Van Persie tezgâhı çözülmeli!

A -
A +

Önce emekli hoca Advocaat’ın vatandaşını millî takıma çağırmasıyla başladı bence senaryo... Çünkü Fenerbahçe’den alınacak daha 5,5 milyon avro vardı. Olmaz ya, bir icraat yaparsa Van Persie, birileri çıkıp talip olur, oradan yol bulunabilirdi. Ve emekli Advocaat, on kişi kalındıktan sonra bir de Van Persie’yi oyuna almaz mı Fransa’ya karşı? Dörtlük oldular mı? Durum giderek kötüye gidiyordu. O zaman Aykut Hoca’nın büyük futbolcusu millî takımdan çıkarılmalıydı ki, İstanbul’a erken dönsün ve yeni bir sakatlık sürecine girdiğinden Başakşehir derbisini pas geçsin... Öyle de oldu... Duyduğuma göre de Aziz Bey’le Aykut Hoca Hollandalıyı karşılarına alıp konuşmak istemiş, o da “Ronaldo ve Messi’den sonra ben gelirim, buyurun” demiş... Benim senaryoya nokta Kadıköy’de konulmuş... Bravo!

Sizin repertuvarda ne var?
Benim bildiğim repertuvar şarkı okuyanın, bir müzik aleti çalanın, ya da bir tiyatronun oyunlar listesinde oluşur. Ama bizim futbolun müthiş yayıncı kuruluşunda da bir repertuvarı olan var... Süper Lig yorumcusu maç sırasında oyuncuların repertuvarından söz edip duruyor. Acaba yarınlarda ünlü bir müzik aleti çalanla, bir tiyatro kataloğu sahibi veya ünlü bir solist mi çıkacak futbol sahalarından... Yorumcunun biri FETÖ’den içeri girdi, ister misiniz biri de sahneye çıksın!
 
Emre Mor masalları!
Transfer dönemi gelirken ve de sürerken, mümtaz spor basınının yüksek tirajlı sayfaları ve rayting şampiyonu ekranları Emre Mor’u satmadıkları, kiralamadıkları kulüp kalmamıştı. Hatta bazıları “Yarın şu saatte İstanbul’a iniyor” diyecek, yazacak kadar uçtular. Sonunda bizim ufaklık İspanya’nın Celta Vigo takımının forması içine girdi. Ben diyorum ki, ey kulüplerimiz; Şu menajerlerle kol kola gezmeyi bırakınız! Alın oyuncuyu karşınıza, konuşun... Menajer ısrarında bulunursa da kapıyı gösterin. Bu kadar yahu! Ama mı? Siz anladınız değil mi?

Bir Survivor yorumcusu eksikti!
Yahu hakikaten bazen bizim mesleğin birileri tarafından yasaklanmasını isteyesim geliyor. Düşünebiliyor musunuz, Türk Millî Takımı, hayati maçlarından birini oynuyor Kharkiv’de, maçın yorumunu da Survivor denilen maskaralık gösterisinde rol almış bir kişi yapıyor. Tamam eskiden futbolcu idi ama şimdi neden teknik adamlık falan yapmıyor? Ya da işletmecilik falan gibi toplara girmiyor da, kariyerini lekeliyor? Desenize spor servisi bile olmayan ekranlara maç yayın hakkı verirseniz, kime varacakları belli olmaz!

Kabahat Arda’da mı?
Ukrayna bozgunu sonrası millî takım futbolcuları otobüse binerken bizim gazeteci arkadaşlar Arda’ya bir soru sormak istemişler. Cevap olarak da “Siz de amma...” cümlesinin devamında çirkinlikle karşılaşmışlar. Peki, kabahat Arda’da mı? Hayır! Onu, millî takımda artık oynamak istemediğini açıklamış olmasına rağmen ayağına kadar gidip yeniden millî formanın içine sokanlardadır. Dua edelim de kafayı çakmamış sorunun sahibine? Eh, benzeri vukuatı da var ya...
 

Transferin bitmeyen senfonisi!
Avrupa’da birinci transfer sezonu 1 Eylül Cuma günü bitti. Bizde mi? Taaa 8 Eylül’e kadar devam... Sebebi mi? Efendim bayram girdi araya... Tamam, 1 Eylül bayramın birinci günü idi... Peki 5 Eylül Salı akşamı bitiremez miydiniz bu masalı? Eh, kulüplerde para deniz gibi ya. Yemeyen ne?

Yabancı sayısı artmalı!
Millî takımın ünlü oyuncuları, hatta kulüpler bazındaki bana göre en iyi hocalarından biri Lucescu, 10 gündür yabancı sayısının azaltılması yolunda fikirlerini öne sürüyor. Haksızlar mı? Hayır! Peki, bu yanlış kimin eseri? TFF ile Fatih Terim Hoca’nın... Gerekçeleri neydi? Transferde yerlilerin fiyatlarının aşağıya çekilmesi... Öyle mi oldu? Yahu Boluspor 1 milyon avroya kaleci aldı be! Yerseniz!

Doğruyu bulmak için kaybetmek şart mı?
Millî takım, Hırvatları hiç pozisyona girmeden, tek golle devirdi. Güzel! Sahaya çıkan takım bir önceki maçın yine 7 değişime uğramış hâli idi. Ama sanki savunmada bu defa takımlarının yedekleri değil asiller rol aldı. Orta alanda da Emre hariç tercihler doğruydu. Önde ise Arda hata, hem Burak, hem de Cenk lüks idi. Kim bilir belki de maç bizim sahada diye yapıldı bu... Eh artık Lucescu, iki maçın eleğinden bundan sonraki iki maça en doğru tertipleri çıkarır  sanırım.    
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.