Galatasaray'ın hocaları!
4 Aralık 2014 01:00
Galatasaray, Gaziantep deplasmanına Brezilya Milli Takımı'nın kaleci antrenörü Taffarel yetkisinde gidiyor. Sonra aynı Galatasaray'a, bizim milli takımın yardımcı antrenörü teknik direktör oluyor. Ne manzara ama... Bu ülkeye ilk Avrupa Kupaları'nı getirmiş, Batı'ya açılan pencere unvanını kazanmış Galatasaray acaba önümüzdeki Mayıs'ta nasıl bir başkan ve yönetimin çatısı altına girecek doğrusu çok merak ediyorum...
Bu kaçıncı ayrılış!
Efendim; Aziz Yıldırım, yanlış hatırlamıyorsam koleje "Bir milyon üye" pompalaması konuşmasının bir yerinde, "Bu Mayıs'tan sonra bir dönem daha başkanlığa adaylığımı koyacağım" dediler. Yani 2018 final diyorlar. Sizce? Bu Aziz Bey'in tam beşinci ayrılış mesajı... Birincisi Oğuz Çetin döneminde 0-0'lık Göztepe maçından sonra. İkincisi yayıncı kuruluş ekranında sunucunun yanında gözyaşı döktüğü sırada verdiği mesaj (Senaryo Kalamış sahilindeki bir restoranda yazılmıştı.) Üçüncüsü bir profesyonelin eşi ile birlikte düzenlediği kulüp kapılarına dayanan bayan ağırlıklı yürüyüşün öncesi. Dördüncüsü 2006'da kaçan şampiyonluğun ardından Ertuğrul Özkök'e Hürriyet'te tam sayfa yayınlayan röportajda verdiği mesaj (Ardından basın toplantısı yapıp gittim demişti.) Beşincisi de bu... Eh, ayrılış mesajlarına Yargıtay ve benzeri hukuk merkezlerinden de bir sınır olmadığına göre, devam!
Hamza'ya yakışır mı?
Hamza Hamzaoğlu, Akhisar'ı Süper Lig'e yükseltti ve orada yüzde 85'lik bir oranla ikinci lig oyuncularıyla yürüdü. Bilal gibi benim 10 sene beklediğim bir oyuncuyu, bana göre Emre'yle birlikte ülkenin en iyi orta alan yöneticisidir yıldız yaptı. Niasse gibi bir sokak arası Afrikalıyı 150 bin dolara alıp, bir sezon sonunda 6,5 milyon avroya sattı. Gekas gibi kendi ülkesinin bile artık bitti dediği adamı yeniden sundu... Ben bu Hamza'nın Akhisar'a heykelini yaparım da, ne Gekas'ı, ne Bilal'i, ne de durmadan koşan ikinci lig elemanları olmayan Galatasaray'da ne yapar, bunu da merak ederim doğrusu... Sneijder için Dünya Kupası'nda yaptığı yorum mu? Ne yani yağcılık mı yapsaydı?
Yapma be İsmail Hoca!
İsmail Kartal, kulübeye oturttuğu Mehmet Topal'ı, madem ki oraya kadar gelmiş, ilk on birde oynatıp rakibe her türlü üstünlük sağladıktan sonra kenara almayarak büyük hata yaptı. Hele hele maç sonrası rakibin yere yatan oyuncularından yakınması vardı ya, demek ki İsmail kendi tesislerinde bulunan aynalarla dargın... Yahu hoca, senin Gökhan Gönül'ü geçse geçse Galatasaraylı Eboue geçebilir ancak...
Nerede eski yönetimler!
Eski yıllarda, takımını yok yere sahada eksik bırakıp oyundan atılan oyuncular için yönetimler ciddi cezalar keserlerdi. Tabii ki ağırlıklı olarak para cezaları. Peki, hem takımı için, hem de ülkemiz için çok önemli Yunan maçında takımını 10 kişi bırakıp beraberliğe takılmasında rol oynayan Atiba'ya öpücük mü konduruldu? Eskişehirspor'un her an maçı alıp göstereceği açıkça ortadayken hakemlerle dalaşıp atılan Emre'ye ne yaparlar sizce? Yanağını okşayıp, "Hadi koçum bir daha" mı derler? Hani oyuncular akıllarını başlarına alsın formülüdür. Ve çok eski ve de geçerlidir.
Trabzonspor'un yeni formülü!
Ersun Yanal'la Trabzonspor silip süpürüyor... Ona üç, buna dört... İyi güzel! Bu kadro zaten kaliteliydi de, oyuncu tercihlerinde arızalar oluyordu ve de Cardozo sanki henüz golcü kıvamına gelmemiş gibi kulübeye çakılıyordu. Ersun Yanal'ın seçimleri ilgi çekici... Savunmada ne kadar yabancı varsa yer alıyor. Son yabancı hakkı ise Cardozo'dan yana... Constant gelince ne olur? Avrupa'da yola devam... Orada bizim pasaportu olmayan herkese yer var da, bizim ligde yok... Vahid amca biraz da buradan yandı. Merakım odur ki, Constant da döndüğünde bizim ligle, Avrupa arası hangi fotoğrafları göreceğiz.
Mecburcu teknik adamlar!
Hani bir oyunda mecburcu vardır ya, işte teknik adamlarda da bunlardan çok var. Bilic, Karabük'te önce Demba Ba'yı, üç dakika sonra da Sosa'yı çıkardı. Maç da gitti gidiyor oldu. Hakem amcam Karabükspor'un attığı nizami golü verse, yandı gülüm keten helva... Dahası Demba Ba'nın atığı iki harika gol de güme gidecekti.