Avrupa deyince Galatasaray!

A -
A +

Öteden beri böyledir bu iş.. Hangisi mi? Avrupa Kupası maçlarından söz ediyorum. Bu yolda ülkenin tek şampiyonluk kupası, hem de namağlup olarak G.Saray’a aittir. Daha da bir çok başarısı mevcuttur. Bu sezon da ikinci kupada Galatasaray grubu lider bitirip elemeleri geçen tek takımımız oldu. Acaba diyorum bu özellik Fatih Terim’in ruhundan mı kaynaklanıyor? Saha içi teknik meseleleri bir kenara bırakıp bazı ihtisas sahibi kişilerin bu meseleye inmeleri gerekmez mi?

Sergen’in zarı gele gelince...

Tavlayı çok severim. Henüz okula başlamıştım ki, toprağı bol olsun, Dikran Amca’dan eğitim almıştım. Bu oyunda en büyük sıkıntı gele atmakla ortaya gelir. Öyle durumlarla karşılaşırsınız ki, tek kapıya bile düşeş atarak geleci olursunuz. İşte Sergen Yalçın da bu sezon Beşiktaş eşofmanı içinde bunu yaşadı. Ya bir sezon öncesi? Eh orada da rakipler gele yarışmasına çıkmışlardı.

Ve Sergen Yalçın gitti...

Sonunda çok kişinin beklediği Sergen’in istifası geldi. Ekran yorumları, gazete sütunları bunun çok önemli olmadığını, çünkü Sergen’in zaten Beşiktaş ruhlu olduğunu, hatta kendisinin de sadece dinlenmeye çıktığını dile getirdiler. Peki, zat-ı muhteremler, aynı isim futbolcu iken Beşiktaş’tan neden gitmişti? Süleyman Ağabey “Herkese 50 bin” dediğinde sözleşme yenilemek için, bu hasta Beşiktaşlı, Cem Uzan’ın 120 bin liralık teklifine balıklama dalmıştı. Sonrası mı? Ne kulüpler ne kulüpler...

Kemal Dayı’nın jesti!

Muhalefetin sözüm ona lideri, meclis çatısı altında malum bir el-yumruk işareti yaptı. Kıyamet koptu. Siz dua edin de parmaklarını kullanarak başka işaret yapmadı. Eh baktı ki başka çare kalmadı seçim yatırımı için “Bari terbiyeyi de bozalım” dedi...

Avcı pusulayı mı şaşırdı?

Düne kadar bu sütunlarda övdüğüm Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Antalya’da neler yaptı neler... Maç henüz 1-1 iken Cornelius çıktı yerine 69. dakikada Siopis girdi... Bitti mi? Hayır! Berat çıktı yerine Koita girdi 79. dakikada... Bir merakım da Hugo’nun o hâli idi... Nerede ise maçın ilk beş dakikasında takımını 2-0 yenik duruma itecek idi... Antalyaspor kaçırdıklarını atabilse idi sanırım ligin en yaşanmamış skoru ortaya çıkardı.

Beşiktaş’tan örnek davranış!

Başlığı görünce ne olduğunu merak etmişsinizdir. Açalım o zaman... Kartal başında sahaya çıkan altyapı hocası Önder Karaveli bu gidip gelen maçın içinde öyle oyuncu değişiklikleri yaptı ki... Üstelik zamanlama da harika idi. Önce Larin çıktı... Zaten ona buna sataşıp duruyordu futbol oynamak yerine... Yerine daha aktif, sadece iş yapmak derdinde olan genç Güven girdi. Aynı anda yorulan Atiba da yerini Oğuzhan’a bıraktı. Böyle olunca da orta alan daha fazla top yapma ve adam geçebilme yeteneği  olanlardan oluştu. Yetti mi? Can yerini Topal’a bıraktı ki, ön libero işinin ustalarından biri geri dörtlü sigortası olarak sahaya girdi. Bu kadar idi değişiklik... Yani illa da beş kelle almak gerekmedi Önder Hoca’ya... Ve bitime az kala maç Beşiktaş’a geçti...

Maç mı Muslera mı?

Galatasaray Sivas’ta maçı kaybetti. Ama asıl önemli olan Muslera’nın nereden bakarsanız bakınız üç aylık yokluğu idi... Bu formanın içine girdiğinden bu yana elde edilen bütün başarılarda başrolü olan bu futbolcu ne yazık ki darbeyi kendi sakar stoperinden aldı. Sahi Galatasaray bu sene bir transfer yapmıştı stopere yerli malı, ne oldu o arkadaşa? Terim Hoca tribünde idi ama saha kenarındaki meslektaşları henüz onun hizasına bile yaklaşamamışlar.

Teşekkürler Halkbank ve Arkas!

Yine bir voleybol maçı izledim ki sormayınız! Namağlup lider Halkbank ile üst sıra favorilerinden Arkas karşı karşıya geldiler. 2-0 Arkas öne geçti setlerde... Halkbank 2-2 ile yakaladı rakibini... Son set mi? Müthiş! uzadı, uzadı sonunda Halkbank maçı 3-2 aldı. Bir kere daha teşekkürler! Tavsiyem odur ki, değerli sporseverler voleybol ve basketbola daha fazla zaman ayırınız!

Bülent Korkmaz ve Emre borç ödedi

İki hafta önce her iki eski kadro sigortası ve önemli gücü, şimdiki teknik adam isimlerini övmüş ama bir hafta sonra her ikisi de kayba uğramışlardı. Nerede ise kahrolmuştum ki, hemen geri döndüler. Hem de ne dönüş! Biri rakip sahada altı attı, diğeri de zor maçı 2-1’le çözdü... Devam kardeşler!

Vitor’un üçlü kafası!

Adam fena yakalanmış bu üçlü savunma modeline... Fenerbahçe’nin bulunmaz Hint kumaşı hocasından söz ediyorum. Gaziantepspor’dan yediği gollere bir bakınız! Ve de ev sahibinin kaçırdığı pozisyonlara... Ben bu sütunlarda nerede ise bütün yorumcular Kim’e methiyeler düzerken, çok işe yaramayan bir savunmacı demiştim. Zaten çok işe yarasa o yaşta sana mı kalırdı? Hele hele Mesut... Gol sevincinde hocasını pas geçti. Bu yazı çıktığında Vitor acaba nerede olacak idi? Asıl acı olan F.Bahçe’nin yeni bir Portekizli peşinde olduğu haberleridir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.