MEB’in musiki atağı

A -
A +
Çoğu insan anlayamaz eski musikimizden
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden!”
Bu güzel beyit, büyük şairimiz Yahya Kemal Beyatlı’ya ait ve önceki gün Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sosyal medyada bir tweetinde bu beytin altına şu ifadeleri bırakmıştı:
“Musikimizi gelecek nesillere anlatmak için Türk Müziği Tanıtma ve Destekleme Projesi'ni başlatıyoruz.”
Açıkçası bu çok güzel bir haber lakin ne kadar başarılı olur kestirilemez. Çünkü millî kültüre olan duyarlılık günbegün azaldığı gibi, bir taraftan da maksatlı bir el tarafından millî kültürümüze dair her ne varsa inceden inceye hayatımızdan çıkarılmaya çalışılıyor.
Aramızda yaşayan tuhaf ve hastalıklı kafalar yüzündendir ki dert ve sorunlarımızı nihayete erdiremiyoruz yazık ki. Gün olmuyor ki arızalı tipler bir vukuat çıkarmasınlar.
Bir taraftan ülkenin en batısında kafası hâlâ Bizans kalıntılarından kurtulamamış bir belediye başkanı kalkıp kökü nereden gelirse gelsin Türkçeleştirilmiş bin yıllık  ‘Edirne’ ismine “Adrianoupolis” der, bu isimle adına kartvizit bastırır… Ülkenin en doğusunda biricik hedefi ülkeyi maddi ve manevi bölmek üzere mankurtlaştırılmış bir ötekisi Hakkâri Uludere’ye kalkıp Roboski, Diyarbakır’a Amed der! Bütün bunlar coğrafya üzerinden, yer isimleri üzerinden millî bekamıza açık birer saldırıdır!
Bin senelik Türk yurdunun bütün yer isimleri atalarımızın kanıyla bedeli ödenerek Türkçeleştirildi, Türk milletine yurt kılındı. Osmanlı Devleti'ne neredeyse bir asır başkent olmuş Edirne, akıncı cetlerimizin, serdengeçtilerin can vererek bize emanet bıraktığı bir serhat şehridir… Bu toprakları fethedilmeden önceki isimleriyle anmak nasıl bir kafadır acaba? Bu nasıl bir komplekstir?
Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk Hoca'nın musiki üzerinden anlattığı durum, her anlamda bizleri kuşatmıştır ne yazık ki. Bizden birçok şeyleri anlamayan, bilmeyen bir kuşak gelmiş ve karşımıza oturmuştur… İsterseniz etrafınızda hemen deneyiniz. Beş lise öğrencisini alınız ve önceden tespit ettiğiniz beş türkümüzü birlikte söylemelerini isteyiniz. İşte o vakit göreceksiniz ki millî kimliğimiz fena hâlde alarm veriyor. Bir tek türküde dahi ittifak edemediklerini hayretle göreceksiniz!
Sadece türkü mü? Deyimlerimiz, atasözlerimiz, folklorumuz, klasik musikimiz, tarihimiz, edebiyatımız, mehter marşımız vs. Bize dair her ne varsa yeni kuşaklar bigâne, uzak ve ilgisiz!
Peki, neden, niye, niçin, nasıl?
Sebebi ne, müsebbibi kim? Sen, ben, o, hepimiz… Kendimize yabancılaşma maalesef bütün alanlarda artarak devam ediyor. Millî ve yerli olana karşı bir aşağılama, bir burun kıvırma hâli genç kuşakları esir almış bir duygu yazık ki.
Bütün toplum bu meseleyi satın alıp üzerinde kafa yormak zorundadır. Millî birlik ve beraberlik ruhunu canlandıracak her türlü organizasyon, proje ve çalışmaya hep birlikte destek vermek zorundayız. MEB’in bu projesi gerçekten de oldukça yerinde ve heyecan verici lakin bazı hususları hatırlatmakta fayda görmekteyim.
Bu projede umarım ki özel hayatlarıyla gündemden düşmeyen sözde şarkıcılara görev verilmez…
Gençlerimize musikimizi anlatacak musikişinasların doğru seçilmesi, bu programlarda geçmişten günümüze eser takdimi yapılırken eserlerin bestekârları yanında güftekârlarının da gündeme getirilmesi faydalı olacaktır. Yani Mustafa Itri Efendi, Dede Efendi, Münir Nurettin Selçuk, Sadettin Kaynak yanında Şeyh Galip, Yahya Kemal de şiirleriyle gündeme getirilmelidir. Bu proje bütün illerde uygulanıp TRT tarafından mutlaka desteklenmelidir zira TRT sanatçılarının bilgi ve görgülerinden genç kuşaklarımız istifade etmelidir.
Sayın Bakan Ziya Selçuk Hoca'ya gönüllere girmek için başlattığı bu güzel proje için teşekkür ediyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.