Önemli bilgiler

A -
A +
1 Kasım 1928 Latin harflerinin kabulü binlerce yıllık Türk tarihinin en büyük felaketidir. 18 Temmuz 1932'de Ezan-ı Şerif aslı ile değil Türkçe okunmaya başlanmıştır. Değiştirilmeyen tek kelime "felah" idi. 22 Ocak 1932'de Yerebatan Camiinde ilk defa Kur'an-ı Kerim (sözde) Türkçe okundu. 30 Ocak 1932'de ilk Türkçe ezan Fatih Camiinde okundu. 6 Mart 1933'de ilk defa Türkçe "Salalar" okunmaya başlandı.Tanzimat'tan bu yana son 200 yıl içinde önce fiziki varlığımız gücümüz yok edildi. Jön Türkler, Tanzimatçılar ve İttihat Terakki'nin devamı olan CHP dil ve harf devrimi ile kültürümüzü, inancımızı, manevi gücümüzü yok ettiler.1935 yılında dil ve harf devriminin tahribatı görüldü. Ama dönüşü olmayan bir yola girilmişti. Sözde aydın ve sözde ilim sahibi kişilerin suçu af edilemeyecek kadar büyüktür. Gerçekleri söylemediler. Dilsiz şeytan oldular. İdam korkusu ile sustular ya da yapılanları alkışladılar. Mustafa Kemal'i putlaştırdılar. "Bu dil, bir imparatorluk merkezinde, bir imparatorluk coğrafyasında akıp gelen seslerle ve çok zengin dil değerleriyle meydana gelmiş muhteşem bir dil ve musikisi sentezidir" (Nihad Sami Banarlı)"Dil devriminin amaçlarından biri gelenek ile bağları koparmak olduğundan özleştirme hareketinin hedefinde sadece Arapça ve Farsça kelimeler vardı. Batı dillerinden dilimize geçen kelimelere Türkçe'de karşılıkları olduğu halde müdahale edilmedi... Gençler 40-50 yıl önce yazılmış eserleri anlayamıyor." (Prof. Dr. Orhan Abay)"Öz Türkçe" ya da "Arı Türkçe" Türk dilinin temeline konmuş bomba(dinamit)dır. Güneş Dil Teorisi, Avusturyalı filozof Herman Kvergiç'in 1934'de ortaya attığı bir iddiadır: "Bütün diller bir ana dilden kaynaklanmaktadır. Bu ana dil Türkçedir." Bu teorisini mektupla Mustafa Kemal'e göndermiştir.Yavuz Bülent Bâkiler'e göre: "Atatürk, Türkçedeki bütün Arapça ve Farsça kelimeleri ayıklayınca ortaya (Öz Türkçe) diye bir dil çıkacak sanıyordu. Hiç kimse ona 'Paşam sen bir âlim değilsin. Dünyada öz dil diye bir şey yoktur. Her millet ama her millet beraber yaşadıkları milletlerin dillerinden kelimeler almıştır' diyemedi..."Mustafa Kemal'in dil anlayışı son derece yanlış ve tehlikeli idi. Dil ve harf devrimi ile asıl değiştirilmek istenen dindi, yani İslamiyetti. Mustafa Kemal'in Millî Mücadelede yakın arkadaşı Hüsrev Gerede'nin Literatür Yayınlarından çıkan "Hüsrev Gerede'nin Anıları" isimli kitabında belirttiği gibi "Atatürk, İslamiyetin kalkacağına, yerine bir din (Hıristiyanlık) geleceğine inanıyordu. Bu amaçla hem bizi Kur'an alfabesinden uzaklaştırdı hem de dilimize giren bütün Arapça, Farsça kelimelerin ayıklanıp atılmasını emretti."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.