kompleks de kalmayacak! Haşmetle geri dönünce taşlar yerine oturacak! Orkestra susacak, mehter vuracak! O gün herkes İstanbul kaldırımlarını arşınlamak için can atacak! Sarığımız sakalımız moda olacak!
 
Garbın papağanları küçük akıllarınca bu söylediklerimize tebessüm ediyor. Ne gam! Bilsinler ki biz de onların tebessümlerine tebessüm ediyoruz!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.