Süper golün zaferi
Bizim adı 'Süper' diye konmuş ligde bu sezon iki takımın birden soyunma odası oyun planlarına bu kadar sadık kalarak oynadıklarına ilk defa şahit oluyorum dersem yalan olmaz.
Ev sahibi Sivasspor, Beşiktaş'ın derinliğine tehlikeli olan Burak ve Kagawa'sına karşı, kaptırılan veya rakibinin kestiği bütün toplara karşın kendi yarı alanını tam takım doldurup, özellikle de cümlemin başında değindiğim tehlikeye alan bırakmamak üzere kurulu çıkmıştı sahaya. Hatta öylesine ki, atılan gol dışına boş alana koşu yapmak bile - toplu veya topsuz - ikinci plana itilmişti. Zirvenin karışması üzerine birçok sıralama için en azından matematiksel olarak iddialı duruma gelen Beşiktaş ise rakibinin bu kalabalığını dağıtıp kendine pas veya koşu alanı bulmak için - saymadım ama iki yüzün üzerinde - kendi yarı alanı veya orta sahada yalan pas tezgâhı dokuyup durdu. Hem Kagawa'nın hem de Ljajic'in oyunda oluşları Lens'in yine sıfır çekmesi sebebiyle kalabalıktan kurtulma sayısını bir hayli düşürdü. Bu oyun planları daha ilk dakikalarda "Beşiktaş atarsa duran toptan, Sivas atarsa boş sahada uzun top bulursa atar" tahminlerini dakika dakika güçlendirdi. Zaten goller de öyle oldu.
Ama bu maçta da hakemle ilgili bir pozisyonun altını çizmeyi görev biliyorum. 25'te Burak'ın hem aşağıdan hem yukarıdan rakibi tarafından indirilmesi futbol oyun kurallarına göre açık bir penaltıydı. Ama hem Mete Kalkavan hem de VAR'daki zatı muhteremler "Boş ver ya" dediler. Tabii ki bu oyunda Beşiktaş'ın sol arkada hakiki bir elemandan mahrum oluşu özellikle Sivas'ın bıraktığı alanlarda etkisiz kalışının başlıca sebeplerinden biriydi.
Tam yazıyı bizim Cahit'e noktalatırken Beşiktaş'ın kazandığı serbest vuruşu Burak öyle bir kullandı ki, ne kendisi ne stattaki seyirciler ne futbolcular ne de biz ekrandakiler anlayabildik! Bir top havalandıktan sonra böylesine bir inişe makineyle ayarlama yapılsa pek kolay kolay inemezdi. Zaten buraya kadar yazdığımız oyun plan ve taktikleri de bu maçı ancak böyle şekillendirebilirdi… Ne demiştik, Beşiktaş atarsa duran toptan…
MAÇIN ADAMI: Burak Yılmaz