Hainler her zaman var!

A -
A +
Paralel Yapı’nın PKK, DAEŞ, PYD ve DHKP-C ile iş birliği ortaya çıkmıştır. Ve Paralel Yapıya ait evlerde PKK’lı terörist yakalanmıştır. Bir devlet başkanının yurt dışında protestosu her zaman görülmektedir. Ama Erdoğan’ı ABD’de protesto eden bu milletin hain evlatlarının olması çok acıdır.
Esad yanlısı ya da Ermenilerin protestosu bir derece olağandır. Fakat Paralel Yapı, PKK, PYD, DAEŞ, DHKP-C, Ermeniler ve yasa dışı terör teşkilatları ile Atatürkçülerin yan yana protesto etmeleri düşündürücüdür.
Bu ülkenin vatan haini ve emperyalist güçlerin taşeron ya da devşirmeleri Londra’da Türkiye’ye gitmeyin afişleriyle Türk turizmine darbe vuruyorlar. Ve nasipsizler kendi ülke halkına düşman ve değerlerimize yabancıdırlar. Dahası millî ve manevi değerlere, dinî değerlere, halkın huzur ve refahına, ekmeğine düşmandırlar.
Makine Kimya Endüstrisi Müdürünün casusluk yapması, son derece çirkin, çirkin olmanın ötesinde ülkeye ihanettir. Kim ne derse desin bu bürokratın ihanetinin en büyük sorumlusu CHP’dir. 
Perde arkasına baktığımızda 1923-1950 arası Batı’yı taklit adına 1000 yıllık Türk İslam medeniyetini yıktılar. İngiltere’nin baskısı ile yapılan bütün devrimler, aslında bu ülkenin insanını İslamiyetten koparmak için yapıldı. Kazım Karabekir Paşa’nın eserinde yazdığı gibi; Bakanlar Kurulu ve üst düzey bürokratlar Ankara Garı'nda gerçekleştirdikleri toplantıda Teşkilatı Esasiye (Anayasa’da) “Türkiye Cumhuriyetinin dini İslamdır” yerine Hıristiyan’dır değişikliğini konuşmuşlardı. Ama o güruh buna cesaret edemedi. Allahü teala kalplerine korku verdi de (Halkın isyan etmesini göze alamadılar) bu işi yapamadılar.
Hüsrev Gerede’nin hatıralarına göre İncil’in yazıldığı Latin harflerinin kabulü ve İslam harflerinin kaldırılışı Hıristiyanlık yolunun açılması için yapılmıştı. CHP, bu milletin genetiğini ve sosyal dokusunu tahrip etti. İslamiyetten uzaklaştırdı. (İstisnalar hariç)
Bu bürokratın kalbinde toz zerresi kadar Allah korkusu olsaydı bu casusluk rezaletini yapmazdı. Tam 40 mühendisin  2 yılda hazırladığı "Piyade Tüfeği Projesi"ni satmazdı. Kaldı ki, bu proje seri imalata geçmemiştir.  Bu hainin evinde 10 binlerce liralık döviz bulunmuştur. İnsan sormadan edemiyor? Acaba başka projeleri de sattı mı?
Şu anda Türkiye’de vesayet rejimi ile milletin millî iradesi arasında mücadele vardır. AK Parti ve Erdoğan millî iradenin "yanında" olmanın ötesinde "muhafızı"dır. Bunların karşısında olanlar da vesayet rejiminin yanındadır.
1923-1950 arası ülkeye “Beyaz Türkler” hakimdi. Kendilerinin karşısında olanlar ise öteki ve cahildi. Halk sadece askerlik yapar vergi öderdi.  Siyasi kadronun tamamına yakını Beyaz Türklerden oluşmakta idi. Artık bu değişmiştir…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.