Büyük Başkanlara ağır cezalar!

A -
A +

Ekranda alt yazı geçiyor; Ali Koç'a 15 gün ceza çıktı... “Offff be” demişim evde...Millet ayağa kalktı endişeyle...PFDK çok haşin (!) davranmış. Peki nedir bu cezanın tahribatı? Şudur, resmî yazışmaya bu sürede imza atamaz, bir de şimdi adı VIP tribünü olan yerde maç izleyemez. Ne ağır ceza değil mi? Neyse, yerine iki adet yönetici çıkıp neler söyledi neler... Yahu biraderler, Antalyaspor maçında sizin tartışmaya açık bir penaltı pozisyonunuz çalınmadı diyelim de, ya karşı tarafın iki adet net penaltısı hakkındaki görüşünüz? Ama kurduğunuz sözüm ona kadro, başına getirdiğiniz acemi hoca ve kenardaki Aziz Bey'in hışmına uğramışlar için ne gibi bir nutuk atarsınız acaba? Bitmedi...Birkaç gün sonra bu defa Galatasaray ve Trabzonspor Başkanlarının cezaları açıklandı. Birine 20 gün, diğerine 10 gün... Yandı gülüm keten helva! Oralarda da herkes yastaymış... Bu ülkede futbol ilerler mi yahu?

Bravo Barbaros Çıdal!
Bendeniz Digitürk'teki, yani beIN Sports'taki futbol maçlarını pek izlemez oldum. Daha ziyade basketbol ve voleybol arıyorum. Neyse... Ama aynı kanalın bir programı var; Futbolun Şehirleri... Sunan da Barbaros... Şehirlerimizin geleneklerine ne kadar bağlı olduklarını, tarihleriyle yaşadıklarını bu programda görüyorum. Bravo Barbaros Kardeş! Bizi nerelere götürüyorsun be!

Trabzonspor için ne yazmıştım!
Bu sütunlarda demiştim ki bu Trabzonspor'a en azından 5 oyuncu transfer edilmeli... Hele hele ön tarafa toptan yenilenme gerekir. Abdullah Avcı da bunu gördüğünden "At-yat" modeli ile oynamayı uygun gördü. Ama ne var ki bir gün hücuma çabuk ve dikine çıkan birileri yakalarsa acı son gelecek idi. Geldi de... Alanyaspor ki, çok maç kaybetti ama yukarıda da değindiğim gibi dikine çabuk öne çıkıyordu... İşte o 3-1'in özeti...

Sergen az kalsın bedelini ödüyordu!
Başlık neyi mi ifade ediyor? Hemen açalım. Oyunu üçlü savunması ile iyi örten Gaziantep’e iki adet Aboubakar golü atıp tam maçı cebe indirmiş iken, o değişikliklerin yanlışları nedeniyle az kalsın kaptıracaktınız. Ljajic çıktı, tamam... Ama yerine Gökhan mı girer Ghezzal neden çıktı? Rıdvan nasıl da oyunun tamamında sahada kaldı? Siz gene de kale direklerine dua ediniz.

Zahmet oldu be CHP!
Aaaa o da ne? CHP'li iki milletvekili Diyarbakır annelerini ziyarete gitmemişler mi? 500 küsur gün sonra... Bunlardan biri bazen bizim Moda taraflarında görülür. Keşke bugünlerde bir kere daha görsem de boynuna sarılsam! Yahu ne zahmet ettiniz ki? Onca yol! Ankara'da ahkâm kesmek varken, neden zahmete girdiniz ki? Kemal Dayı ne yapıyor? Sanırım sizlere birer adet altın madalya takmıştır... Yoksa kankanız HDP ile mesafeye başladınız mı? Dikkat edin de çarpışmayasınız! Hani ilkokulda mesafe alınırken eller öndekinin omuzlarına konur ya... Ay sıkıldım yahu!

Sadece hakemler mi Fatih Hoca?
Galatasaray son olarak Sivasspor'a da takıldı.Tamam malum stat zemini çok kötü. Bu da ev sahiplerini olumsuz etkiler. Buna da tamam... Ama Onyekuru sağda oynayamaz. Tıpkı Arda gibi... Onlara ters gelir bu görev... Tabii ki Babel de sağda aynı dertten yararlı olamaz. Bu Gedson, geçenlerde de yazdım, henüz senin ideal kadronun elemanı değildir. Nedir o oyuncu değişiklikleri Hoca’m? Hem Kerem hem Halil hem Arda hem de Feghouli giriyor oyuna... Bu açıkça Taylan'a işkence demektir. Devamla; Muslera gibi bir kaleci o iki golü neden yedi ki acaba? Hani şu Rize'de uzandığı topta ayağı kırılmıştı ya, hah işte bir daha aynı kazaya uğramamak için o kadar çıkabildi.

F.Bahçe neden böyle kazandı?
Konyaspor takımı oyunun ilk yarısında, düne kadar rastlamadığım biçimde top kaybı yaparken Fenerbahçe daha sakin, daha akıllı diyelim oynayarak golleri sıraladı. Aslında farkı daha da ileriye götürmeli idi. Çünkü bu işin ikinci yarısı vardı. Yani Erol Bulut'un takımının fiziksel zafiyetle geriye kapanışı... Nitekim bu "garip" Konyaspor hem Altay'a takıldı hem de kendi ayaklarına...Asıl önemlisi mi Sezon bitiminden sonra bu eldeki teknik direktörlerin yeniden sınava girmeleri gerekiyor. Aksi takdirde bu ülkenin futbolunun her gün biraz daha geriler...

Özdemir Erdoğan olmadı be!
İlgi çekici sesi ve az da olsa besteleri ile bir zamanların öne çıkan sanatkârı, şimdilerde tutmuş “Sanat Güneşi”ni yerden yere vurur olmuş. Olmuyor Modalı, Kadıköylü üstat... Ben sizin Bahariye'deki plakçı kardeşime sık sık gelip "Nasıl, benim şarkılar gidiyor mu?" diye heyecan, endişe içinde gelip gittiğinizi de iyi biliyorum. Ama o Sanat Güneşi acaba bir gün dahi böyle bir duygu yaşamış mıdır? Alpay da mı? Evet öyle imiş... Eh onun da Altın Mikrofon yarışında kaçıncı olduğunu iyi bilirim. Çünkü oy toplama ve sayfa komitesinde idim. Siz de heykel yapın, resim çizin, tablo yapın, tiyatro oynayın, opera-operet oynayın! Unuttuklarım varsa “Sanat Güneşi”miz bağışlasın!

Bu VakıfBank müthiş yahu!
Kadınlar voleybol kupa finalinde Eczacıbaşı'nı 3-0 yenen VakıfBank 7. defa bu kupayı müzesine taşımış. Guidetti'nin yönetimindeki bu takım, bu ülkenin şimdilerdeki bütün spor branşlarında altın madalyayı hak edecek bir numarasıdır. Bir kere daha kutluyorum!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.