Mescid-i Aksa’da İsrail terörü

A -
A +

Mescid-i Aksa İslamiyet’in kutsal makamıdır. Kudüs’ün ve bu mübarek beldenin kutsal emanetleri Siyonist İsrail’in işgali altında olmasının İslam dünyasının son derece ağır kusuru, (istisnalar hariç) Müslümanların yüz karasıdır. Müslümanlar için zillettir. Korsan ve haydut devlet olan Siyonist İsrail devlet terörüyle Filistinlilere soykırım uyguluyor. Türkiye ve birkaç ülke hariç İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalıyor. Susmak zimnen soykırımı ve mukaddes Mescid-i Aksa’ya yapılan hakarete razı olmak demektir.

S. Arabistan ve Mısır liderliğinde Katar’a ambargo ilan edilirken, İsrail’in Mescid-i Aksa’da Filistinlilerin namazını önlemesi karşısında neden susuluyor? Cevabı gayet basittir. Bu dikta rejimleri oraya getiren ve devam ettiren Siyonizm’in emrindeki ABD’dir. Tepki gösterdiklerinde saltanatları yıkılır. Türkiye ve parmakla sayılacak kadar az bir İslam ülkesi hariç, diğer İslam ülkeleri ABD hizmetindedir.

Müslümanların Mescid-i Aksa’nın kapılarındaki metal arama dedektörleri uygulamasını protesto etmesi tabii haklarıdır. İbadet yerlerine giriş kısıtlanamaz. İsrail’in Kudüs’ün işgalinden bu yana arkeolojik araştırma maskesi altında yer altında gizli çalışmaları vardır. Nihai hedefleri Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine Yahudi tapınağı yapmak istenmesidir.

Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri yaptığı açıklamada Arap ülkelerinin tarihî sorumluluğunu hatırlatarak “Biz Arap dünyasının Mescid-i Aksa’ya karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini…  Arap dünyasının Mescid-i Aksa’ya yönelik suskunluğundan dolayı büyük üzüntü içinde olduğunu...  Çok büyük meydan okuma ile karşı karşıya olduklarını... Bütün Arap ve İslam dünyasını sorumluluğu üstlenme çağrısı yaptığını…” ifade etmiştir.  

Türkiye ve birkaç İslam ülkesi hariç diğerlerinin iktidarları dünya menfaati için ahiretini satan ve ABD ve diğer emperyalistlere hizmet eden kölelerdir. Mescid-i Aksa yalnız Filistinlilerin değil bütün Müslümanlarındır. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere gibi kutsaldır. İslam İşbirliği Teşkilatı adına Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’i kınadı ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.

Suriye’deki iç savaş en çok Türkiye ve Ürdün’e yük getirdi. Bu iki ülkede 5 milyon Suriyeli mülteci vardır. Trump iktidarı Suriye’nin 4 parçaya bölünmesi için sahaya indi. Suriye ve Irak’ın bölünmesi Büyük İsrail projesinin bir bölümüdür. İsrail küresel sermaye, Siyonistler ve İsrail lobileri, Neo-conları kullanarak Büyük İsrail projesini ABD’ye devretmiştir. Orta Doğu’daki bütün savaşların temelinde Nil’den Fırat’a Büyük İsrail hedefi vardır. Mescid-i Aksa’daki zulme iktidar ve halk olarak en büyük tepki Türkiye’den gelmiştir. Bu konuda Fas ve Lübnan’da da küçük çapta gösteriler olmuştur.

Geçmişte savaş ve darbeler gizli olurdu. Şimdi açıkça oyunlar oynanıyor. CIA’nın eski başkanı Graham Fuller “İslamsız Dünya” adlı eserinde “ABD’nin dünya hâkimiyeti önünde tek engel Sünni Müslümanlardır. Vehhabilerle ortak çalışıyoruz. Şiileri kullanıyoruz. Sünni iktidarların yıkılması Sünniliğin kalesi olan Türkiye’nin yıkılması ile mümkündür. Önümüzdeki engel kalkacak Nil’den- Fırat’a Büyük İsrail ile Orta Doğu’ya yerleşerek enerji kaynakları ve enerji güzergâhları elimizde olacaktır. Ve bu hedefe ulaşmak için ABD ve İsrail’in vesayet altında ara bir hedef olarak Kuzey Suriye’de Kürt devleti kurulması gerekir.” demiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.