Önemli gelişmeler

Dünyada ve Türkiye’de önemli gelişmeler oluyor. Bu gelişmelerin etkisi kısa, orta ve uzun vadelidir. 53 yıldır AB’nin kapısında bekletilen ve zaman zaman raporlarla ve Avrupa Parlamentosu üst düzey yetkililerinin haddi aşan beyanları ile Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gerginlik giderek artmaktadır. Bu uçurum kapanmazsa yapılacak bir referandum neticesi Avrupa Birliğine giriş isteğimiz sona erebilir. Son kamuoyu araştırmalarına göre Avrupa Birliği'nden ayrılmak istemeyenler sadece yüzde 22’dir.

Avrupa Parlamentosu bir nevi terör karargâhıdır. PKK liderleri Avrupa Parlamentosunda baş tacı ediliyor. Parlamentonun koridorlarında PKK sergisi açılıyor. Sadece birkaç metre ötede PKK’nın çadırları kuruluyor. Almanya PKK’nın bir nevi üssüdür. Hatta Kandil yanında sönük kalır.

Trump ile ABD’de yeni bir dönem başlayacaktır. ABD’nin stratejisi, iç ve dış siyasetinde önemli değişiklikler olmaz. Ama beklenmeyen gelişmeler muhtemeldir. Türkiye ile ABD arasında eskiye nazaran az da olsa bir yakınlaşma, Rusya ile Türkiye arasında daha hızlı bir iş birliği olması beklenmektedir. Kısa vadede değil ama orta vadede ABD ve AB ekonomisinde gerileme olacaktır.

Ekonomik anlamda Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelerin ön sıralarda yer alacağı bekleniyor. Çin’den Londra’ya demir yolu hattı (5-10 yıl içinde) geçmiş asırların “İpek Yolu” yeniden dünya ekonomisinin itici gücü olacaktır. Çin’den Hindistan’dan, Orta Asya Türk ülkelerinden,  Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’den Avrupa’ya ihracat son derece ucuz olacak ve ayrıca zaman kısalacak. Peki bu sefer ne olacak? Deniz ticaret, gümrüklerde ve çeşitli ticari işlerde azalmalar gelirlerine tesir edecek. Ve bu arada Türkiye “Enerji Hatları” güzergâhı ile Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Rusya petrol ve akaryakıt ağları ile örülecek. Demir yolu (İpek Yolu) enerji hatları, İstanbul Üçüncü Havaalanı ile Türkiye ülkeler ve kıtalararası bir konuma kavuşacak.

“Dünya beşten büyük” olduğu gibi; Türkiye, Türkiye’den de büyüktür. Altı asırlık Osmanlı İmparatorluğunun vârisidir. Asya, Afrika, Avrupa ve bilhassa Orta Doğu Osmanlının yetim ve öksüzleridir. Orta vadede siyasi, ekonomik, kültürel ve inanç birliği artmaktadır. Geçmişte güçlü olmanın yolu silah ve ordu idi. Son yıllarda güç kaynağı ise “Ekonomi”dir. Ekonomi uzmanlarına göre dünya ekonomik gücü Batı’dan Doğu’ya hızla kaymaktadır. Bunun manası Batı ekonomik olarak zayıflıyor yani çöküyor. Türkiye dâhil Doğu ekonomik olarak zenginleşiyor.

Türkiye her konuda gelişiyor. İstanbul-İzmir kara yolu ile Marmara ile Ege, Ovit ve dünyanın ikinci uzun tüneli Zigana ile Karadeniz ve Akdeniz kucaklaşıyor. Yalnız Kars-Edirne değil 5-10 yıl içinde Türkiye üzerinden Pekin-Londra demir yolu ekonomik bir devrim olacak.

İkinci Dünya Savaşından sonra 1945 yılında Yalta Antlaşması ile ABD ve Sovyetler Birliği arasında dünya paylaşılmış idi. 1945-90 arasında “Soğuk Savaş” Siyonizmin tuzağı oldu. Rusya ve komünizm tuzağı ile ülkeler bütün maddi imkânlarını silahlanmaya yatırdılar ve fakirleştiler. (Türkiye dâhil) Dünya silah sanayinin tamamına yakını Yahudi şirketlerinin elindedir. Sovyetler Birliği dünya hâkimiyeti hayali ile bütün varlığını silahlanmaya tahsis etti. Halkını ihmal etti. Halk temel ihtiyaç maddelerini bile bulamadı ve Sovyetler Birliği Siyonizm ve onun emrindeki ABD’nin tuzağına düştü. 1945’ten sonra dünya Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, IMF, NATO, Avrupa Birliği temelleri üzerine inşa edildi. Ve dünya sömürüldü. Ama bu temeller şu anda çürümeye başladı. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Evet “Dünya beşten büyüktür.” Ve “Türkiye, Türkiye’den büyüktür."