Manchester United’dan örnek alınız!

A -
A +

Geçtiğimiz günlerde, yani transfer resmen başladığında, İngiltere’nin belki de bir numaralı, dünyanın da ilk beşinde sayılan kulübü Manchester United, 22 yaşında bir İsveçli stoperi transfer ettiğini açıkladı. Anlaşılan o ki bu ünlü kulüpler bizimkilerin çok gerisinde kalmışlar. Çünkü bizimkiler genelde 30’u aşmış ve de avroda üç-beş milyonu sollamışların peşindeler. İşte bu iki faturayı yan yana koyduğunuzda kalite, akıl, planlı programlı ne demektir ortaya çıkıyor...

Dikkat futbol kaçıyor!

Konfederasyonlar Kupası, Dünya Kupası öncesi organizatörün halini anlama adına düzenlenir. Statlar ne durumdadır, sahalar iyi midir, deplasman zorluğu var mıdır, konaklama ve idman tesisleri iyi midir gibi ögeler inceleme altına alınır. Bu defa da ilaveten video hakemlik vardı. Yani rezillik! Bakınız buradan şimdiden yazıyorum; yarın seyirci tribünlerden kaçarsa, hatta hatta ekrandan da uzaklaşırsa şaşmayın... Futbol öylesine büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır ki, ne transfer heyecanı kalacaktır, ne de futbolcunun klasını yükseltme heyecanı... Hakemler mi? Artık sıradan birer eski sokak bekçisinden öte değillerdir.

Sadece İbrahimovic mi?

Kadıköy Çarşı’sında turumu atıyorum... Bizim İlyas’ın dükkanının önünden geçerken gözüm gazete tezgâhına takıldı. Fanatik’te bir manşet; “İbrahimovic Fenerbahçe’ye doğru...” Ben bu sütunlarda çok defa yazdım; “Yarın veya kısa bir zaman içinde Ronaldo ile Messi’nin de İstanbul’a doğru yola çıktıklarını okursanız şaşmayınız” diye... Eh, İbrahimoviç zat-ı muhteremleri sıraya girmişler bile... Zaten UEFA’nın o mâlum mali balyozu bize işlemediğine göre neden böyle bir haber yapılmasın ki! Merakım odur ki, o günkü bu gazete ne kadar sattı? Daha doğrusu tirajında son bir iki güne göre artış oldu mu? Evet ise, geçmiş olsun Türkiye!

Kaçan madalyaya yanıyoruz!

Bizim Kadın Basketbol Milli Takımı, Avrupa beşincisi oldu. Aslında o rotasyon denen yeni belanın peşine takılmasalardı kenardaki teknik adamlar, pekala boynumuza çok da yakışacak bir madalya takmıştık. Basketbol, neredeyse eşit güçtekiler arasında gevşeklik kaldırmaz. Ekrem Memnun ve Aziz Akkaya gibi deneyimli hocalar nasıl olur da Yunanistan’a o maçı sunarlar? Siz siz olun hocalar; son korna çalınmadan maçın kazanıldığı sanmayınız! Önümüzde Dünya Şampiyonası var. Bu, yarısından çoğu yenilenmiş ekibimiz kazanacağı deneyimle orada da madalya mücadelesi verir derim ben... Yeter ki bu rotasyon belasından vazgeçilsin, bir de yeni bir uzun daha keşfedilebilsin...

 

Ah LGBT, siz çok şanslısınız!

Yukarıdaki başlıkta baş harfleri bulunan bir malum arızalı tipler derneği mi, birliği mi ne var ya... İşte bunlar geçenlerde tuttular “Yürüyüş yapalım” dediler. Hani oy kullanma, yürüyen merdiven, Lefter’i kaleci yapma arızalı Kemal Bey gibi... Neyse, polis izin vermemiş... Yahu siz LGBT mensupları; eski Gazhane, yani yeni Hasanpaşa, eski Kasımpaşa, eski Kadıköy Kuşdili, eski Firuzağa, eski Tophane dönemlerinde yürüyüş yapsaydınız, ne polise ihtiyaç kalırdı, ne de başka emniyet güçlerine... Zaten yemezdi de...Yeni Türkiye’de olduğunuza dua edin!

Geçmiş olsun Kaptan! 

Salı günü bizim Saint Joseph ekibi ile çay içiyorduk tesislerde... Yan masadan gençlerden biri seslendi; Abi, Can Bartu yoğun bakımda imiş... Hemen telefona sarılıp Sinyor’un Kızıltoprak Florence’da bulunduğunu öğrendim. Gelip görebiliyor muyum diye sorduğumda “Hayır” cevabı alıp, beklemeye koyuldum. Fenerbahçe’nin sitesine girdim, hatta başka sitelere de, Bartu’nun geçmişi ile ilgili notlara rastladım... Tabii ki ciddi eksiklikler vardı. Eh ne de olsa kulübün tarihini o kadar çok iyi bilen var ki... O kadar çok anımız var ki Sinyor’la... Annesine, babasına kadar... İlk otomobili Consul’e kadar... Taaa Şifa arsalarından başlayan, bir maçta yedi gol attığı Bostancı toprak sahaya kadar giden, hatta Kadıköy Anadolu Lisesi bahçesine varan... Neyse, bendeniz de o an itibarıyla dualarımı ettim...

Arızalı transferler ülkesi

Gomis geliyor Galatasaray’a... Ne mutlu; 32’yi bitirip 33’e basacak ağustosta... Valbuena Fenerbahçe’ye geldi... O da eylülde 33’ü bitirip 34’e basacak... Belhanda, ben bu satırları yazarken gelmiş olmalıydı. O da 27’yi bitirecek. Neyse o idare eder de, ha bire kiralık gidip gelmiş kaç senedir... Neden ki? Mehmet Ekici sözleşme imzaladı. Tebrikler, hayırlı olsun! Altı aydır maç oynamayan Ekici sizce ne zaman Ekici olur? Beşiktaş mı? Sakin ve dikkatli... Ama Pepe’ye onca parayı sayarsa Mitrovic kıskanmaz mı?

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.