Haçlı kini hortladı

16 Nisan 2017 referandumunun “Evet” ile neticelenmesi Hıristiyan Batı ve Türkiye’deki devşirme yerli ve millî olmayan sözde aydınları çılgına çevirdi. 1699 Karlofça Antlaşmasından bu yana Osmanlı ve onun vârisi Türkiye Cumhuriyeti Hıristiyan Batı’nın ve onun Türkiye’deki uzantılarının vesayeti altında idi. Bu yüzden 51.41 mütevazı oy vesayet rejimini, bürokrat saltanatını, imtiyazlı bir zümreye dayanan oligarşik rejimi sona erdirdi. Böylece iktidarın gerçek sahibi halk olmuştur.

Batı’da çok kültürlü toplum yerine İslamiyet, Türkiye ve yabancı düşmanlığı çığ gibi büyümektedir. Fransa’da Erdoğan’a suikast ve Türkiye’de iç savaş çağrısı yapanlar vardır. Fransa’da seçimi Macron’un kazanması aslında küresel sermaye yani Siyonizmin kazanmasıdır. Le Pen İslamiyet ve yabancı düşmanlığı ile rakibine hizmet etmiştir. Kim kazanırsa kazansın Fransa kaybedendir. Fransa ve Avrupa Birliğinde çöküş başlamıştır. Asrımızın hasta adamıdır.

Batı’nın içimizdeki devşirmeleri çok tehlikelidir. Geçmişte Haçlı ordusu ülkenin dışında idi. Bugün ülkenin içindedir. Hıristiyan Batı kendi askeri yerine bu ülkenin çocuklarını Haçlı ordusu olarak kullanmaktadır. PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ ve yerli ve millî olmayan aydınlardır. Dışarıda PYD-YPG ve bunlar Türkiye’nin başarısızlığına bütünlüğüne, gelişmesine, millî ve manevi değerlerine düşmandırlar. Hatta bunların bir kısmı İslam dininin, Allahü tealanın ve ümmeti olmakla şereflendiğimiz yaratılanların en üstünü güzeller güzeli Peygamber Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) düşmandırlar. Kadıköy’de sabah ezanı okunurken ezan-ı şerife ıslık ve yuh çekerek hakaret eden bu sürü gibi Jön Türkler, Tanzimatçılar, İttihat Terakki ve 1000 yıllık Türk İslam medeniyetini İngilizlerin Lozan şantajı ile yıkan CHP’nin son derece kötü bir eseridir.

Nereden nereye geldik? Kur’an-ı azimüşşanda mealen buyuruluyor ki: “Ben öyle bir kavim getireceğim ki, bunlar Allah’ı sever Allah da onları sever.” İslam âlimleri ittifak hâlinde bu kavmin Türk kavmi olduğu üzerinde birleşmiştir.

CHP (istisnalar hariç) nesilleri Allahü tealanın düşmanı hâline getirmiştir. Son yıllarda millî ve manevi değerlerde ekonomide gelişmeler Batı’yı çıldırtmıştır. Bürokratik oligarşiye paydos demiştir. Aslında Hilal-Haç mücadelesi vardır. Borsanın 94 bine tırmanışı Batı’yı ve Türkiye’deki hayırcıları tedirgin etmiştir. Geçmişte borsa ne zaman 70 bini aşsa içeride ya da dışarıda bir hadise ile ekonomik gelişmeye çelme takılırdı.

AB’nin kapısında 54 yıl bekletildikten sonra bir 54 yıl daha beklesek netice yine değişmeyecektir. Fransa’da Le Pen’in kazanmasını istiyordum. AB’den çıkma ihtimali var diye. Avrupa Birliği dağılma sürecine girdi. Fransa ayrılırsa Avrupa Birliği çöker.

Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığını korumak için CHP’yi “mühürsüz zarfla” zarflıyor. Hayır oylarının sadece yüzde 22’si CHP’ye aittir. CHP sokak hareketleri ile iktidar olma peşindedir. Avrupa’da camilere saldırılar son derece fazladır. Sadece Almanya’da 2016’da 91 camiye saldırı ve yangın çıkartılmıştır. AGİT raporu adil değildir. AGİT gözlemcileri PKK, PYD ile çok samimi ilişkileri vesikalarla sabittir. Avrupa Birliği Komisyonu Parlamenterler Meclisinin salt çoğunluk olmayan kararı siyasi ve düşmancadır. Bir nevi Türkiye’yi sömürge gibi kabul etmektedir. Ve son derece ağır ithamlar vardır. Amerikalı milyarder Soros ve Almanya bankaları Türkiye’deki terör teşkilatlarına para yardımı yapmaktadır. Amerikalı subay ve askerler PKK ile kucak kucağadır. ABD PYD’ye silah veriyor ve bu silahların çoğu PKK’ya gidiyor. ABD ve Rusya PKK’nın yanında Türkiye’nin karşısındadır. Siyasi denetim ülkeye hakarettir.

Orta Doğu’yu kaynatan Batı ve Doğu’nun kendi kazanı kaynıyor. Bir milletin elinden zaferi koparıp alabilmek için önce o milletin ruhu sökülüp yenilmelidir. Gustave Lanson, Hıristiyan Batı CHP iktidarı ile bu ruhu sökmek istedi. Allahü teala korudu. Ve şu anda Hıristiyan Batı ve ülkedeki taşeronlarıyla aynı senaryo içindeler...