19 MAYIS GERÇEĞİ (2. Bölüm)

A -
A +

Önceki yazımızda 19 Mayıs 1919’da cereyan eden hadisenin gerçek yüzünü anlatmaya başlamıştık. Aslında hiçbir tarihi değeri bulunmayan bu hadisenin, daha sonraki yıllarda yazılacak tarih kitaplarında bir kahramanlık hikayesinin başlangıcı olarak yazılması bu günü milli bir gün haline getirmiştir.
Yazımıza Derin Tarih yayınlarının “Mustafa Kemal Samsun’a Nasıl Gönderildi?” (Mustafa Armağan) kitabından aktarmaya devam ediyoruz.
Dr. Rıza Nur’un hatıratının “underground” yayınıyla 60’ların ikinci yarısında birden canlanarak ve 1960’lar ve 1970’lerde tek adam etrafında örülen mitolojik tarih anlatısının aşılması yönünde bir miktar yol alınmışken ve alınabilecekken 12 Eylül darbesiyle daha katı bir Kemalizm’e dönülecek, Turgut Özal ortamı biraz yumuşatıyor denilirken bu defa 28 Şubat’a çatacaklar ve 2000’li yıllar Post-Kemalizm’e sahne olacaktır.
Artık Kemalistler hakim konumlarını kaybedip muhalefete geçecekler, lakin bu arada o zamana kadar muhalif kalmış çevrelerde yeni bir Kemalizm filizlenecek ve iliklere işlemiş bulunan Kemalist söylemin bu defa muhafazakarların “Kemalizasyonu”nu meyve verdiğine tanık olunacaktır.
1989 yılının 19 Mayıs’ında “Atatürk Samsun’a İngiliz vizesiyle gitti” manşetiyle çıktı. “Samsun’a İngiliz Vizesi” Vehbi Vakkasoğlu imzasıyla çıkan bu haberde altı adet belgeye yer verilmişti.
Belgelerden dördü Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Kıtaati Müfettişliğine tayin emri ile diğer yazışmaları ihtiva ederken iki belge doğrudan İngiliz işgal komutanlığının Mustafa Kemal’e verdiği Samsun’a gidiş vizesini ve resmi “British Control” damgasını sergiliyordu.
Tabii yıllarca süregelen düzmece tarih kitaplarının körpe beyinlere işlediği “Mustafa Kemal Samsun’a gizlice dümeni kırık bir gemiyle kaçarak gittiği” yalanı gün yüzüne çıkıyordu. Ortaya çıkan tepkilere Uğur Mumcu’nun “Bunlar zaten biliniyordu çıkışına Fehmi Koru “Biliniyordu da neden şimdiye kadar yayınlamadınız? Cevabı damgasını vuruyordu.
1943 Nisan’ında, yani henüz CHP’nin Tek Parti idaresi devrinde ilk defa Maarif Vekaleti (bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından yayınlanan Tarih Vesikaları dergisini 12. Sayısında Mareşal Fevzi Çakmak’ın bizzat yayımlanması içir verdiği belgelerle Faik Reşit Unat’ın makalesinde gün yüzüne çıkan gerçeklerden bu yana tam 72 yıl geçti. Karabekir’in başını yakan ifşaatının üzerinden ise 82 yıl… Genelkurmay Başkanlığı tarafından çıkarılan Harp Tarihi Vesikaları Dergisi’nin Eylül 1952 tarihli ilk sayısında ortaya konulan belgeler bile 63 yaşında… Peki ne değişti? Hiç! Evet hiç! Yıl 2015 olmuş, 19 Mayıs’larda yine aynı teraneyi dinliyoruz… (Devam Edecek…)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.