TUZAK

A -
A +
Mayın tarlasında ilerliyoruz. Ne kadar güzel. Demek ki düşmanımız çok. Demek ki hâlâ kıymetliyiz. Kimse çürük elmaya dönüp bakmaz. Lâkin âgâh olmak zorundayız. Hem de fazlasıyla. Uyanık demiyoruz çünki bu kelime fevkalâde sevimsiz…   Hiç ummadığımız noktalardan geliyorlar. Açık uçlu soru böyle bir şeydi. Sonu gelmeyecek kavgalar enerjimizi tüketecekdi. Birbirimizin saçını başını yolarken yanı başımızda olup bitenleri ıskalayacakdık. Mübâlağa etdiğimizi düşünenlerin haklı çıkmasını isteriz. Ne var ki bu ihtimâl neredeyse sıfır. Fâiller hiç şübhesiz 2019 seçimlerini hedef almışdı. Kaynatmaya çalışdıkları fitne kazanının altını harlayacakdı açık uçlu soru. Elbette dolmuşa bindirilen nice ahmak da oldu. Vatan kurtarıyoruz havasına giren bu zevât harâretli konuşmalar yapdı. Hangi değirmene su taşıdıklarını anlayamadılar. O kadar soru kim tarafından nasıl değerlendirilecekdi? Kıstas problemi nasıl çözülecekdi? Kâğıt üstünde atıp tutmak kolay da er meydânına çıkılınca ne yapılacakdı? Soru açık uçlu olacağına göre bu bohçayı kim bağlayacakdı? Birinin kafasına yatan cevâb diğerini iknâ edebilecek miydi? Zor, zor, zor, hattâ mümkin değil. Netîceler açıklanınca bilgisayarlara savaş açan bu toplum acabâ o gün ne yapacakdı? Hâdiseler Halk TV’de, Sözcü’de, Hürriyet’de nasıl yankı bulacakdı? Cumhuriyet nasıl bir manşetle çıkacakdı? Ne ise ki cumhurbaşkanı tam zamanında müdâhale etdi. Kazanı devirdi, altına sürülmek üzere hazırlanan odunları dağıtdı…   Cam filmi mes’elesi de aynı senaryonun sahnelerinden. Birkaç ay arayla iki zıd karar çıkdı. Bununla “ne yapdığını bilmeyen iktidâr” imajı çiziliyordu. Hedef tahtasındaki isim yine Erdoğan'dı. Altı oyulacak, düşmesi beklenecekdi? Olmadı zîrâ yine oyunu görmüşdü. Tabîî kaç kişi cam filmi takdırdı ve sökdürdü bunu bilmiyoruz. Hadi parasından vazgeçdik, yaşanan sinir bozukluğunu kim telâfî edecek? Üstelik vazgeçdik demekle olmuyor. Harcamayı yapan biz değiliz. İnsanların o soğuk günlerde camlarını indirip polisden kaçmaya çalışması bir vâkıa. Gülmek ağlamak hâdiseyi ortadan kaldırmıyor. Cezâların ibtâli için mahkemeye başvurmak gerekiyormuş. Bunu kaç kişi yapar? Sizi bilmem ama ben yapmam. Devlet uygun gördüğü bir bankaya cezâ kesdiği kişi adına bu parayı yatırsa ne olur? Takdırma ve sökdürme ücretini de unutmadan. Ben hatâ yapdım diyorsan sonuna kadar gidip bu işi düzeltmek zorundasın! Cezâ kesilmediği hâlde sökdürenlere ne yapılabilir buna dahi kafa yormak lâzım.   MTV mes’elesi ayrı bir komedi. Artık bu mevzûya girmeyelim. İş iyice dallanıp budaklanır…   Geldiğimiz noktada küçük hesâbların yeri yok. Memleket nâmına düşünmek zorundayız. Ba’zı şeyleri Türkiye olarak bütün çenberleri kırdığımız güne saklayalım. Düşmanın zayıf ânımızı beklediği çok açık. Daha doğrusu beklemiyor, sık sık yokluyor. Bir boşluk bulsa hançeri saplayacak. ABD’li albay Ryan Dillon’un “Afrin’e saldırırsa Türkiye’yi vururuz” tarzındaki açıklaması ölüm dâhil her şeyi göze almamız gerekdiğini ortaya koyuyor. Başka bir ifâde ile safları sıklaşdırmanın tam zamanı.   Çere çöpe bakmanın vakti değil!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.