Ayıplı futbol

Şampiyonluğun geçen hafta ciddi yara almış adayı Fenerbahçe, hayli kritik eksiklikleriyle geldiği Konya'da daha 7. dakikada bir kaza golü yiyorsa, kime sorsanız "Düşme potasından uzaklaşmaya çalışan Konyaspor maçı alır götürür" der. Peki, bu gerçek midir? Kesinlikle hayır.

Çünkü Konyaspor golü atan oyuncusu Mahlangu başta olmak üzere, Hasan Kabze ve Djalma üçlüsüyle hemen hemen 8 kişi oynadı. Hal böyle olunca Fenerbahçe'nin bu maç için hatalı kurulmuş orta sahası bile hayli rahat bir maç çıkardı. Hele hele Emre ile daha öne oynama özelliklerine sahip olan Fenerbahçe, bu maçı beraberliği getirse de aslında kazanması gerekirdi.

Tabii ki Caner gibi ezip geçen bir çizgi oyuncusundan mahrum kalmak rakibin kenarlardaki önlemlerinde daha biraz gevşek davranmasına da yol açtı. Şunun altını hemen çizmek lazım. Ligin düşme hattında bulunan takımlar içinde izlediklerimin en kötü futbol oynayanı galiba bu Konyaspor.

Hele hele Aykut Kocaman'ın o öndeki üçlüsünden iki tanesine 75 dakika tahammül göstermesi de bana göre çarpıcı bir eksiklikti ev sahibi adına.

İsmail Kartal'ın 66. dakikada Meireles'i alarak Webo ile dörtlü forvete dönüşü çok kişide "Eyvah, Fenerbahçe intihar ediyor" yorumları yaptırdı ama karşıda böyle bir kurguyu cezalandıracak ne takım vardı, ne de o takımın oyuncuları.  Kaleci Kaya önündeki dörtlüyle direnmeye çalıştı ama takımın geri kalanı Aykut Hoca'nın da uykudaki haliyle Fenerbahçe'ye "Yenilgiden çık gel ve beni yen" davetiyesi sunar gibiydi.

Bu arada Konya takımını bu kadar ciddi eleştirirken Ömer Ali denen genç arkadaşın da tek başına var olma savaşı vermesi de dikkat çekiciydi.

Hakem Ali Palabıyık maç öncesi tarafların başkanları tarafından hakemlik müessesesinin zıpkınlanmasından etkilenmemiş olarak düdük çalıp, en azından bu kötü futbolun güzel süsü olarak kaldı.