ABD Başkanlık seçimi

A -
A +
8 Kasım 2016 tarihinde ABD’de yapılan “Başkanlık seçimi” ABD ve bilhassa AB’de sürpriz olmuştur. Kamuoyu araştırmaları Clinton’un seçileceğine kesin gözü ile bakıyordu. Ama beklediklerinin tersi oldu. Küresel sermaye ve Yahudi lobisinin çoğunluğu Clinton’u destekliyordu. İsrail ise Trump’un seçilmesinden yana idi.
Bu seçim Amerikalı seçmenin uyanışının işaretidir. Çünkü bugüne kadar küresel sermaye (Yahudi ağırlıklı) son derece güçlü medyası ile seçmeni kanalize ediyor ve robot gibi istediği yöne sevk ediyordu. Bu seçimde bazı lobiler ve küresel sermaye hezimete uğradı.
Demokrasinin en önemli özelliği millî iradeye saygılı olmaktır. Seçimle işbaşına gelen meşrudur. Millî iradeyi temsil eder. Avrupa Birliği ve bilhassa Almanya, Fransa ve İngiltere Trump’un başkan olmasından rahatsız olmuşlardır. AB medyası hatta saygın olarak en saygın olanları dahi manşetlerinde hakaret etmektedirler. Kendisinin başkan seçileceğine kesin olarak inanan Hillary Clinton psikolojik bir bunalım geçirerek “Değerlerinize sahip çıkın” mesajı ile taraftarlarını sokağa döktü. Protestolar, yakma, yıkma ve yağmaya dönüştü.
Trump’un başkanlığı ile ABD’nin siyasetinde ve stratejisinde önemli değişiklikler beklenemez. Ama bazı konularda değişiklik olacağı kesindir. Trump iktidarının Türkiye’ye önem vereceği aşikârdır. ABD ve Almanya'nın, yakın gelecekte “U dönüşü” yaparak Türkiye’yi kaybetmemek isteyeceklerini tahmin ediyorum. Obama’nın 2 devre başkanlığı ABD tarihinin en başarısız devresidir.
Clinton seçilmiş olsaydı FETÖ'cüler bayram ederdi. Bu hainler Türkiye’de halktan topladıkları ve şirketlerinin kazançlarını bağış adı altında Clinton’a verdiler. Ama yanlış ata oynadılar. Clinton ailesi ile FETÖ'cüler arasında iş birliği uzun yıllar öncesinde başlamış idi. Hillary Clinton’un eşi başkan iken Gülen’i özel uçakla Türkiye’den ABD’ye getirdi.  FETÖ'cülerin vergi kaçakçılığı, eroin ticareti ve karapara aklama ile ilgili soruşturmaları devamlı önlendi.
Trump’un kurmaylarına göre; “Bizim için Laden ne ise Türkiye için de Gülen odur...” Donald Trump’un yardımcısı Mike Pence Türkiye’nin savunduğu Suriye’de “Uçuşa yasak bölge” politikasına destek verdi. Dışişleri için tahmin edilen Bob Corker ve Newt Gingrich “Türkiye’yi dinlemeli idik” dedi. Bu sözler olumlu sinyallerdir. Ama Pentagon’un da görüşü alınır.
Gülen’in iadesine “CIA” karşı çıkar. Muhtemelen Kanada’ya iltica eder. Türkiye-Kanada arasında suçluların iadesine ait bir anlaşma yoktur. Bazı haberlere göre Amerika’da bulunan bazı  FETÖ'cüler Kanada’dan sığınma talebinde bulunmuşlar. Türkiye ile ABD arasında PYD konusunda ihtilaf var. Şu anda bir şey söylemek zordur. Trump'un seçim kampanyasında söylediği "Müslümanları Amerika’ya sokmayacağım ifadesi" şahsi web sitesinden silinmiştir.
Anketler Clinton, halk ise Trump dedi. Clinton’un oyu Trump’un delege sayısı fazla oldu. Amerika’da Başkanlık seçiminde asıl olan delegedir. ABD medyasının tamamı Clinton’u destekledi. Trump NATO’ya karşı soğuktur. Erdoğan’a güvendiğinin sinyalini verdi. Ve "15 Temmuz gecesi cesaretini takdir ediyorum" dedi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.