Amaç belli

A -
A +
Almanya’nın Köln kentinde çıkan Kolnar Stadt gazetesinde Türkiye’nin İslam Dünyasında etkinliğini arttırdığını ve bu durumdan Avrupa’nın endişelenmesi gerektiğini yazdı. Araştırmacı yazar Alev Alatlı’ya göre: “Filistin düşerse İsrail’i Harran’da görmek pekâlâ mümkündür.”
PKK, başta Şırnak-Diyarbakır-Mardin olmak üzere 78 okul yakmıştır. Peki bu yapılanlara rağmen Kılıçdaroğlu hâlâ niye Erdoğan’a hakaret ediyor? Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur’u batıran Kılıçdaroğlu değil midir? Vaktiyle milletvekili olmak için müracaat ettiği, Ecevit ve Mesut Yılmaz müracaatını reddetmişler idi.
Dışlanan ve eziklik içinde olan bazı iç ve dış güçler bir kaset komplosu ile Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirdiler. Ve 7 seçim kaybetmesine rağmen onu genel başkanlıkta tuttular. Bu güçler Kılıçdaroğlu’na iki görev verdi. Birincisi Erdoğan’a düşman olmak, diğeri CHP’yi Alevi partisi haline getirmek. İsrail yani (Siyonizm) Kılıçdaroğlu vasıtasıyla Erdoğan’dan intikam almaktadır.
1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılı IMF ile ilişkilerin kesildiği tarihe kadar gerek Osmanlıda gerekse Türkiye Cumhuriyetinde  Batı’ya daima “Evet” dendi. Erdoğan ilk defa “Hayır” dedi. Başka bir İslam ülke liderinin de aynı tavrı göstermemesi için Erdoğan’a düşmandırlar.
Türkiye Cumhuriyeti devrinin en iyi diplomatı olan S. Kamran İnan’ın “Hayır Diyebilen” adlı kitabında Türkiye’nin Batı’ya daima evet deyip baş eğdiği anlatılmaktadır. Erdoğan sayesinde Türkiye ilk defa “Hayır” demiştir. Ve ayaklarına takılan zincirleri kırarak, sınırları içine hapsedilen ülkemiz dışa açılmıştır.
Kılıçdaroğlu Erdoğan’a hakaret etmeyi bıraktığı an asla ve asla o makamda kalamayacağını gayet iyi bilmektedir.
AK Parti iktidarı çözüm sürecini bölge halkı ve halkı temsil eden kuruluşlarla yeniden başlatmalıdır. Bakanlar ve milletvekilleri bu bölgeye giderek halk ile kucaklaşmalıdır. Bir arada oturup birlikte çay içmeli ve halkın sıkıntılarını dinlemelidir. Bu davranış son derece hayırlı neticelere sebep olacaktır.
Vakit gazetesinin 6 Ekim 2003 tarihli sayısındaki haber ne kadar manidardır: “Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer son 3 yılında toplam 225 kişiyi affetti. Bu nasıl bir tesadüftür ki; affedilenlerden 174’ü terörist idi… Aralarında polis katilleri de vardı, bombacılar da… ”
Affedilenlerden, 36’sı DHKP-C’li, 28’i Türkiye İhtilalci Komünist Birliği üyesi, 23’ü TİKKO’cu, 36’sı Dev-Sol'cu, 14’ü MLKP’li, 15’i Anayasal düzeni yıkmak isteyen, 13’ü THKP-C’li, 4’ü PKK’lı, 3’ü TDP’li, 2’si TDKP’li, 2’si devleti bölmek isteyen, 2’si TKEP’li, 2’si TKİP’li, 1’i DHP’li, 1’i Dev Yolcu, 1’i de TKİH’lidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.