Önemli gerçekler

A -
A +
Kürtçe tabir edilen ağız, kültür sürtüşmeleri sonucunda ortaya çıkmış, bozulmuş bir Türkçedir. Bir Alman ilim adamının Hunlarla ilgili eserine göre Göktürklerin anıtlarında 562 kelime Kürtçede vardır. Bu kelimeler şimdiki Anadolu Türkçesinde yoktur.
Kelimelerin çoğu Türkçe, Arapça ve Farsçadır. Türkçeye göre azdır. Batılı bazı dil uzmanları Kürtçeyi ayrı bir dil "Arı dil grubu"ndan sayarlar. Van eski milletvekili Seyyid İbrahim Arvas (kuddise sirruh) hatıraları ile ilgili kitabında şu bilgileri vermektedir: 
"Aslında Türk olup da lisanını değiştiren bu muazzam kitleye kötü bir şey atfetmek günah ve vebaldir. Bendeniz Şemdinan (Şemdinli) Kaymakamı iken; Gerdi Aşireti Reisi Oğuz Bey'e sordum: Bu ad Türk adıdır. Sana nereden gelmiş? Cevaben dedi ki: Bendeniz yirmi birinci Oğuzum. Bizdeki geleneklere göre baba kendi evladına babasının ismini verir. Ve böylece bu müteselsilen devam eder...
Maalesef Oğuz Bey Türkçe bilmiyordu. Amcası Kılıç Bey de öyle. Ve Koçbeyi Aşireti Reisi Mehmed Emin Bey de öyle idi..."
Malazgirt Zaferinden önce şarkta Hurriler, Hititler, Urartular, Persler, Medler, Makedonyalılar, Saka Türkleri, Hazar Türkleri, Müslüman Araplar, Bizanslılar uzun ve kısa süreli yaşamışlardır. Hiç şüphesiz bu kavimlerin kendilerine mahsus bir dilleri vardı. Ve bunlar asla Kürtçe değildi.
Daha geniş bilgi edinmek isteyenler, Doç. Dr. Tuncer Gülensoy'un "Kurmanci ve Zaza Türkçesi üzerine bir araştırma" adlı eserine bakabilirler. Bu eser, 1983 yılında, Ankara'da basılmıştır. Bu kitapta, bugün ve Güneydoğu Anadolu'muzda konuşulan 'ağızlar' Kaşgarlı Mahmud'un yazdığı Divan-ı Lügat-it Türk'te kayıtlı pek çok kelimenin bulunduğunu, misaller vererek ispatlamaktadır.
Biz 'Kürtçe' tabir edilen ağzın, mahiyetini açıklamaya devam edelim... Hemen belirtelim ki, bugün için, bazı tali grupların konuştuğu ağız, çok defa Türkçe cümle yapısına (sentaksına) uygundur: Bu cümleler Farsça kelimelerle kurulsa bile cümle yapısı umumiyetle Türkçe'dir. Birkaç örnek verelim:
'Zu vare, kalemiha hılda, hikatamın binvise' (Aşiret ağzı)
'Çabuk gel, kalemini al, hikâyemi yaz.' (Türkçe)
Bu cümlelerde alt alta gelen kelimeler, birbirlerinin karşılığıdır ve kelimeler Türkçe'nin cümle yapısına göre dizilmiştir.
Bir de şu cümleye bakalım:
'Ez dıbıjim, Kurmanci Turani'ye, ev dıbıje na' (Aşiret ağzı)
'Ben diyorum, Kurmanci Turanidir, o diyor hayır' (Türkçe)
Bu cümlelerde alt alta gelen kelimeler birbirlerinin karşılığıdır ve cümle yapısı Türkçe'dir... Bu misalleri çoğaltmak mümkündür. Biz son bir misal daha verip geçelim:
'Vare çay veho' (Aşiret ağzı)
'Gel çay iç' (Türkçe)
Kelimeler yine Türk sentaksına uygun dizilmiştir.
NOT: Yazının hazırlanmasında, S. Ahmet Arvasi'nin "Doğu Anadolu Gerçeği" kitabından istifade edilmiştir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.