Suriye’de durum

Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş, (aslında süper güçler adına vekalet savaşı) yeni bir sürece girmiştir. ABD Obama iktidarı Suriye’deki soykırımı seyretmekle kalmamış; katil Esad rejiminin yanında yer almıştı. Bu da ateşkes görüşmelerini sekteye uğratmıştı. (Obama’nın itirafı) Esad rejimi daha önce de kimyasal silahlar kullanmış Obama müdahaleyi önlemiştir.

İdlib’de yüzlerce kişinin katli ile neticelenen kimyasal saldırının yapıldığı havaalanını Trump iktidarı “kırmızı çizgiyi” aştı açıklaması sonrasında füzeler ile vurmuştur. Maddi tahribattan çok psikolojik ve siyasi tahribat önemlidir. Başta Rusya olmak üzere İran’ın Suriye’deki prestijini de vurmuştur. Bu saldırı ile Suriye’de dengeler görünüşte bir anda değişmiştir. Obama Ekim 2015’ten bu yana Suriye’yi Rusya’ya terk etmiş idi. Rusya ve İran âdeta köpeksiz köyde değneksiz gezen durumunda idi. Bu saldırı ile Trump Esad rejimini ikaz ederken Rusya ve İran’a şu mesajı vermiştir: Suriye’de bundan sonra ben de varım!..

ABD’nin muhtemel harekât tarzı, Esad’ın karşısında, muhaliflerin yanında, PYD ve YPG ile iş birliği, (Türkiye için tehlikeli) DEAŞ ile mücadeleye devam anlamındadır. Esad rejimi kimyasal silah kullanmakla son derece hata etti. Kendi lehine olan dengenin değişmesinin kapısını açtı. Suriye’de Rusya ile birlikte at koşturan hâkim ve güçlü olan Esad’ın bu yaptığından Rusya son derece rahatsız ve huzursuzdur. Kimyasal silah kullanımına kadar Esad için görüşü: Esad ile ilgili kararı Suriye halkı verecek idi. Şimdi ise Esad’a olan desteğin sınırsız olmadığını ifade etmektedir. Türkiye bu saldırıda ABD’nin yanında Rusya ve İran’ın karşısında yer almıştır. Rusya ateşkes antlaşmasını askıya almıştır. Fiilen ateşkes sona erdi. Esasen katil Esad rejimi devlet terörüne ve katliamlarına devam etmiş ve ateşkes anlaşması kâğıt üzerinde kalmıştır. Rusya’nın son iki yılda elde ettiği imkânları uzun müddet devamı zordur. Esad’ın son kullanma tarihi gelmiştir. ABD’nin bundan sonra Suriye’yi Rusya ve İran’a Obama gibi terk edeceğini zannetmiyorum. Sahada artık ABD de vardır.

Zamanımızda iç savaşlar iktidar ile muhalefet arasında olmanın ötesinde emperyalist güçler arasında bir vekalet savaşıdır. Emperyalist güçlerin postmodern stratejisi; “İslamı İslamla savaştırmak ve Müslümanı Müslüman ile katletmektir.” Emperyalist güçlerin Orta Doğu’daki hâkimiyetleri için Irak ve bilahare Suriye’yi kullandılar. Her harekâtın görünen ve görünmeyen perde arkası vardır. ABD’nin füze saldırısı danışıklı dövüştür. 59 füze düşerken Suriye’deki Rus hava savunma sistemi devre dışı idi. Ve bir gün sonra havaalanından uçaklar havalandı, katliam yaptı. Trump’ın, ABD ve dünya kamuoyunu aldattığı kesindir. 1945’ten bu yana dünyayı kan ve gözyaşına boğan "Beşli çete" liderlerinin yuları savaş baronlarının elindedir ve bu ülkelere silah satışı durursa ekonomileri krize girer. Türkiye hariç İslam ülkeleri bu katliamın gerçek suçlusudur.

Müslümanlar! Ne zaman uyanacaksınız?..