Her yönden saldırıyorlar

A -
A +
PKK’nın elindeki çok sayıda silahı Kandil’in para ile almasının imkânı yoktur. Bu silahlar PKK’nın eline dış güçlerin yardımı olarak geçmiştir. Emperyalist ve Türk düşmanı ülkeler PKK terörü ile Türkiye’yi kendilerine göre dizayn etmek istemektedirler. Demirtaş ve Kılıçdaroğlu’nun "masada görüşebiliriz" sözleri, köşeye sıkışan PKK’yı kurtarma ve kaybettiği silah ve teröristi ikmal imkânı sağlamaktan başka neye yarar?
Kandil, PKK ve HDP ne istiyor? Ülkenin bütün nimetleri emirlerindedir. Savcı Sayan’a göre: İstanbul’daki 600 akaryakıt istasyonunun 400’ü Kürt asıllı Türk vatandaşına aittir. Üçüncü köprü ve üçüncü havaalanının müteahhitleri de Kürt asıllıdır. Türkiye’nin 7 bölgesi Kürtlere açık iken; neden bir bölgede sıkışmak istiyorlar? Bu sorunun cevabı gayet basittir. İran, Suriye, Irak, İsrail, ABD, AB ve bilhassa Almanya böyle istemektedir. Kandil ve PKK istese de silahı bırakamaz. Çünkü bunlar dış güçlerin taşeronudur...
7 Haziran seçimlerinden önce kendini Türkiye partisi gösteren HDP, 1 Kasım’dan sonra Kürtleri dahi temsil etmediğini göstermiştir. Son kamuoyu araştırmalarına göre bölge halkının yüzde 85’e yakını çözüm sürecini istemektedir. Ve PKK’yı terörist bir örgüt olarak tanımaktadır.
DAEŞ’e gelince Ortadoğu’da İslam Dünyasının sırtına değil göğsüne batırılmış bir hançerdir. DAEŞ İslam ismini kullanarak İslam Dünyasının en büyük düşmanı olmuştur. Bu terör örgütüne katılan gafil Müslümanlar İslamiyete ihanet etmektedirler. Canlı bombalara gelince bu kişiler gizli bir test ile seçilir. Bir eğitime tabi tutulur. İlk safha bu kişi çeşitli yollarla aşağılanır. Sonra kendisi telkinlerle övülür. Netice olarak kahraman olmak ve bir işe yaramak istiyorsan canlı bomba ol denir. Hatta yiyeceklerine gizli olarak bazı ilaçlar katılır. Kendisi düşünemeyen bir "zombi" hâline getirilir.
Kılıçdaroğlu’nun haddini aşan tavrı yani halkın seçtiği cumhurbaşkanına hakaret; aslında Türk milletine yapılan bir hakarettir. Dünya siyasi hayatında 7 defa seçim kaybeden hiçbir siyasetçinin yerinde kalması görülmemiştir. Zaten Kılıçdaroğlu’nun başbakan olmak gibi bir niyeti de yoktur.
Akademik kimlik dürüstlük sembolü olması gerekmektedir. Oysa geçen gün bildiriyi imzalayan akademisyenlerde bilgiye dayanan bir dürüstlük yoktur. Küresel akademik şartlarda yapılan sözde aydınların PKK sevgisi ve ihanetidir.
Kandil Kürt gençlerini ölüme sevk ederek Kürtlere soykırım yapıyor. Kandil Ermeni intikamı almaktadır. PKK gençleri mürted yapmak (yani Müslümanlıktan uzaklaştırmak için) her çareye başvuruyor. Kürt Din Âlimleri ve Medreseler Birliği Başkanına göre, bu gençlerin sayısı yüz binlerle ifade edilmektedir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.