Âlimlerin bildirdiklerine uyulur

A -
A +
İmam-ı Rabbânî, Mevlana Halid-i Bağdadî, Seyyid Abdülhakim-i Arvasî hazretleri gibi zatlara zül-cenâhayn denir ki, "iki kanat sahibi", yani hem âlim, hem evliya demektir.

Sual: Âlimlerle tasavvuf ehli zatlar arasında, bir konuda farklı hükümler görülürse, hangisine uymak gerekir?
CEVAP: Âlimlere uyulur. Tasavvuf ehli olan evliya zatlar, sekr hâlinde söylemiş veya ilhamla anlamış olabilir. İkisi de dinde senet değildir. Ama âlimler, Edille-i şeriyye'ye yani dindeki dört delile dayanarak bildirirler. Mürşid-i kâmille evliya zatları karıştırmamalı. Her evliya, mürşid-i kâmil değildir. Ama her mürşid-i kâmil evliyadır.
Mürşid-i kâmil, sofi zatlar gibi değildir, ictihad derecesinde yüksek âlim olduğu için, hem ilim, hem de marifet sahibidir. Yani bunların dinden bildirdiklerini, sekr halinde veya ilhamla söylenen sözler zannetmemeli. İmam-ı Rabbânî, Mevlana Halid-i Bağdadî, Seyyid Abdülhakim-i Arvasî hazretleri gibi zatlar böyledir. Böyle bir zata zül-cenâhayn denir ki, iki kanat sahibi, yani hem âlim, hem evliya zat demektir. Akılla, delille anlaşılan bilgilere ilim denir. Kalble anlaşılan bilgilere marifet veya irfan denir.

VESVESE EDEN

Sual: Bende çok vesvese var. (Burayı galiba yıkamadım veya delk etmedim) diye defalarca yıkıyorum veya delk ediyorum. Buna bir çare yok mu?
CEVAP: Vesveseden kurtulmak için, kendi kendine, (Buranın kuru kaldığına veya burayı delk etmediğine yemin eder misin?) diye sormalı. Yemin edemiyorsa, orası yıkanmış veya delk edilmiştir, tekrar yıkamak veya delk etmek gerekmez.
Her vesvese için de, kendine aynı soruyu sorabilir. (Ben, yemin edecek kadar emin olsam zaten vesvese etmem) demek de vesvesedir. Yemin edemiyorsa, bunun vesvese olduğunu anlamalı. (Bir daha yıkasam daha iyi olmaz mı?) dememeli. Böyle düşünmek vesveseyi artırır.

VAKİT ÇIKACAKSA

Sual: Çobanlık yapıyorum. Dağın neresinde su olduğunu biliyorum. Bir kilometre mesafede su var. Ancak oraya gidene kadar, namaz vakti çıkar. Bu durumda teyemmüm ederek namaz kılabilir miyim?
CEVAP: Vakit çıkacaksa, teyemmümle kılınır. Vakit çıkmayacaksa kılınmaz. Çünkü İslam Ahlâkı kitabında, (Suyun bulunduğu yer, bir milden uzaksa, teyemmüm caizdir. Bir milden yakınsa ve vakit geçmeyecekse, teyemmüm etmek caiz değildir) deniyor. Bir kilometre bir milden azdır. Vakit de çıkacağı için teyemmüm caiz oluyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.