Basketbol gerçeği!

A -
A +

İçim yanmıştı ABD'ye öyle yenilince... Sonra Çekya'ya fena kaybettik. Yayıncı kuruluş ABD maçının psikolojik çöküşü hazırladığını söyledi durdu. Acaba gerçek bu muydu? Bence bizim takım daha çok ekmek yemeli. Hatta Dixon varken artık bende oynamayan Wilbekin'in ne işi var? Uzun derdimiz çok ama çok büyük. Bunları belli seviyeye çıkaramazsak hep böyle acı yenilgilerle avunuruz!
Neyse ki, Yeni Zelanda maçını kaybederken kazandık. Ama oyun kurucular ve uzunlar başta olmak üzere kolları sıvamamız şart mı şart. Yine de Olimpiyat elemelerine averajla falan katılacağız. Zaman az... Allah Ufuk Kardeş’ime yardımcı olsun.

Burhan Karaçam hesapları!
Biraz erken ama şimdiden yazmak gerekir. Fenerbahçe'nin Yüksek Divan Kurulu toplantısı önümüzdeki ekim ayındadır. Merakım da odur ki, acaba hesap uzmanı Burhan Karaçam Bey onca pahalı transferden sonra slayt gösterisinde yeni tonla borç mu gösterecek, yoksa çoktan artıya bile geçtik mi diyecek? Ama tonla borç gösterse de yine alkışlanacaktır. Zaten koca kulübün durumu da bu sorumsuz alkışların eseri değil midir?  Eh zaten başkan da Avrupa Kulüpler Birliğinde yönetici olmadı mı?

İşte takım buna denir!
Bu köşede bizim Kadın Voleybol Millî Takımı'ndan çok söz etmiştim. “Onları izlerken hem keyif alıyorum hem heyecanlanıyorum hem de gurur duyuyorum” diye yazmıştım. İşte sonuç... Avrupa ikincisi... Kıl payı kaçırılmış bir altın madalya... Yaşı henüz 19-20 civarlarında muhteşem yıldızlar... Yaşı kemale ermiş ustalar... Var mı başka bir benzeri millî takımımız? Hoca mı? Her şeye rağmen on numara..

Ne yaptınız yahu!
TFF, Fatih Terim'i Disiplin Kuruluna sevk ediyor. Tedbirsiz... Ümit Davala ise anında, kırmızı karttan, üç maç ceza alıyor. Tamam. Ama tedbirsiz giden Fatih Terim Davala'yı geçerek dört maç ceza alıyor. Bu ne akıl yahu! Bakınız adaletten söz etmiyorum. Çünkü "Silahım olsa bu hakemi çeker vururdum" diyen bir kulüp başkanı sadece 11 gün ceza almıştı da... Bu arada malum işi rakamlarla eleştirenler çok bol... Bırakınız bu işleri...

Fatih Hoca’nın karnı yok mu?
En son verilen dört maçlık ceza ile birlikte Fatih Terim'in bugüne kadar toplam 31 maç ceza aldığı belirlenmiş. Bu bir rekordur tahminen... Dünya futbolunda böylesine bir fatura ödemiş başka bir teknik adam var mı? Neyse, Fatih Hoca karnından konuşmayı sevmeyen bir adamdır. Bu sebeple de çenesi çalışır. Ama ne hocalar, ne yöneticiler vardır ki, koca koca karınları vardır öten... Sonuç mu? Terim tribünde de otursa sahadaki en ünlü yıldızın aklı da gözü de oradadır. Bu da biline... Bu arada bir daha; kırmızı kartlı Davala üç, tedbirsiz Terim dört maç... Hahahaha...

Trabzon'a "Ömür faturası"
Ah Ünal Hoca ah! Ya da görevine son verilen hekim kardeş! Abdülkadir Ömür'ü şu AEK rövanşında tribünde oturtsaydınız acaba bu kadar ciddi bir arıza gösterir miydi? Zaten rakip sahada kazanılmış, hem de 3-1’lik avantajlı skorun iç saha rövanşında... Böyle neler kayboldu bugüne kadar neler!

Ah Arda ah!
Arda Turan'a malum davadan neredeyse üç yıl ceza çıkmış. Açıklanması ertelenmiş. Bakınız ünlü kardeşler; büyük şöhret ve büyük para kazandığınız süreçlerde arkadaş seçimini çok dikkatli yapmanız gerekir. Kimin özel uçağına bineceğinize, kimin gece yâreni olacağınıza özen gösterin! Şöhret merdiveni çok diktir. Oradan düşüş de çok ama çok tehlikelidir.

Şenol Hoca da hoca mı?
Bizim spor basınının, hatta onların eteğindeki bazı yazarlar şu Şenol Güneş Hoca’yı bir türlü doğru değerlendiremediler. Adam bu ülkenin millî takımını dünya üçüncüsü yaptı. Tamam Terim'in mirasını kullandı. Eh akıllı demek ki. Zaten öğretmen değil mi? Şimdi de Lucescu'nun temelini attığı ekibi bazı yerlerinde yenileyerek sahaya atıyor. Ve 2020'ye gitti gidiyor... Gider de orada da sonuç alırsa bu defa da diyecekler ki, "Ne şanslı adam..."  Şayet böyle olursa sizler de ne "Şanssız adamlarmışsınız."

Bu ne biçim Ümit forma?
Geçtiğimiz cuma ekran karşısına geçtim ki, Ümit Millî Takımı izleyeyim diye... Önemliydi bence... Yok yok sonuç değil... Yarına oyuncu var mıydı acaba? Ama bir de baktım bizim çocuklar öyle bir forma giymişler ki, ayıp mı ayıp! İngilizlerin kimler olduğunu formalarının arkasındaki isimlerden gördük. Ya bizimkiler? “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa...” Yahu beyler, bu bir resmî maç idi. Bizim formaların arkasında niçin isim yoktu? Bu kadar mı vurdumduymazsınız? Haaa bu arada Moldova maçındaki formaların sırtında isimler vardı. Yahu acaba ne yaptığınızın farkında mısınız?

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.