Dünden bugüne emperyalist Batı

A -
A +

Kanadalı tarihçi Margaret MacMillan’ın “Paris 1919 Dünyayı Değiştiren Altı Ay” isimli kitabı meşhurdur. Bu kitapta yazdığına göre: 

“1919 yılında Paris Konferansında Dört Büyükler denen ABD’nin 28. Başkanı Woodrow Vilson, İngiltere’nin Yahudi asıllı başkanı David Lloyd George, Fransa Başbakanı Georges Clemenceau ve İtalya Başbakanı Vittorio Orlando, Osmanlı İmparatorluğunu kendi aralarında taksim ettiler. Orta Doğu’da yeni devletleri kurup sınırlarını cetvelle çizdiler. Osmanlının Birinci Dünya Savaşında bölünmesi büyük hata idi. Osmanlı Avrupa Birliği gibi devam edebilseydi tarih daha olumlu yazılırdı ve dünyada bu felaketler zinciri yaşanmazdı...”
ABD Başkanı Wilson’un ulusların kendi geleceklerini tayin hakkından söz etmesi 'Pandoranın Kutusu'nu açmış oldu. Etnik milliyetçilik hızla yayıldı ve dünyadaki karışıklıkların temel dinamiği kabul edildi. Osmanlının çöküşü birilerinin hatası değildi. Ama üzüntü verici bir sondu. Milliyetçilik akımlarıyla başa çıkmak, bu çok milletli imparatorluklar için zaten çok zordu. Birinci Dünya Savaşı bu sonu hazırladı. Osmanlı İmparatorluğu farklı etnik ve dinî kökenli toplulukların bir arada yaşamasını mümkün kılıyordu. Gerçekten çok uluslu ve kültürlü bir imparatorluktu. Çöküş ile birçok açıdan vahim gelişmeler oldu. En büyük hata Avrupalı olmayan ülkelere hesapsızca ve zalimce muamele edilmesiydi. Örneğin Çin’in bir bölümü Japonya’ya verildi. Osmanlıyı bölmeye karar verdiler. Arap Yarımadası haritasını bölgenin yapısını hesaba katmadan çizdiler. Orta Doğu’daki ülkeler arasında bitmek bilmeyen düşmanlığın tohumlarını attılar. Yahudilere Filistin’de bir yurt verdiler. Orada yaşayan insanlar için bunun anlamını düşünmediler. Bir asır öncesi kendi aralarında paylaştıkları yerleri içinde bulunduğumuz zaman ve zeminin şartlarına göre yeniden savaşlarla dizayn etmeye çalışıyorlar. Geçmişte bu işleri kendi haçlı orduları ile yapıyorlardı.
Şu anda bu haçlı ordusu sömürmek istedikleri ülkenin evlatlarıdır. Batı’nın devşirme haçlı ordusu (FETÖ-DEAŞ-PKK-DHKP-C yerli ve millî olmayan aydınlar ve vesayet altındaki iktidarlardır.)
Siyonizmin emrindeki emperyalist güçlerin stratejisi şöyledir: İslamı İslam ile savaştırmak!.. Müslümanı Müslümana kırdırmak. Devletler arası savaş yerine devletlerin içinde savaş. Terörü en güçlü silah olarak kullanmak. Sosyal medyada algı yoluyla psikolojik savaş ile istenilen hedefe ulaşmak. Siber saldırılar, ekonomik darbeler yapmak. Ülkeleri kullanarak vekalet savaşı ile netice almak. Dünyayı son derece çok sayıda devletler hâline getirerek "Beşli Çete"nin dünya üzerindeki hâkimiyetini devam ettirmek. Kendilerine karşı gelen ülke ya da liderleri yok etmek. Ülkelerin dil, din, kültür, millî ve manevi değerlerini yok etmek. Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak. 
Çünkü sömürünün önünde en büyük engel İslamiyet ve onunla şereflenen Müslümanlardır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.