Ege'den Kafkaslara…

A -
A +
“Kardeş olmak!”
Sanırım yeryüzünün en güzel ifadelerinden birisi bu olsa gerek. Birkaç aydır bir kardeşlik hikâyesinin tanığıyım. Bugün sizlere bu güzel ve anlamlı hikâyeyi anlatacağım...
İzmir şehrimizin çok güzel ilçelerinden olan Bergama, mimarisiyle, sanat, tarih ve kültürel bağlarıyla UNESKO Dünya Mirası listesinde olan dört dörtlük beldelerimizden birisi. Çeşme, Foça gibi ilçeler kadar gündelik hayatta adını duymasak da Ege bölgesinin aslında denize sahili olan, en görülesi, gezilesi güzel ilçelerinden biridir.
İşte bu güzel ve tarihî ilçemiz Azerbaycan’ın “Şeki” iliyle kardeş oldu. Şeki, Azerbaycan'ın kuzeyinde, başkent Bakü'nün 370 km kuzeybatısında Büyük Kafkas Sıradağları eteğinde yer alan Azerbaycan’ın kadim şehirlerinden biri ve turistik yönleriyle öne çıkan bir kent. Tarihî özelliklere haiz 84 anıt arasında kendine has mimari üslubuyla Şeki Han Sarayı öne çıksa da aslında şehir baştan başa destansı bir hüviyete sahiptir. 
TÜRKSOY tarafından 2016 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Azerbaycan'ın Şeki şehri, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada barındırıyor. Kafkasya dağlarının eteğinde bir masal şehrini andıran Şeki’de, tarihi yüzyıllara dayanan çok sayıda cami, kervansaray, kale, hamam ve diğer anıtlar bulunuyor.
Şeki’de Cuma Camii ve Ömer Efendi Camii, kentin yakın çevresinde bulunan; yeşilliklerin ortasındaki kaplıca merkezi Markhal, Gel ve Gör Kalesi, Kafkas Dağları’nın 1300 metre yükseğindeki ormanların kucağındaki Bash Kungut Köyü, tarihle iç içe “Fazıl Köy” gibi daha görülecek çok yer var...
Şeki, her şeyden önce ünlü şair Bahtiyar Vahapzade’nin doğduğu şehirdir.
Bergama Belediyesi ve Şeki kenti geçtiğimiz günlerde “Kardeş Şehir” oldular. Bu iki şehri böyle kardeşlik hukukuyla birbirine bağlayan unsurları Bergama Belediyesi şöyle açıklıyor:
-Unesco Kenti olmaları
-Geçmişlerinin 3 bin yıla yakın olması
-Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada barındırmaları
-Tarihî İpek Yolu üzerinde bulunmaları
-Her iki kentte de aynı adla anılan ve benzer özellikli ‘Kale Mahallesi’ bulunması
-Yemek kültürlerinin benzerlik göstermesi (Ramazan Helvası, sura nohut yemeği vb.)
-Şeki’nin 2016 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olması
-Şeki’nin İpek Yolu Müzik Festivali ve Bergama’nın Kermes Festivali...
Bu benzerliklerin olması aslında hiç önemli değil. Bu akitleşmede önemli olan şey, bir Ege şehrinin ata toprağına olan ilgisi, sevgisi ve muhabbetidir. Hiçbir şekilde benzemeseler, ne olur ki? Burada önemli olan tarihe, kültüre, ortak geçmişe olan vurgudur.
Keşke bütün Anadolu, ata yurduna böyle kapılar aralasa, gelinip gidilse, gelişler ve gidişler sıklaşsa ve araya yıkılmaz köprüler inşa edilse. Buhara, Semerkant, Taşkent, Türkistan, Almatı, Gence, Aşkabat, Kokant, Semey, Kazan, Akmescit, Üsküp, Kosova gibi daha nice şehir var araya taş köprüler kurulası…
Bu akitleşme bazen kâğıt üzerinde kalabiliyor. “Olmuş desinler” mantığı doğru bir yaklaşım değil elbette. Bir kardeşlik köprüsü kurulur kurulmaz, kültür, eğitim, ticaret diplomasisi ayakları kurulmalı ve karşılıklı, geniş kesimleri içine alan programlara yer verilerek, halkın bu bağı duyması ve hissetmesi sağlanmalıdır. 
Dolayısıyla, bu kabil çalışmalarda verim alınmadığı takdirde, sadece kâğıt üzerinde kalan, kimsenin haberdar olmadığı “Dostlar alışverişte görsün” gibi hiç hoş olmayan bir sonuç doğurabilir…
Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu Beyefendiyi kutluyorum. Şeki Valisi Elxan Usubov ile Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu arasında imzalanan bu kardeşlik akdinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Hâsılı niyet hayır idi akıbet de hayr ola inşallah...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.