Az oynadık çok kazandık

Milli Takım, dün akşam Prag'da Konya'da oynayacağı maç için istenilen, beklenilen yani bizim yüreğimiz ve kafamızda ne varsa hepsini fazlasıyla kazandı. Baraja dayanmak için artık sadece İzlanda karşısında tek bir puan dahi yetiyor olacak. 

Maçı şöyle bir yeniden oynatsak, Milli Takım'ın dün akşamki tarihi başarısında bence üç oyuncunun aslan payı vardı. Bunlar; dörtlü alan savunmasına dayalı çağdaş sistemin olmazsa olmazları olan tandem oyuncuları Serdar ile Hakan Balta ve de ön liberomuz Selçuk idi. İki bekimiz, oyunda iki defa göründü, birinde penaltı kazandık. Ön kenar oyuncularımız hemen hemen hiç yok gibiydiler. Bir başka golü de olmayan bu iki oyuncunun ortak mesaisinden kazandık. Ozan ile Oğuzhan sadece koşup didindiler ama çok aktif oynayan, sürekli saha boşaltıp arkadaş bekleyen buluştuğu topları da hiç de kötü kullanmayan Cenk oynamayanların kurbanı oldu diyebilirim. 

Rakibimiz Çekler oyuna çok etkili çıkıp alanımızda çok hareketli oynayarak hemen hemen her akında yüreğimizi ağzımıza getiren ama ne tuhaftır ki, bütün bu şık özelliklerine rağmen topu gol yapabilecek oyuncuyu bir türlü seçemediler seçer gibi oldularsa da 53'te oyundan çıkan 19 numaralı sarışın oyuncularının saçmalamasıyla sonuçlandıramadılar. Futbol en cilveli oyundur diye neredeyse keşfedildiğinden bu yana konuşulur, yazılır. Dün akşam bir kere daha Cenk'in oyundan çıkıp Arda'nın "çaktırmadan" o bölgede görevlendirilişine rağmen biz maçı kazandık. 

Bakalım en azından başladığımız gibi bitirebileceğimiz bir maçı sezonun en muhteşem seyircisi Konyalılara izlettirebilecek miyiz? 

Neden olmasın diye cevap vermek, tabii ki içimizde alev alev yanıyor. Yalnız rakip İzlanda'nın fizik olarak Çekler kadar ikili mücadelelerde kolay devrilmeyeceklerini göz önüne alarak pas ve koşularımızı ayarlamalıyız. Baraja çıkarsak biz bu barajlardan çok geçip organizatörlerin ülkesine gittik diye hatırlıyorum. 

MAÇIN ADAMI: Serdar Aziz 

KIRILMA ANI:Kazandığımız penaltı