Erdoğan düşmanlığının temeli Siyonizm

İstisnalar hariç Erdoğan düşmanlığı Siyonizmin eseridir. Birbirine zıt güçler ve geçmişte birbirini katledenler Erdoğan düşmanlığında aynı cephede omuz omuza yer almaktadır...

MHP'nin koalisyona yanaşmaması Erdoğan düşmanlığına dayanır. Kaldı ki, MHP çok sayıda ülkeye hizmet için koalisyon istiyordu. Bahçeli öne sürdüğü şartları vaktiyle Ecevit'e sunmadı.

Binlerce yıllık tarih içinde Siyonistler, insanlığın huzurunu barışını, bozacak her türlü fitne, hile ve hatta savaşların, darbe ve iç isyanların sebebi ve itici gücü olmuştur. Kilit noktalara yerleşmiş ajanları ile hedefine varmak için başkalarını son derece usta bir şekilde kullanır. Bugün Türkiye'de bazı parti ve yasa dışı grupları kullandığı gibi.

Erdoğan düşmanlığını anlamak için biraz geriye gitmek gerekir. İkinci Abdülhamid Han, son 300 yılın en başarılı Sultanı idi. Borç almadı. Borç ödedi. Osmanlının her köşesini çok güzel eserlerle donattı. 33 yıl içinde Osmanlı bir karış yer kaybetmedi. Onun üstünlüğü ciltlere sığmaz. Ancak Siyonizm ve masonlar çeşitli yollarla aleyhine bir kampanya yürüttüler. Ahmak ve geri zekâlı hain İttihat Terakki'yi kullanarak 31 Mart'ta sözde hürriyet yalanını ortaya attılar ve Osmanlı 11 yıl sonra çöktü.

İttihat ve Terakki'nin devamı olan CHP Batılılaşma yalanı ile 1000 yıllık Türk-İslam medeniyetini yıktı. Devrimler İslamiyeti yıkmak yani halkı İslamiyetten uzaklaştırmak için yapıldı. Devrimlerin arkasında İngiltere, onun da arkasında Yahudi vardı.

Menderes ülkeye demokrasi gelsin, kalkınma yaşansın diye çok çalıştı. Dış güçler ve ülke içindeki taşeronları maalesef silahlı kuvvetlerdeki bir avuç İnönü hayranı subayla darbe yaptı. Sonrasında Menderes idam edildi. Ve demokrasiye son verildi. Vesayet rejimine dönüldü. Bu sürecin arkasında İnönü, ABD Yahudi lobisi vardı.

Özal bu ülkeye her konuda çağ atlattı. Türk-Kürt kardeşliğine çözüm sürecinin kapısını açtı. Ama ne oldu? Malum şer güçler tarafından zehirlendi! Ekonomi dar boğaza girdi ve faiz lobisi son derece zenginleşti.

Erdoğan'a gelince inkârı mümkün olmayan bir şekilde cumhuriyet tarihindeki hiçbir lider Türkiye halkına bu kadar hizmet etmedi. Vesayet rejimine karşı olduğu gibi halkın millî iradesine de saygılı idi. Kim ne derse desin Osmanlı ve Türkiye 1699 Karlofça Antlaşmasından sonra vesayet altında idi. Erdoğan 2008 yılında IMF ile ilgisini kesince ilk defa ülkemiz bağımsız oldu. Vaktiyle Çavuşesku, Kaddafi ve Saddam'da IMF ile ilişkisini kestiğinde başlarına çorap ören ve sonlarını hazırlayan güçler şimdi Erdoğan'ı gözden düşürmek için her şeyi yapıyorlar.

Acaba Erdoğan'a yapılanlar bir tesadüf mü? Yoksa emperyalizmin sömürü çarkında ezilmeyi reddeden dünya liderlerine yapılan oyunun aynısı mı?... Buna siz karar verin...