Erdoğan'ın şahsında vatana ihanet

A -
A +
Paralel yapının yurt dışındaki okullarında son derece zeki ve çalışkan öğrencilere burs verilerek ABD'de lisans, lisansüstü ve doktora eğitimi ile beyinleri yıkanıp ülkesine gönderiliyorlar. Bu öğrenciler ABD ve İsrail'in lobisine katılıyorlar...
Başkanlık sistemine karşı çıkan CHP ve MHP parlamentoya karşı yapılan darbe ve müdahalelere neden sessiz kaldılar?..
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu dershanelerin kapatılmasına karşı çıktılar. Halbuki dershaneler paralel yapının militan kaynağı idi...
Hilafeti kaldıran İngiltere ve diğerleri kendi emirlerinde kukla bir hilafet peşindedirler. ABD'li ajan şöyle diyor: (geçmişte deniz yüzbaşı) "Paris'ten Tahran'a Humeyni'yi getiren uçakta ben de vardım. Yolcuların yarısı CIA ajanı idi..."
Erdoğan yalnız İslam Ülkeleri değil Afrika, Asya, Orta Doğu ve Güneydoğu Amerika'ya kadar her yere iş adamları ile gitmiştir. Küresel sermaye bu gezilerden tedirgindir...
IŞİD denilen katiller ordusu "İslam" kılıfı içinde İslamiyet ile savaşmaktadır. Müslümanları terörist ve kötü göstermekle görevlidirler.
Organize küçük güç, organize olmayan büyük güçleri kullanır, sömürür ve katliamlarla yok eder. Bu şer güçlerin en büyük korkusu Müslümanların organize bir güç olmasıdır...
Erdoğan, ziyaret için gittiği her İslam ülkesinde birlikten bahsetmiştir. Müslüman ülkelerin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasi iş birliğine gitmesi Hıristiyan Batının çöküşü demektir. Bunu çok iyi biliyorlar...
İslam ülkelerinin başına gelen bütün felaketlerin gerçek suçlusu (Türkiye hariç) 56 İslam ülkesindeki halkın iradesine dayanmayan iktidarlardır. Allahü teala bu iktidarların cezasını elbette verecektir...
Dünyadaki bu felaketlerin en büyük pay sahibi CHP'dir. CHP halka rağmen halk adına 1000 yıllık Türk-İslam Medeniyetini yıktı. Harf Devrimi ve çeşitli devrimlerle Türkiye'yi İslam dünyasından tecrit ettiler. Buzdan duvar ördüler...
İlk defa çok sevdiğim kadim dostum rahmetli Özal ve devamında da Erdoğan bu buzdan duvarın erimesi için yiğitçe emperyalist güçlere demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü konusunda çifte standart ile hareket ettiklerini yani münafık olduklarını yüzlerine haykırdı.
Bu güçlerin; 56 İslam ülkesinin 2'nci ya da 3'üncü bir Erdoğan çıkarır korkusu ile uykuları kaçtı. Türkiye'nin içinde ve dışında çözüm sürecine karşı olanların hedefi: Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Dindar-Laik huzur içinde yaşamasınlar!.. Türkiye, iç meseleleri ile uğraşsın ki; başta Orta Doğu olmak üzere dış dünya ile ilgilenmesin. Geçmişte olduğu gibi "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" sloganı ile oyalansın ve ekonomik olarak asla büyümesin...
Büyük (Mega) projeler dursun. Kanal İstanbul ile Boğazlarla ilgili (aleyhimizdeki) anlaşma devre dışı kalır. Üçüncü havaalanı ile Frankfurt, Paris ve Londra ikinci kümeye düşer...
1940 yılından AK Parti iktidarına kadar ABD petrol şirketlerinin baskısı ile Demiryolları ihmal edildi. Hızlı tren ile yapılan yolculuk artarsa kara yolları ve hava yolları ile yapılan yolculuk buna paralel olarak azalır. Bu da petrol tüketimini azaltır ve petrol şirketlerinin kârının azalmasına ve hatta zarar etmelerine sebep olur...
Gezi olayları ile 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinin bir hedefi de bu projelere son vermekti. Peki kim adına? Elbette küresel sermaye adına...
Erdoğan elbette nihayetinde bir kuldur. Ve hatası elbette olacaktır. Ancak önemli olan niyettir. "Niyet halis olursa akıbet de hayır olur" buyuruyor büyüklerimiz. Ama buradaki düşmanlık Erdoğan'ın şahsına değil, O'nun şahsında Türkiye'ye ve dolayısıyla dinimize düşmanlıktır.
Allahü teala bunlara fırsat vermedi. İnşallah vermeyecektir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.