İki takım da zarar etti

Maçın beraberliğe kilitlenmesi her iki takımın da ligin bitimine dört hafta kala hedefledikleri sıralamalar için hiç de uygun olmadı

Dün akşamki maçın ilk yarısını izlemeyip ikinci yarısına tanık olan ve de takımları tanımayan birine sorsanız, 10 kişi oynayan takımın size beyazlılar olduğunu söylerdi. Hatta belki ilave ederdi isimlerine listelerden bakarak, bu Efecan ile Mustafa Pektemek 80. dakikaya kadar nasıl sahada kaldılar? Ev sahibinin üç topunun direkten dönmesi, tâ fî tarihinden kalan eskilerin atasözünü hatırlattı. Ne miydi? Şuydu; "Top istemezse kaleye girmez."
* * *
Emre Belözoğlu'nun İrfan 'Kahve'siz takımında, tabii ki ne zamandır oynamayan Mesut Özil, olmayanın yerini tuttu diyemeyiz. Fenerbahçe Gökhan kırmızı kartla atılana kadar Mesutsuz da olsa bundan önceki maçlarda izlediğimiz pas tezgahını dokudu diyebiliriz ama pozisyon zenginliğine ulaşabildi mi diye sorarsınız cevabımız hayır olur. Ozan'ın Gökhan'ın yerine geçişiyle ikinci yarıda Alanyaspor orta sahasında batıcı olmayan ama rakip yarı sahaya taşınan orta saha paslaşmasında artı alabildi diyebiliriz. Alanyaspor da oyuncu değişikliklerine başvurdu ama çok önemli bir etki sunamadı.
* * *
Maçın iki oyuncusundan da söz etmek istiyorum. Bir tanesi ev sahibinin sağ arkasında oynayan Juanfran, diğeri de Fenerbahçe'de özellikle boş topları uzun kullanıp harika kurtarışlarla gole izin vermeyen kaleci Harun'du. Bu maçın sahaya ilk çıkılışında Fenerbahçe'nin yedi tane yerli oyuncuyla görünmesi tabii ki bizi mutlu etmektedir. Direklere çarpan Alanyaspor şutlarının ötesinde ben bu maçı eksik de olsa Fenerbahçe'nin bir punduna getirip kazanmasını bekledim dersem yalan olmaz. Ama yukarıda da dediğim gibi Fenerbahçe'nin oyuncu değişikliklerinde yanlışlıklar vardı. Alanyaspor'daki değişiklikler de bir hayli rötarlıydı. Maçın beraberliğe kilitlenmesi her iki takımın da ligin bitimine dört hafta kala hedefledikleri sıralamalar için hiç de uygun olmadı. Ama her şeye rağmen puan puandır diyebilirler.

MAÇIN ADAMI: Harun Tekin