Hani derler ya; sabaha kadar…

A -
A +

Çifte kupayla kapattığı sezonu, geçen hafta bıraktığı yerden ‘ezbere oyun’ becerisiyle devam ettiren Beşiktaş, Gaziantep’te karşısında, pas aralarını iyi kapatan, hemen hemen hiç boş alan bırakmadan oynayabilen, ikili mücadelelerde bir hayli diri oynayan bir rakip buldu. Ev sahibi Gaziantep ise belli ki bu maçı kaybetmemek adına kurduğu düzende bulabileceği bir golü de sanki biraz Beşiktaş’ın yapacağı yerleşim hatalarına bağlamış gibi göründü.

Bir Salih’le olmaz
Atiba’nın bu defa her türlü aksiyonda etkisiz kaldığı, Souza’nın da sadece karşılayıcı rolünde Beşiktaş, orta alanından sadece Salih’le araştırmalar yapan bir takım görüntüsünde kaldı. Savunmadan katkılarda da, sahada yığılıp herkesi korkutan N’Sakala hücum katkılarında bulunan oyuncu oldu. Ön tarafta yalnızca mücadelesiyle katkı veren N’Koudou dışında benim bir türlü beğenemediğim Kenan takımını on kişi oynattı desek sanırım yanlış olmaz. Ghezzal da belli ki malum transfer sürecindeki heyecanını maça getiremedi.

Nefes aldırmadılar
Bu maçın bana göre sahadaki en etkili oyuncusu ev sahibinin stoperi Djilobodji idi. Sagal’ın yokluğu, Dicko’nun da sakatlanıp çıkmasıyla yukarıda da değindiğim gibi Gaziantep ön tarafta sesi sedası çıkmayan bir ev sahibi oldu.
Özetle; Gaziantep’in karşılamada, önlemede çok akıllıca kurgulanmış oyun planı Beşiktaş’ın neredeyse nefes almasında izin veren bir rakip olmadı. Bir oyunu tam anlamıyla golsüz beraberliğe programlamış olsanız, sanıyorum bu kadar net imzalı bir görüntü göremezdiniz…
Bir cümle daha ekleyelim yazımıza; Sergen Hoca’nın iki yeni transferini aynı anda oyuna alışı da ev sahibinin o ana kadar etkili gelişemeyen ataklarının pozisyonlara kadar gitmesinin sebebidir…

MAÇIN ADAMI: Djilobodji

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.