Altay istedi böyle oldu

A -
A +

Futbolun içinde hiçbir kitapta, hiçbir yerde yazmayan bir kanunu vardır; o da topun gol olmak istemeyişidir…

F.Bahçe, maç 11’e 11 oynanırken sahaya iyi yerleşememesine rağmen iki gol bulduğu oyunda 10 kişi kalınca yukarıda değindiğim yerleşememe, organize olamama hâlini büsbütün sergileyerek koca bir yarıyı baskı altında yaşadı.
Şayet kaleci Altay, benim saydığım kadarıyla altı yüzde yüz pozisyonu çıkarmasaydı bu 10 kişi kalış, hiçbir şekilde bahane olamazdı. Çünkü F.Bahçe’nin Ozan dışında orta sahası maçı hiçbir şey yapmadan bitirdi diyebiliriz. İlaveten, bu sıfır oynayanlara Pelkas’ı da katarsak bu galibiyet rakibin çok zayıf bir ekip oluşundan kaynaklanıyordu. Emekli Rodallega’ya umutlarını bağlamış Denizlispor, tabii ki kenardan da ancak o kadar yönetilince beraberliği bile kurtaramadı.
Burada Caner-Gökhan özelliğinin altını bir kere daha çizmek isterim. F.Bahçe’nin oradan buradan tonla yaptığı ithalatta bu iki oyuncu bence en doğruları olmuş, Tabii Serdar’ın kırmızı kartı da F.Bahçe’deki savunma dörtlüsünün hâlini en iyi anlatan fotoğraftı.
Futbolun içinde hiçbir kitapta, hiçbir yerde yazmayan bir kanunu vardır; o da topun gol olmak istemeyişidir. Erol Bulut Hoca’nın maçın sonlarına doğru yaptığı oyuncu değişiklikleri de Sosa hariç büyük teknik yanlışlardı. O kadar mücadele edip terini akıtmışların yerine 10 kişilik takıma soğuk kafalı ve soğuk adaleli oyuncu sokmanın âlemi yoktu.
Sonuç olarak Denizli-F.Bahçe maçının böyle bir sunum sergileyeceğini sanırım hiç kimse umut etmemiştir.

MAÇIN ADAMI: Altay Bayındır

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.