HDP, PKK ve Kandil

A -
A +
HDP, PKK ve Kandil birbirinden ayrılmaz bir bütündür. HDP yerli ve millî bir siyasi parti değildir. Ve asla ve asla Kürtleri temsil etmemektedir. Kandil ve PKK’nın siyasi uzantısıdır. Kürtlerin beşikteki yüzlerce evladını dahi katleden, camilerini, Kur’an-ı kerim kurslarını, hastanelerini, okullarını hatta çocuk yuvalarını, iş yerlerini ve evlerini ve nice varlıklarını yakıp yıkan ve bölge halkının huzur, refah, eğitim, sosyal ve her türlü gelişmesini önleyen, şantiyeleri basan, havaalanı, baraj ve bölge halkının zenginleşmesini önleyen bir şer güç, temiz, inançlı, Müslüman Kürtlerin temsilcisi değildir. Dinden uzaklaştırılmış küfür bataklığı içine ittiği bir avuç kişilerdir.
HDP, PKK ve Kandil’de Kürtlere hizmet değil zulmettiğini biliyor. Ama küresel sermaye, başta ABD, İsrail, İran, Almanya, İngiltere, Suriye olmak üzere emperyalist güçlerin taşeronu, kuklası ve kölesidir. Devlet HDP’ye daima kadife eldiven içinde muamele etti. Ve bunlar devletin zaafı zannettikleri bu durum karşısında şımardılar. Ve yanlarında CHP, millî ve yerli olmayan Batı’nın devşirme aydınları ile küresel sermayenin Türkiye’deki temsilcileri ve FETÖ'cülerin yanında oldular.
Kime hizmet ettiği belli olmayan ama şer güçlere hizmet eden siyasilerin son HDP’li tutukluları millî iradeye darbe olarak değerlendirmeleri onlara destektir. Devlet ülkenin her bölgesinde hukuk, devlet otoritesi ve herkese karşı kanunların tatbiki ile orada vardır. Yoksa orada kaos vardır. HDP’li milletvekilleri olan bu kişilerin sözleri ve fiilleri PKK terörünün bir parçasıdır.
Bir ülkede kanun hakimiyeti, bağımsız ve tarafsız yargı varsa; suç işleyen herkes yargılanabilmelidir. Dış güçler bir konuda ülkemizi tenkit ediyorsa o mesele Türkiye’nin lehinedir. Ve övülüyor, sırtı sıvazlanıyorsa o iş Türkiye’nin aleyhinedir.
Fransa’da bir katliam oldu. Bu katliama katılmayan sadece sözü ile destek veren bir yazar 8 yıl hapis cezası aldı. ABD’de bir yazar DAEŞ’i övdüğü için 4 yıl hapis cezası aldı. Türkiye’de her gün şehitler veriyoruz. Ana karnında çocuklar yetim kalıyor. Ve bu terörü destekleyenler hâkim karşısına çıkartılınca feryat ediyorlar. 
Batı çifte standartlıdır. Yani münafıktır, dürüst değildir. Emperyalist güçler Müslümanların kanı ile besleniyor.
Emperyalist güçlerin üçüncü sömürü sistemini yaşıyoruz. Hıristiyan Batı ve Doğu Osmanlı Devleti zayıflayınca ve yıkılınca İslam ülkelerini ve Osmanlının Batı’nın işgalinden koruduğu Afrika ve Asya ülkelerini işgal ettiler ve sömürdüler. Bu pahalıya geldi. Kendi kültür potasında erittiği aydınlarla İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana sömürdüler. Batı afyonu ile uyutulan halk uyanmaya başladı. Bu sefer üçüncü safhaya geçildi. Ve bu safha İslam Dünyasını istikrarsızlığa sürüklemektir. Bu “İstikrarsızlık” için en büyük silah “Terör”dür.
İnkârı mümkün olmayan gerçek ise terörün kaynağı başta ABD olmak üzere Batı ve Doğu Hıristiyan ülkelerdir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.