Neler oluyor?

A -
A +
 
Irak ordusunun tek kurşun atmadan DAEŞ’e teslim ettiği Musul’a karşı 17 Ekim 2016 tarihinde başlatılan operasyon, aslında Musul’u kurtarma maskesi altında ABD ve İran liderleri nezdinde "Sünni-Şii iç savaşı"dır. Ve bu görev son derece azgın, Ehl-i sünnet, Eshab-ı kiram (rıdvanullahi aleyhi ecmain) düşmanı İran’ın Şii katillerine verilmiştir.
63 ülkenin Irak’ta işi ne? Musul’u DAEŞ’ten kurtarma bahanedir. Musul ve Felluce’de en az 2 milyon Türkmen yaşamaktadır. ABD, Irak ve İran’ın Türkiye’yi devre dışı bırakma isteği art niyetlidir. Musul’u kurtarmak gerçek gaye ise bu operasyona katılmak isteyen Türkiye neden istenmiyor?
Erbil’de toplanan Sünni aşiret reisleri "Gerçek işgalci İran’dır. Türkiye’nin Irak’ta olması lazım" demiş ve Irak başbakanını “ahmak” ve “nankör” olarak suçlamışlardır. Barzani’nin Özerk Kuzey Kürt İdaresi ile Türkiye arasında anlaşma vardır.
Geçmişte Barzani ile Talabani savaşırken aralarındaki barışı Türkiye sağlamıştır. ABD, İran ve Irak’ın Türkiye düşmanlığının gerçek sebebi Türkiye ve bilhassa Erdoğan’ın ABD’nin iç savaş niyetini açıklamasıdır.
Türkiye, Irak’ta planlanan soykırım ve Sünni-Şii çatışmasına kesin olarak karşıdır. Türkiye’nin B ve C planlarını kamuoyu bilmemektedir. Sünni aşiretler ya da Barzani idaresi Türkiye’den yardım isteyebilir. Musul ile tarih, din, akrabalık ve çok sayıda ortak değerlerimiz var. Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Mütarekesinin ana maddesi: Osmanlının fiilî ve hukuki hakimiyeti altındaki topraklar Osmanlı vatanıdır. Osmanlı Mebusan Meclisinin aldığı kararda yani “Misak-ı Millî”de Musul vardı. Lozan’da Musul bizim toprağımız idi. Diplomasinin D’sini bilmeyen İnönü’nün hataları ile buraları kaybettik.
İngiliz temsilcisi Lord Curzon Lozan’da masaya oturduğunda cebinde başbakanının telgrafı vardı. Bu telgrafta “İngiliz halkı savaştan yoruldu. Savaş istemiyor. Musul için ısrar etme, çatışma olmasın” diyordu. Ama Musul için ısrar etmeyen Türkiye oldu. İngiltere değil. Irak petrollerinden hisse teklifi yerine Irak’a düşen petrol gelirinin yüzde 10’u istendi. Bu ise hiçbir zaman ödenmedi.
Musul meselesi ve yapılan yanlışlar kitaplara sığmaz. Türkiye’nin hiçbir ülke ve münhasıran Irak’ın toprağında gözü yoktur. ABD ile İran, Irak’ta mezhep çatışmasının planlayıcısı ve itici gücüdür. ABD, Irak ve Libya ordusunu felç etmiştir. Suriye’de başarılı olamamıştır. Ordu rejime sadık kalmıştır. Irak’ta DAEŞ maskesi ile bir inanç yani Ehl-i sünnet itikadı yok edilmek istenmektedir. Böylece ABD ve İran Türkiye’yi kuşatmak istemektedir. Fırat Kalkanı operasyonu devam etmelidir. Tekrar söylüyorum. Irak’ta bulunmaya mecbur değiliz, mahkûmuz...
Irak’ta Maliki ile başlayan ve İbadi ile devam eden süreçte Şii bir devlet kurulmuştur. Sünniler bir nevi öteki kabul edilmiştir. Irak idaresi mezhepçi faaliyetlerinden vazgeçmedikçe Irak asla ve asla huzura kavuşamaz. Irak’ta inkârı mümkün olmayan gerçek şudur: DAEŞ'i Musul’dan kazımak bahanesiyle Sünni katliamı gerçekleştirmek istenmektedir. Bu planın mimarı da Siyonizm emrindeki ABD’dir.
Bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert ve ısrarlı tutumu ile Türkiye operasyona ve masaya dâhil olmuştur. Ve Kılıçdaroğlu bu gelişme karşısında şoke vaziyettedir!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.