Rakip olunca maske düşer

A -
A +

Fenerbahçe'nin karşısında Mersin gibi bitmiş bir takım, G.Antep gibi ne yaptığı belli olmayan bir ekip yoktu. 

Fenerbahçe'nin, hani kader bağlayınca derler ya zirveyle olan yakınlığını veya uzaklığını belirleyecek rakip yine Başakşehir oldu. Abdullah Avcı'nın takımı dün akşam günümüz futbol tekniklerinin hem savunmada hem hücumda en randımanlı şekilde nasıl oluşturulup, nasıl sürdürülüp, nasıl sonuçlandırılacağının adeta dersini 70 milyon avro maliyetli takıma verdi. 
Peki, buna karşılık şampiyonluk adayı ne yaptı? 
Kenardaki büyük hocasının ne önerdiği belli olmayan anlayışıyla sadece pas gevelemesi yaptı diyebiliriz. Tabii burada Fenerbahçe'nin bu dramatik duruma düşmesindeki en büyük kabahatli de, son 3-4 maçta küme düşmüş ya da ülkenin en zayıf takımlarına attığı gollerle neredeyse efsane takım sunmaya çalışmış spor basınıdır. Futbolun sadece tek takımla değil iki takımla oynanış gerçeğini reyting ve tiraj hevesiyle okuru ve izleyiciyi kandırarak anlatmak dün akşam ne yazık ki bir kere daha meslektaşlarımın büyük bir bölümüne ders olarak geri döndü. Çünkü Fenerbahçe'nin karşısında Mersin gibi bitmiş bir takım, Gaziantep gibi ne yaptığı belli olmayan bir ekip yoktu. 
Daha ikinci dakikada kaleci Volkan'ın zamanında çıkışıyla maçı peşin peşin kaybetmekten kurtulan Fenerbahçe, dakikalar ilerleyip de 'artık kazanma vaktidir' diyerek bütün savunma önlemlerini çözdüğünde yazımın başında da değindiğim gibi Başakşehir'in kontraya çıkmadaki özellikleriyle hemen 2-0 yenik duruma düştü. Bu maçta en çok üzerinde duracağımız şey Fenerbahçe'den işe yaramaz diye kapının önüne konulanların ne yapacağı idi. Emre çıkana kadar her türlü oyun yönetme ustalıklarını sergiledi, Bekir de kariyeri ve yapısı itibarıyla yapabileceklerini yaptı. Peki, ya kaleci Volkan; yani Milli Takım'ın kalecisi Volkan? Birçok pozisyonda Milli Takım'ı ne kadar hak ettiğini bir kere daha ispatlarken kendisine dün akşamki 20 metre gollerini yiyen Demirel'i tercih ederek ayıp edenleri de sanırım utandırmıştır. 
Benim dün akşamki oyunda Başakşehir aleyhine yapacağım yegane değerlendirme 2-0'dan sonra makaraya başlayarak hem Fenerbahçe'ye ayıp edişidir hem de maçı tehlikeye sokuşudur. 
İki satır daha yazıp noktayı koyayım; Van Persie, yani ayakta uyuyan prens, penaltıyı da sonunda kaleciye teslim etti. Hakem Fırat Aydınus da Mehmet Batdal'ın özellikle Kjaer tarafından dövülüşünü seyrederek büyük bir hakemlik ayıbı işledi. 

MAÇIN ADAMI

Edin Visca

KIRILMA ANI

Bir beş dakikacık!

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.