Sual: İbni Sebeci biri diyor ki:
"(Allah, sizi [Ehl-i beyti] tertemiz kılmak istiyor) âyeti, peygamberler gibi, Ehl-i beytin de günahsız yani mâsum olduğunu göstermektedir. Onlar hata işlemez." İsmet sıfatı, yalnız peygamberlere mahsus değil midir?
CEVAP: Elbette, ismet sıfatı yani günahtan mâsum olmak sadece peygamberlere mahsustur. Ehl-i sünnet âlimlerinin hiçbiri, (Ehl-i beyt, peygamberler gibi mâsumdur) dememiştir.
Hiçbir
kitaptan nakil yapmadan âyet-i kerimeyi kendi görüşüne göre tefsir
etmek çok tehlikelidir. Mektubat-ı Rabbânî'deki hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur) buyuruldu. (Deylemî)
İşte bundan dolayı, peygamberler hariç, insanların en üstünü olan Hazret-i Ebu Bekir Sıddık, (Kur'an-ı kerimi kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler?) buyurmuştur. (Şir'a)
İmam-ı
Beydâvî, İmam-ı Râzî ve İmam-ı Kurtubî gibi müfessirler, Ehl-i beytin
mâsum olmadıklarını, fakat Allahü teâlânın onları günahlardan
temizleyeceğini bildirmişlerdir. Eğer mâsum olsalardı, (Sizi günahlardan
temizleyeceğim) buyurulmazdı. Demek ki, Allahü teâlâ, onların
günahlarını affediyor.
İmam-ı a'zam hazretleri buyuruyor ki:
Yalnız peygamberler günahsızdır. Peygamberlerin hepsi, küçük ve büyük
günahlardan ve çirkin hâllerden uzaktır, fakat onlarda da sürçmeler,
yani zelle vâki olmuştur. (Fıkh-ı ekber)
Peygamberler
bile ictihadda yanılabilir. Eshab-ı kiram, Peygamber efendimizin
Kur'an-ı kerim dışındaki mübarek sözlerini anlamak için, (Ya Resulallah, bu vahiy mi yani Allahü teâlânın kesin emri mi, yoksa kendi ictihadınız mı?) diye
sorarlardı. Peygamberler ictihadlarında hata ederlerse, Allahü teâlâ,
derhal Cebrail aleyhisselamı göndererek, hataları vahiy ile
düzeltilirdi. Yani peygamberlerin ictihadları hatalı kalmazdı. Mesela,
Bedir Gazası'nda alınan esirlere yapılacak muamele için, Resulullah
"sallallahü aleyhi ve sellem" bazı Sahabe-i kiramla birlikte bir türlü,
Hazret-i Ömer ve Hazret-i Sad bin Muaz ise, başka türlü ictihad etmişti.
Sonra, âyet-i kerime gelerek, Allahü teâlâ, Hazret-i Ömer ve Hazret-i
Sad bin Muaz'ın ictihadının doğru olduğunu bildirdi. Peygamber efendimiz
bile ictihadında hata ederken, Ehl-i beyt için (Hata etmez) demek, bunu
doğru gibi savunmak, İslâmiyet'i yani Ehl-i sünneti bozmaya çalışmaktan
başka bir şey değildir.