Musul meselesi

A -
A +
Son günlerde gündemin ilk sırasında Musul’a yapılacak harekât gelmektedir. Dün itibari ile başlamıştır. Irak, İran, ABD ve hatta AB Türkiye’nin bu harekâtın dışında kalmasında ısrarlıdır. Ancak Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu harekâta katılmak istemektedir. Zaten olması gereken de katılmamızdır.
Türkiye Irak’ta bulunmaya mecbur hatta mahkûmdur. Türkiye kuşatılmıştır. Irak’ta bulunması olmazsa olmazdır. Fitnenin kaynağı yani Irak başbakanın üst aklı ABD’dir. Irak’ta 63 ülke vardır. Ve gerçek işgalci bunlardır. Dünyanın diğer ucunda bulunan Yeni Zelanda’nın orada ne işi vardır. Türkiye anlaşmalara göre tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi “Garantör”dür.
Başika’da eğitim kampında bulunan Türk Birliği, ABD’nin uşağı Irak Başbakanının izni ile oraya gitmiştir. Hatta kendisi bu kampı ziyaret etmiş ve Türkiye’ye teşekkür etmiştir. Peki bu tutumunu neden 180 derece değiştirmiş ve Türkiye’yi işgalci ilan etmiştir. Bunun sebebi Irak İran’ın işgali altında ve âdeta sömürgesidir. İran son yıllarda zulümde azgınlaşmıştır. Suriye ve Irak’ta İran desteği ile Suriye’de muhalefet ile ve Irak’ta ise DAEŞ ile mücadele maskesi altında Sünni Türk, Sünni Arap ve Türkmen katliamı yapmaktadır.
Lozan Antlaşmasında Musul’un yüzde 80’i Türkmen ve Türk idi. Türkiye Irak’taki Musul harekâtına katılırsa İran ve Irak’ın Şii çeteleri Sünnileri kitleler hâlinde katledemeyecektir. Humeyni, Eshab-ı kiram (rıdvanullahi aleyhim ecmain) ve İslamiyetin manevi güneşleri olan Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer ve Hazreti Osman (radıyallahü anhüm ecmain) düşmanıdır. Ve eserlerinde "Sünnileri katletmek caizdir. Malları ganimet, eşleri ve kızları cariyedir" fetvasını vermektedir!..
Lozan son derece büyük hezimettir. Savaşı kazandık ama masada kaybettik. Masaya 4 milyon kilometrekare toprak ile oturduk. Anlaşma sonunda yüzde 80’ini verdik. Bazı yerleri verdiler almadık. Mondros Antlaşmasına göre: 
Osmanlının fiilen ve hukuken idaresinde olan yer Osmanlının vatanı idi. Kıbrıs, Oniki Ada, Batum, Antakya, Halep, Musul bizim idi. Hepsini verdik...
İngiliz Başbakanı Lozan’daki Lord Girzon’a çektiği telgrafta "Musul’da ısrar etme. İngiliz kamuoyu savaştan yoruldu. Savaş istemiyor" demekte idi. Ancak Lozan’da Musul için biz ısrar etmedik. İkili görüşmelere bıraktık. Netice alamayınca Milletler Cemiyetine (Cemiyet-i Akvam) havale ettik. Bu cemiyet Musul’la ilgili rapor hazırladı. İngilizler Musul petrollerinden hisse teklif etti. Ancak bunu hiçbir zaman alamadık. Ankara Anlaşması ile Musul’dan tümü ile vazgeçtik.
İngilizler sınırların çizilmesinde Türkiye’ye tuzak kurdu. Türkiye-Irak sınırları dağların zirvelerinden geçiyor. İngilizler bu sınırları bugünkü terör için hazırladı. Suriye’de Arap kökenliler yüzde 10’u geçmez. Halep yüzde yüz Türk’tür. Musul’da öyle idi.
Türkiye Musul harekâtında bulunmak zorundadır. A, B, C gerekirse D planı gerçekleşmelidir. Irak Başbakanına hatırlatmak isteriz o zalim ABD, Irak’ta “Kitle imha silahları” yalanı ile ülkeyi işgal etti. İki milyon insanı katletti. ABD askerlerinin dehşet hapishanesi “Ebu Garip”te çektiği 1000 hatıra fotoğrafı Washington Post’ta yayınlandı. Bunlardan biri Iraklı erkeğin boynuna köpek tasması takılmış yerde sürükleniyordu. Diğer fotoğraflar da hakaretlerle dolu idi. Başbakan bu zalimleri himaye etmektedir.
Fırat Kalkanı Türkiye dışında Osmanlıdan sonraki en yerinde harekâttır. Türkiye’nin güvenliği için Türkiye dışında olmaya mahkûmuz. Musul için netice Türkiye lehinde olacaktır. İnşallah. 
Kılıçdaroğlu yanlış şeyler söylüyor. Türkiye mezhepçi politika takip etmiyor. Asıl mezhepçi politikayı Suriye, İran ve Irak yapmaktadır. 3 milyon mülteci bunun delilidir. Suriye ve Irak şimdi Şii bir devlettir. Sünnilere hayat hakkı tanımadıkları için DAEŞ terörünü bitirmeleri mümkün değildir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.