Sünni-Şii çatışması için senaryolar

A -
A +
Orta Doğu’da Sünni-Şii çatışmasının mimarları ABD liderliğinde İran, Suriye, Irak ve İsrail’dir. Bu mezhep savaşının projesini 1982 yılında 19 sayfa olarak İsrail gündeme getirmişti. Projenin en önemli maddesi ise Suriye’nin 4 ve Irak’ın 3’e bölünmesi için neler yapılacağına dair hususlardı. Ve Siyonizm bunun gerçek olmasını sömürgesi durumundaki ABD’ye ihale etti.
İsrail ile İran arasında herhangi bir ihtilaf ve çatışma olmaması ve bu bölünmenin temini için Sünni-Şii çatışması için zemin hazırlanması gerekiyordu. İsrail’in bu senaryosundan sonra New York’ta 11 Eylül İkiz Kulelerin uçakla vurulması öncesi 11 Temmuz 11 Ağustos arasında Beyaz Sarayda Bush ve yardımcısı Cheney başkanlığında ABD’nin büyük şirketleri “Yedi Kardeşler"in temsilcileri ABD’nin “Enerji politikası”nı tespit etti.
Bu enerji rezervleri ve enerji güzergâhlarının kontrolü ve de bazı ülkelerin işgali, bazılarının kontrolü için Cheney tarafından kaleme alınan Türkiye’nin de dahil olduğu bir program hazırlandı. Bu programda hangi ülkelerde darbe yapılacağı, hangisinde iktidara hangisinde muhalefete destek olunacağı tespit edildi. En önemli madde ise Irak’ı kitle imha silahı bahanesiyle işgal etmek, Saddam iktidarını devirmek, Şiileri iktidar yapmak,  Irak’ı İran’a peşkeş çekerek bir nevi sömürgesi yapmak, Irak’ta devlet otoritesini yok ederek bazı terör gruplarının (DAEŞ gibi) ortaya çıkmasının zeminini hazırlamak idi. Bir CIA ajanının itirafına göre DAEŞ’i ABD kurdu ve eğitti.
İş, bu terörle mücadele maskesiyle Irak’ta Sünni katliamları yapılarak mezhep kavgasını ateşlemeye ve ABD kamuoyunu projenin gerçekleşmesi için büyük bir terör olayı ile yönlendirmeye gelmişti. Bu yüzden İkiz Kuleleri CIA, MOSSAD ve Pentagon yıktı. Birkaç fanatik Arap sadece taşeron idi. Zaten bu kişilere pilot eğitimi veren Yahudi lobisine ait bir pilot eğitim merkezi olduğu da sonradan gün yüzüne çıktı.
Ne garip tesadüf ki, İkiz Kulelerde yüzlerce Yahudi çalışır. Nedense o gün hiçbir Yahudi işe gitmez. Oysa günlerden cumartesi ve Yahudi bayramı da değildir. Olayda sadece bir Yahudi ölmüştür. Bu senaryoyu anlayabilmek için geçmiş tarihlere gidelim. Saddam Irak’ta bir suikast suçlusu olarak Mısır’a kaçmıştı. ABD Saddam ile temasa geçti. Irak’ın Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı yapmış olup Mısır’a iltica eden "General Handan El-Tıkrıti’nin Hatıraları"nın (Arapça Kahire baskısı) 40. sayfasında şu bilgiler yer alır:
Saddam ABD’nin Beyrut Büyükelçisi ve CIA yetkilileri ile gizli bir görüşme yapar. ABD Saddam’a seni ilk önce Irak’ın Devlet Başkanı Yardımcısı ve bilahare Devlet Başkanı yapacağız. Bizim şartlarımızı kabul eder ve imzalarsan dedikleri gizli madde metni şöyledir:
-ABD milyonlarca dolar dağıtacak ve medyayı kullanacak. Baas Partisi mensuplarını, komünistleri ve Müslümanları Irak Devlet Başkanı Abdurrahman Arif aleyhine büyük bir miting ve protesto düzenleyecek.
-Irak Devlet Muhafız Komutanı (CIA ajanı) ile saray darbesi yapılacak ve Baas Partisi iktidar, Saddam ise Devlet Başkan Yardımcısı olacak.
-Darbe yapanlar saf dışı edilecek.
-Iraklı Türkmenler soykırım ya da Arap veya Kürt kimliği içinde eritilecek.
-Asimilasyon hızlandırılacak ve Abdüsselam Arif ve Abdurrahman Arif kardeşlerin Devlet Başkanı iken Türkmenlere tanınan hakları geri alınacak.
-Irak ordusunda ve devlet kadrosunda dindarlar saf dışı edilecek.
-Irak’ın İslami gücü yok edilecek.
-Irak’ta laik ve sosyalist bir rejim kurulacak.
-Abdurrahman Arif ve Fransa petrol şirketi arasındaki anlaşma taslağı iptal edilecek.
-Baas Partisi iktidarı ABD’nin Orta Doğu’daki menfaatlerini koruyacak ve yayılmasını kolaylaştıracak.
-Baas Partisi kendisini iktidar yapan ABD’nin istekleri dışına çıkmayacağına dair yazılı belge verecek...
İşte bu belgeyi Saddam imzaladı. Saddam Irak’ın menfaatlerini ABD menfaatlerinin üstünde tutunca savaş ile saf dışı edildi. Ve katledildi. “Zalime yardım eden onun zulmüne maruz kalmadan ölmez!..”
DAEŞ’in Musul’u işgalinde Irak ordusu bir kurşun dahi atmamıştır. Maliki, DAEŞ ile mücadele maskesi altında İran’dan 30 bin azılı ve katil Şii militanlarının Irak’a girmesi için zemin hazırladı. Ve Irak, İran ve Suriye’nin DAEŞ ya da muhaliflerle mücadelesi aslında Sünni soykırımıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.