Terim Hoca böyle olmamalıydı!

A -
A +

Biraz Moda'ya turlamaya çıkmış idim... Eve döndüğümde televizyonu açtım ve dondum kaldım. Kimileri için beklenen son idi ama... Evet, Galatasaray ve Fatih Terim birlikteliği sona erdirilmiş idi... Tabii ki sadece görev açısından... Duyduğuma göre de yönetimdeki bazı isimler Burak Başkan’ı, “İstifa ederiz haaa...” diye bu işe zorlamışlar... Neyse geçmiş olsun... Olsun da aklıma ne geldi? Galatasaray, Fenerbahçe'ye Ali Sami Yen'de 4-0 yenildikten sonra Terim Hoca istifa etmeye kalkmış, dönemin başkanı Faruk Süren “Hiçbir yere gidemezsin” demiş idi... Sonra mı? Dört sezon üst üste şampiyonluk ile ülkenin nazarlığı UEFA Kupası... Bildiğim kadarı ile günümüz başkanı, Süren’in damadıdır...

Visca da mı?

Ben önce inanamadım desem yalan olmaz. Trabzonspor, Başakşehir'i 10 senedir taşıyan Edin Visca'yı transfer edecek idi... Haberin arkasını takip ettim ve sonunda inanasım geldi. Ve de geçtiğimiz hafta bu çok yönlü oyuncu artık bordo mavili formanın içine girdi. Hem de 3,5 sezon için... Bakasetas, Siopis, Hamsik, Dorukhan, Cornelius'tan sonra bir de Visca... Eh bu takım şampiyon olmayacak da çoğu ne olduğu anlaşılamayan oyuncuların takımları mı olacak?

Beşiktaş'ın rekor işi!

Geçen sezon hem ligi hem de kupayı kazanan Beşiktaş, son olarak da yine o sezonun arta kalanı Süper Kupa'yı da müzeye taşıdı. Helal olsun! Onca eksik kadroya rağmen oyun planından kopmadan, üstelik de tüyü bitmemiş bir geleceğin yıldızını oynatarak... Bence bu yol doğru yol... Neden mi? Avrupa kıtasının dışından kalitesi tartışılacak isimler yerine bizimkilerden yıldız çıkarmak daha doğru değil mi?

Bizim ‘Spor Servisi’nin büyük işi!

Okurlarımız belki de şaşırmışlardır. Başlık da ne demek diye... Açalım o zaman... Rizespor-Beşiktaş maçı sonrası 6-7 gazetenin bu maç için attığı başlığı merak ettim. Hepsi hava gazı idi... Ve bizim Türkiye gazetesinin karşılıklı iki sayfada attığı başlıklara hayran kaldım. Bana mesleğin ilk yıllarındaki günlerimi hatırlattılar. Rahmetli İslam Çupi'nin, Necmi Tanyolaç'ın ve daha nice eski Tercüman ustalarının marifetlerini hatırlattılar.  Başlıklar mı? 14. sayfada "Puanı bırak, Emirhan'a bak!", 15. sayfada "Bir yıldızın doğuşu..." Ercan Müdür de öyle bir yazı döktürmüş işte... Sadık Söztutan, Emirhan'ı yazısının başlığına oturtmuş... Aklınıza hürmet, ellerinize sağlık!

Trabzonspor artık skorla uğraşmaz!

Malatyaspor dibe oturmuş bir takım idi. Ancak bu zor deplasmanda kapanarak, rakibi sık sık hataya zorlayarak bence doğru bir oyun planı yapmış idi. Ama lider tek golle de olsa istediğini aldı. Bu maçta gördüğüm kadarı ile lider artık sadece tabelaya bakıp oynayacak gibi... Doğrusu da bu zaten... Hiçbir takıma farklı kazandı diye fazla puan vermiyorlar ki... Haaa iki farka çıkmadan da maç garantiye alınmaz, bu da bir gerçek...

Galatasaray beni yanıltmıyor!

Pazar günü gazetede çıkan Galatasaray-Giresunspor maçı tenkit yazımda da tekrar ettim. Daha önce de bu köşede iki defa yazmıştım. Bu sarı kırmızılı takımın tarihî formasının içine uygun en fazla beş altı oyuncusu var diye... Ne yazık ki yine beni yanıltmadılar. Daha 11. dakikada yenik duruma düşüp bunun altından nerede ise 85 dakika kalkamadılar. Hem de muhteşem seyirciye rağmen, takım sanırım beni hiç yanıltmayacaktır. Tepkiler mi? Ligdeki duruma göre o maça rağbet gösteren o kalabalığın hepsi haklıdır be!

Merdan Yanardağ!

Merdan Yanardağ isimli bir televizyon adamı geçtiğimiz hafta içinde tuttu bir programda rahmetli patronum Kemal Ilıcak'ın adını andı. Bak arkadaş, sen ve senin gibiler merhum Kemal Ilıcak ve Enver Ören gibi hakiki gazete patronlarının adını abdestle ağzınıza alın! Çünkü bu isimler patron değil çalışanların arkadaşları, kardeşleri idiler. Hiçbir zaman, "Onu yazma, bunu eleştirme" diye çıkış yapmamışlar idi... Biz Tercüman'ın o muhteşem yıllarında Demirel'in iki spor bakanını yaptığımız eleştiri ve haberler ile görevden düşürmüş idik. Rahmetli Enver Ağabey bir toplantıda en arkada oturan beni, bir arkadaşı yollayarak en öne oturtmuştu... Siz kimsiniz be?

Çarşambanın gelişi!

Ali Koç'un takımı Adana Demirspor'a da, üstelik Kadıköy'de yenildi.. Hem de öne geçtikten sonra... Futbol mu? Bana ne! Seyirci tepkisi mi? Daha ne kadar sürer bilemem... Ama bildiğim bir şey var ki, o da günümüz Fenerbahçe yönetiminin kendi tarihine karşı açık ve net olarak suç işlemiş olduğudur. Bu suçun adı ne mi? Onu da siz biçin! Bizim Mehmet Emin Uluç geçenlerde 347 gün olarak ölçüyordu teknik direktörsüz kalınışı... Ve dün nihayet yeni hoca İsmail Kartal olarak açıklandı. Yani Ali Koç, Aziz Yıldırım’ın gönderdiklerinden bir tanesini daha göreve getirdi. Bakınız değerli okurlar; Ben bu başkan ve kurullarının kulübü bu hâle sokacağını, 3 Haziran 2018 kongresinden üç ay önce, 6 Mart'ta Kalamış Divan'da biri yönetimde yer alan, diğeri ise kankası hekim bayanlara açık ve net olarak söylemiştim. İsterseniz sorunuz!

Bravo TFF!

Yok canım önemli bir işin üstesinden falan gelmediler. Kulüplerin harcama limitlerini açıkladılar... Ve 3,5 yılda transfer rekoru kıran Fenerbahçe'ye limitlerin en üst seviyesini sundular... Bravo denmez de ne denir? Haftaya konuyu biraz daha derinleştiririm herhâlde... Eh ara transfer başladı ya...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.