Cüneyt'ten ve Buffon'dan dersler

A -
A +

Yazıya nasıl başlasam, Ömer Çetin telefon edene kadar karar vermemiştim. Ama bu maçın hakemi bizimkilerse o zaman oradan başlayalım.
İlk defa bir müsabakanın hakemi ile ilgili bazı notlar tuttum. Cüneyt Hocam ilk yarı 12, ikinci yarı 11 faul çalmış, ikişerden de dört sarı kart göstermiş. Hiçbir şekilde avantaj kesmemiş, hiçbir şekilde dünyaca ünlü bazı yıldızların ağız ve kol hareketleri yangınına kapılmamış, dolayısıyla yeni bir 8.5 puanlık maç yönetmiştir. Pozisyonlara yakınlığı, gördüğüm kadarıyla iki takımın futbolcularını da zaman zaman şaşırtmıştır. Zaten müsabaka başlamadan önce çıkış tünelinde her iki takımın da birçok futbolcusu Cüneyt Çakır'a sarılmış, iyi şanslar dilemiş; hatta İtalya'nın ilk golünü atan oyuncu iki-üç dakikalık bir de muhabbet yapmıştır. Bu son çizdiğim tablo net ve açık olarak şu demektir: Cüneyt Çakır çok süper bir hocadır ve biz futbolcular ona çok güveniyoruz... Şöyle Cüneyt hocayla ilgili bir toparlamayla bu kısmı bitirmeye kalkarsak; finale rezervasyon yapılmıştır. Tabi bu arada yardımcı hakemlerimizi de, çizgi hakemlerimizi de Cüneyt Hocayla uyum içinde çalıştıklarından dolayı kutlamak gerekir. 
Şimdi buraya bir soru ile nokta koyayım diyorum. Dün akşamki bu müthiş rakiplerin müsabakası yerine hadi benzeri olan diyelim üç büyüklerden ikisinin maçı yönetilmiş olsa idi akşam ekranlarda sabah da gazetelerde nasıl da yakmıştık bu beş hakemimizi. 
Gelelim maça... İspanyol takımı bana göre Real Madrid ve Barcelona karışımı geri dörtlüsü ile orta sahasını bildiğimiz biçimde çalıştırmaya gayret etse de öndeki sağır takım arkadaşları yüzünden yarı yolda kaldılar. Buna karşılık İtalyan takımının en çarpıcı oyun planında belki de hiç kimsenin değinmeyeceği bir özellik vardı. O da üçlü savunmanın önündeki beşlinin kenarları sırtları İspanya kalesine dönük gibi olsa da kendilerine kullanılan bütün çıkış toplarını birde yani tek pasta İspanya savunmasının üzerine ve içine attılar. Her iki santrforu ateşlediler hem de dönmesi muhtemel topları orta sahaları yüzleri dönük hareket ettiği için yüzde 80 oranında kazandılar. Tabi ki İtalyan savunma anlayışı forveti olmayan bir İspanya'ya Real ve Barcelona'da rastladığımız kolaylıkları sunmadı. Bazı kaçakları da 39 yaşındaki Buffon önledi. 
Bu arada son iki satırı da Buffon için yazayım. Baktım yayıncı kuruluşlarımız yaşından, tecrübesinden, ilk oynadığı milli maçtan, ıvır-zıvırdan söz edip durdular. Ama en önemlisi neydi biliyor musunuz? Bu Buffon takımı Juventus şampiyon olmasına rağmen küme düşürüldükten sonra en önemli oyuncular Torino'dan kaçarken, "Ben gitmiyorum, kalıyorum" diyerek gerçek forma aşkıyla, hakiki kulüp profesyonelliğinin ne olduğunu bütün dünyaya haykırmıştır. Zaten ertesi sene de birinci lige avdet etmiştir. 

MAÇIN ADAMI

Gianluigi Buffon

KIRILMA ANI

İlk İtalyan golü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.