"Sizinkiler" Ankara'nın Suriye tezlerine geldi, ne diyorsunuz kahramanlar?

A -
A +

AK Parti iktidarının ilk günlerinden beri dış politika mevzularında Birleşmiş Milletler'in, mazlum halkların acılarına kör sağır dilsiz 5 maymunundan rol çalıyorlar.
Çin, Rusya, ABD, Fransa, Britanya dışında neredeyse tüm ülkeler Türkiye'nin Suriye ve Irak politikasını desteklediği halde "Türkiye bölgede yalnızlaştı!" diye söyleniyorlar.
Son üç beş yılda Başkent'teki elçilik ve konsolosluk sayısı neredeyse ikiye katladığı halde, yani Ankara çekim merkezi olmuşken "sıfır sorun sıfır komşuya" dönüştü diye çıkışıyorlar.
Ağızlarından "bağımsızlık" kelimesini düşürmedikleri halde, 80 yıllık dışa bağımlı Türk dış politikasının özgürleştiği bir dönemde "eksen kayması" paranoyalarıyla kulaktan kulağa oynuyorlar.
Çünkü kendilerine ağırlıklı olarak solcu, enternasyonalist, antiemperyalist diyen bu zevatın "Kâbe"si, BM'nin beş daimi üyesinden başkası değil.
Bu yüzden Suriye'de katil Baasçıların, Irak'ta mezhep faşistlerinin ve Mısır'da diktatörlerin arkasında durmaktan utanmıyorlar.
Bölgede diktatörün sekülerini, İhvan gibi seçimle işbaşına gelmiş demokrat Müslümanlara tercih eden oryantalistlerin tezleri savunmakta beis görmüyorlar.
Katliamlarda, işkencelerde, ABD'nin ya da Avrupa'nın sessizliğini, "meşruiyet kaynağı" sayıyorlar.
Suriye ve Irak politikasına dair değerlendirmeleri de doğal olarak emperyalistlerin dümen suyunda şekilleniyor.
Şimdi merak ediyorum. Tepkilerini Stetoskop hassasiyetiyle ölçtükleri ABD'nin batının, Esad konusunda 4 yıl sonra Türkiye'nin tezlerini savunur noktaya gelmesini nasıl karşılıyorlar?
Bakın Britanya Başbakanı David Cameron ne diyor?
"Suriye'de IŞİD'in gelişmesine neden olan zalim diktatör Esad'dan, tüm halkı temsil edecek yeni bir hükümetin oluşturulması için bir geçiş sürecine ihtiyaç vardır. Esad çözümün değil, sorunun bir parçasıdır."
Vay anasına sayın seyirciler! Bu sözler "Suriye politikasında hata yaptı. Türkiye'yi yalnızlaştırdı" dediğiniz Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yıllardır dile getirdiği tezlere ne kadar da benziyor öyle!
Yalnızca Cameron değil, ABD Başkanı Barack Obama da uyanmış. Kendisinden dinleyelim:
"Korkunç katliamlar yapan Esad yönetimi altında Suriye'de istikrar sağlayamayız. Suriye'nin birleşik kalabilmesi için, Esad'ın tüm bu süreci yönetmesi mümkün değil!"
Ama bizim rüzgârgüllerinin manevra kabiliyeti harikadır. Şimdi bir anda başımıza "doğucu" kesilirler. Dün ABD'nin Avrupa'nın desteğini alamadığı için başarısızlıkla itham ettikleri AK Parti'nin dış politikasını bu kez de "emperyalist batının onayını alacak kadar batılı" olmakla eleştirirler.
Neyse ki birbirleri dışında ne okuyanları var, bereket ne de hastalıklı fikirlerini yaşama geçirecek güçleri. Yoksa nice olurdu bu memleketin hâli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.