Yaşasın MHK!

A -
A +

Fenerbahçe uzun zaman sonra savunmasında rakibe rahat hareket etme şansı vermediği bir maç oynadı. 

Yazıma hiç hazzetmediğim, hoşlanmadığım bir girişle başlamak istiyorum. Bir hafta önce spor medyasının ve birçok kulüp yöneticisinin ne yazık ki hedef ismi olan hakem ev sahibi adına büyük önem taşıyan bu maça atanmıştı. Herhâlde MHK Türkiye'de başka hakem olmadığına kanaat getirdi ki böyle bir karar aldı. 
Evet Fenerbahçe uzun zamandan bu yana deplasman oyunlarında rakibine derinlik yani savunmasında rakibe rahat hareket etme şansı vermediği bir maç oynadı. Hem arka bloktaki dört oyuncu hem de orta saha yardımlarının bunda büyük rolü vardı tabii ki. Fenerbahçe'nin penaltıdan attığı gole kadar hücuma giderken, çok organize, rakibi eksik kılacak bir atağına da rastlamamıştık. Hamza Hoca'nın kadro kapasitesi gerçekten de organize bir oyuna hele hele yukarıda değindiğim gibi derinlik bırakmayan takımlara karşı pek bir şey yapacak kalitede değildi. 
Fenerbahçe'de kaleci Harun'un üç önemli şutu çelişi tabii ki dün akşamki galibiyetin önemli mimarı oluşunun kanıtıydı. Bu Erzurumspor şöyle bir genel değerlendirme yaparsak hakikaten düşebilecek zafiyetler taşımaktadır. Hele hele Ümraniye'de oynarken çok övdüğüm İbrahim Akdağ'ın neredeyse takımın tapusunu almışçasına oynamasına bir türlü akıl erdiremedim. Sonuçta Fenerbahçe için hiçbir önem taşımayan maç Erzurum'un hayat memat oyunuydu ama iki takım arasında konuk ekibin futbolcu ağırlığı sonucu tayin etti. 

Maçın adamı: Harun

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.