Fenerbahçeli beni mi okudu?
Bu başlık da nereden çıktı demeyin... Geçen hafta bu köşede “Fenerbahçe’nin basketbol erkek takımı koçunu değiştirmesi gerekir” diye yazmıştım. Nitekim Anadolu Efes yenilgisi sonrası salon oyuncularını alkışlarken koçu ıslıklayıp istifaya davet etti. Bakalım yeni bir koç ile devam edilecek mi, yoksa salon bu son kalabalığını mı yaşamış olacak?
İzmir’in tarihi yeniden ayakta...
Başlık şaşırttı mı? O başlık İzmir’in bir tarihinin daha ayaklandığını anlatıyor. Çünkü tarihî Alsancak Stadı, hem de yepyeni, modern hâli ile hizmete Başkan dostum Tayyip Erdoğan tarafından hizmete sunuldu. Adı da Alsancak Mustafa Denizli olarak açıklandı... Keşke bir yerlere de Adnan Süvari adını verebilsek... Ne maçlar izlemiştim orada... Hatta bir büyük firmanın 57 yıl önce şampiyonluk turunu bile...
Malzemesi bol Trabzonspor...
Başlık merak konusu olabilir. Ama demek istediğim şudur: Trabzonspor’un geniş ve de kaliteli kadrosu kenardan istenilen oyun planına çok uygun... Yani Abdullah Avcı geniş saha oyunu veya tam tersine kapalı oyun kontraya dayalı hücum, ne varsa ona göre oyuncu değişiklikleri yapıyor. Karagümrük maçında da bunu gördük. Djaniny (Berat), Abdülkadir Ömür (Yusuf), Trondsen (Denswil), Hamsik (Abdulkadir Parmak), Nwakaeme (Serkan)... Bakar mısınız?
Sergen Kardeş; iki santrfor da nereden çıktı?
Çok önemli bir dostun yemeğine katılmak sebebiyle Beşiktaş-Giresunspor maçını canlı izleyemedim. Banttan baktım ve Sergen Yalçın’ın sahaya iki uç adamı ile çıkardığı kadronun büyük hata olduğunu açıkça gördüm. Hâl böyle olunca ve de Pjanic de orta alanın ikinci adamı gibi durunca Josef’e yine yazık olmuş... Üstüne üstelik atılana kadar dik duran Necip de karate yapmaz mı? Eh böyle bir Beşiktaş’ın yenilmesi kaçınılmaz olurdu...
Giresunspor bir gol eksi ile ligden düşerse...
Cumartesi akşamı spor programlarına şöyle bir göz atayım dedim. Tabii ki pazar sabahı da gazetelere... Aman Allah’ım! Ne mi oldu? Yorumcu beyler Giresunspor’un 4. golünü atan adamı yerden yere vuruyorlardı. Efendim kaleci Mert yerde imiş, bu yüzden o topu kale yerine başka bir yerlere vurması gerekirmiş... Hadi be! Diyelim ki öyle yaptı... Lig sonunda da Giresunspor bir gol farkla küme düştü... O zaman kınacı da kına bırakmamanız gerekli... Bu ülkede bir gol farkla şampiyon olunmadı mı? Düşülmedi mi? Ya da kümede kalınmadı mı?
Fenerbahçe’ye nefes lazım!
Baktım Göztepe maçında da aynı dert... Yani Fenerbahçe takımının nefesi 60. dakikadan sonra giderek düşüyor. Rakip takımın oyuncuları, sarı lacivertli rakiplerinin yanından ellerini kollarını sallayarak geçebiliyorlar. Oyuncu değişiklikleri mi? Onu hiç sormayın... Maçı bu kadar tersinden okuyan hoca var mı? Zaten kurmada da öyle... Sonuç mu? Liderin 12 puan gerisinden devam... Başka hoca mı? Sakın ha! Çünkü Allah beterinden saklasın! Bu yönetim ne yapar yapar böyle bir yeni “Hint kumaşı” bulur da ondan!
Nazar mı değdi?
Geçen hafta bu köşede Bülent Korkmaz ile Emre Belözoğlu’nun teknik adamlık başarılarını övmüş idim. Hay yapmaz olaydım. Emre kendi sahasında berabere kaldı, Bülent de “iç deplasman” oyununda farklı yenildi.
Yaşar Kemal Uğurlu ve komik VAR!
Rizespor-Kayserispor maçını izliyordum... İlk yarıda bir Kayserispor atağında top rakibin açık koluna çarptı... Hem de FIFA kokartlı hakemin üç metre uzağında... Durdu, dinledi malum masanın arkasındakileri ve “devam” dedi. Hem kokarda ayıp oldu hem de VAR’ın bir kere daha iflasına tanık olduk.
Bozdur bozdur harca Fatih Hoca!
Galatasaray takımı Malatya’da sahaya çıktığında bu takımda amma eksik var demiştik. Hoca da gördü ki, beş değişiklik yaptı. Aslında o değişiklikler, belki de Halil hariç, aslında ilk on bir oyuncularıdır. Neyse, kayba devam!
Mustafa Başkan nurlar içinde yat!
Galatasaray tarihinin efsane başkanları arasına girmeyi başaran Mustafa Cengiz Başkan’ı kaybettik. Nurlar içinde yatsın... Cenazeye baktım da, Başkan Tayyip Erdoğan da dualarıyla katıldı. Allah benzerlerini nasip eder inşallah!
Gerçek maç bu işte!
Başlık hangi maçı mı kapsıyor? Tabii ki Eczacıbaşı-Fenerbahçe kadın maçını... Heyecandan kahvem soğumuş, farkına 4. set bittiğinde vardım. Spora meraklı kişilere tavsiyem odur ki, bu file mücadelelerini kaçırmayın!