Ve Tomris Hatun Türkiye’de…

A -
A +
Tomris Hatun… Büyük bozkırın savaşçı hatunu, Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı… MÖ 6. yüzyılda yaşamış, aynı çağda Pers ve Medya’da hüküm sürmüş Ahameniş İmparatorluğu’yla büyük savaşlara girişmiş Saka kraliçesi. Önceki gün kızımla uzun zaman sonra sinemaya gittim. Salonda sadece ikimiz vardık ve “TOMRİS” filmini hakikaten büyük keyifle seyrettik. Başrol oyuncuları Almira Tursyn, Adil Akhmetov, Erkebulan Dairov, Aizhan Lighg ve Berik Aytzhanov muhteşem bir oyunculuk çıkarmışlar. Filmin yönetmenliğini dünyaca ünlü Kazak Yönetmen Akan Satayev üstlenmiş. Binlerce insanın görev aldığı bu aksiyon filminin her anında Kazak bozkırlarına gitmişçesine filmle bütünleşiyorsunuz, gâh uzak geçmişimizle iftihar ediyor gâh Perslerin her zaman entrikacı bir millet olduğunu düşünüyorsunuz. Türk kadınının savaşçı kimliğinin öne çıkarıldığı filmde Tomris’i oynayan başrol oyuncusu Almira Tursyn, ok kullanmayı, kılıç sallamayı, ata binmeyi ustalıkla gerçekleştiriyor.  Tabii Kazakistan “TOMRİS” filmiyle uzak tarihimize projeksiyon tutarken insanın aklına diğer kadın hükümdarlarımız geliyor. Mesela 13. yüzyılda Hindistan’da Sultan İltutmuş tarafından kurulan Delhi Türk Sultanlığının ilk Müslüman kadın hükümdarı Raziye Begüm Sultan’ı da Hintliler film yapmışlar lakin tek kelime ile facia olmuş! Kazakistan kurucu Cumhurbaşkanı Elbaşı Nur Sultan Nazarbayev’in talimatıyla 2017 yılında çekimine başlanan Tomris filmi nihayet Türkiye’de beyaz perdede seyirciyle buluştu. Kazakistan hakikaten kendi tarihine muhteşem bir çıkışla sahip çıkmış. Muhtemelen sırada Hoca Ahmet Yesevi var! Açıkçası Tomris filmini seyrederken içimden sık sık Nazarbayev’e teşekkür ettiğimi söylemeliyim. Nur Sultan Nazarbayev’in çok önemli bir yanı var ki o da halkına millî kültürünü, tarihini, medeniyetini hatırlatacak çok boyutlu vizyoner kimliğiyle hemen her alanda öncülük ve rehberlik yapması, ilgili birimleri harekete geçirmesidir. Bugün Türk Cumhuriyetleri içinde Kazakistan, Nazarbayev’in liderliğinde resmî olarak millî kültüre dönüş programı uygulayan tek ve ilk ülkedir. Bu da Nazarbayev’in çok boyutlu liderliğiyle yakından ilişkilidir. Batı literatüründe çok boyutlu liderlik sekiz başlık altında toplanır: 1. İşe Yönelik Liderlik 2. Dönüştürücü Liderlik 3. Etkileşimci, Etkici, Tepkici ve Aktif Olmayan Liderlik 4. Öğrenen Liderlik 5. Karizmatik Liderlik 6. Simbiyotik Liderlik 7. Süper Liderlik 8. Vizyona Dayalı Liderlik… İşte Nur Sultan Nazarbayev, bu çok boyutlu liderlik anlayışını yerine göre kullanan ilginç bir lider. Bir anda Cumhurbaşkanlığı görevinden kendiliğinden çekilecek kadar gelecek tasavvuru olan, öte yandan devletin çok önemli organlarında tek söz sahibi olabilecek yetkinlikte karizmatik liderliği olan büyük bir devlet adamıdır. Önce “Manevi Başkent” ilan ettikleri Türkistan şehrini mimari anlamda tepeden tırnağa eski şaşaalı günlerine dönüştürmek için çok büyük yatırımlar yapan Kazakistan, özellikle Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin izini takip eden bir yol haritasıyla geçmişin fotoğrafını çekerek bir iz belirlemiş ve bu istikamete doğru emin adımlarla yürümektir. Bu anlamda henüz 30 yaşında olan Kazakistan Cumhuriyeti, öncü devlet olarak iyi bir örnek oluşturmaktadır. “Tomris” filmini meraklılarına öneririm. Büyük bütçeler ayırarak bu tarihî filmi çekip ülkemize kadar gelen kardeş yapıma gereken desteği vermemiz icap eder. Bu hem ortak tarihimizin hem de kardeşlik hukukumuzun bir gereğidir. Ortak tarih, ortak manevi miras, ortak kültür ve medeniyet tasavvuru! Adriyatik’ten Büyük Bozkır’a kadar “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” diyoruz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.