İçte ve dışta hainler var!..

A -
A +
Cumhuriyet devrinin en değerli diplomatı Seyyid Kamran İnan vaktiyle “Ülkemizde 300 bin hain var” demiş idi. Ama fitneye sebep olur endişesi ile bunların kimler olduğunu sır gibi sakladı. Sözde aydın (akademisyen) olup da, aslında bu ülkenin millî, manevî değerlerine, dinine, diline, tarihine, Osmanlıya, kültürüne, ekonomik gelişmesine, siyasi istikrarına düşman ve emperyalist Batı’nın potasında erimiş dış güçlerin devşirmeleri hatta post-modern haçlı ordusu yığınla “hain”imiz vardır.

Katliam yapan ve ülkeyi bölmek isteyen dış güçlerin taşeronu olan PKK’yı destekleyen ve devleti katliamı ile suçlayan bu hainleri kınamak yetmez. Anayasa ve mevcut yasalara göre suç işleyen bu kişiler yargılanmalıdır. Ve derhal devlet kadrolarından tasfiye edilmelidir.

Varsayalım Rusya Türkiye’ye savaş açmış olsa inanıyorum ki bu kendini bilmezler karşı tarafta yer alır. İftira etmiyorum. Vaktiyle CHP’li bir milletvekilinin "Türkiye İran savaşında İran’ın yanında yer alırım" sözü vesika ile sabittir.
Rusya kendi içindeki karışıklıklarla uğraşmaktadır. Petrolün varil fiyatı devamlı düşmektedir. 111 dolardan 30 dolara kadar düşmüştür. Şimdilerde 20 dolara kadar düşme ihtimali vardır. Rusya’nın ihracatının yüzde 70’i petrol ve doğalgaza dayanır. Rusya ciddi bir ekonomik sıkıntı içindedir. Türkiye’ye uyguladığı ambargo ile sebze ve meyve fiyatları iki misli artmıştır.

Putin ülkesindeki iç karışıklıkları Suriye’de Türkmenlere saldırı ile Rus kamuoyundan saklamaya çalışmaktadır. Bazı uzmanlara göre Rusya’da muhaliflerin sokağa dökülmesi ihtimali vardır...

İran’a gelince Cumhurbaşkanı hastadır. "Ayetullahlar"ın yakınları son derece lüks ve sefahat içinde yaşamaktadır. Devrim muhafızları ve iktidar mensuplarının suiistimalleri büyük boyutlara ulaşmıştır. Güney Azerbaycan’da Azeri Türkleri bilhassa futbol maçlarında İran aleyhinde protesto yapmaktadırlar. İran’da nüfusun yüzde 20’si Sünnidir. Ve şu anda 22 Sünni din adamının idamı tasdik edilmiştir.

İran nüfusunun yüzde 40’a yakını Türk'tür. İran da Rusya gibi Türkiye’nin tarihî ve değişmez düşmanıdır. İran geçmişte Sünni idi ve çok sayıda Sünni İslam âlimi yetiştirdi. Türk asıllı olan Şah İsmail, İran'ı Şii yaptı. Bir rivayete göre Sünni olan annesini bile katletti. Sünni olan bazı İslam ülkeleri İran ile siyasi ve ekonomik irtibatı kesmişlerdir.

Şiiliği yaymak ve Ortadoğu’da Rusya ve ABD’nin yardımı ile Şii hilali peşinde olan İran bu heves için de perişan olacaktır.

Ortadoğu’da neler oluyor?  Ortadoğu’ya hakimiyet İstanbul- Kahire- Bağdat- Şam karesine sahip olmakla mümkündür. Kahire askeri darbe ile İsrail’in sömürgesi olmuştur. Bağdat malum ABD’nin işgali ile bölündü ve 1 milyon kişi katledildi. Şam’a gelince katil Esad ve Baas rejimi 400 bin kişiyi katletti.

Suriye bir leş gibidir. Türkiye hariç çok sayıda ülke güçleri ölçüsünde pay peşindedir. Baas partisini İsrail cumhurbaşkanının kızı ile evli Katolik Mişel Eflak kurdu. Vatikan’ın aziz ilan ettiği Mişel Eflak’ın kurduğu Baas partisinin hedefi:

- Arapları Asr-ı Saadet öncesine çevirmek.
- Arapları birleştirmek.
- Marksist bir rejim kurmak...

İşte emperyalist güçler bu karenin dördüncü noktası için Gezi olaylarını başlattılar. Başarılı olamayınca 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsünde bulundular. Bunda da başarısız olunca bu sefer Kandil-PKK-HDP, Rusya, İran devreye sokuldu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.