Sosyolojimiz alarm veriyor!

A -
A +
Toplumsal hayatımız alarm veriyor... Dolar, faiz, enflasyon, siyaset sarmalında gözden kaçırdığımız en önemli meselemiz aslında toplumsal sorunlarımız… Kar topu misali hızla büyüyerek tedirgin etme noktasına gelmiş toplumsal sorunlarımızı bugün ciddiye alıp tedbirler almazsak şayet yarın çok geç olacak. Kadıköy metrosu olayı önceki gün toplumda infiale sebep oldu. Bir metroda, bir ruh hastası elindeki bıçakla bir kadının üzerine yürüyor, galiz küfürlerle hakaret ediyor, genç kadın çaresizce kendini korumaya çaba harcıyor, metrodaki onlarca insan seyrediyordu! Bu şehir eşkıyasının yakalanıp ifadesi alındıktan sonra salınacağından neredeyse eminiz! Bu kadar insanın gözü önünde işlenen bu cürüm bir facia ile de bitebilirdi. Peki metroda insanlar neden tepki gösteremedi? Çünkü bizim insanımız Kadir Şeker davasından sonra olaylara müdahil olmak istemiyor! Kadınlarımız artık yalnız yürümekten, karanlıkta sokağa çıkmaktan, tek başına kalmaktan korkuyor! Samuray kılıcıyla katledilen Başak Cengiz adlı kızımızın acısı daha taze iken ülkenin pek çok yerinden kadına şiddet, cinayet haberleri hız kesmeden gelmeye devam ediyor… Erkekler çok ciddi anlamda öfke patlaması yaşıyor. Bunun sebeplerini bilmek zorundayız. Aile sorunlarında kadına pozitif ayrımcılık yapmak aileye faydadan çok zarar veriyor! Hapishanelerden salınan binlerce suç makinesi caddelerimizde, sokaklarımızda cirit atıyorlar. Bitirimler, hırsızlar, kaçakçılar, yankesiciler, dolandırıcılar, kapkaçtılar, uyuşturucu müptelaları, torbacılar…  Pandemi nedeniyle bu insanlar mahpushaneden evlerine gönderildi. Şimdi yine boş durmuyorlar ve suç işlemeye devam ediyorlar… Sadece bunlar mı? Toplum depresyonda. Ülkede satılan antidepresanlar söylüyor bunu. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, manevi boşluk, toplum katmanlarının arasındaki uçurumun ve gelir düzeyindeki makasın açılması gibi sayısız sebep var. Öve öve bitiremediğimiz, hiç yıkılıp sarsılmaz sandığımız o güçlü Türk aile yapısı artık tökezliyor! Sosyal medya, bütün dünyanın bu ülkeye yapamadığını başardı! İnstagram, TikTok, Facebook gibi mecraların bu millete yaptığını yedi düvel yapmadı… Binlerce erkeğin ve kadının bu mecralarda tanışıp çoluk çocuklarını terk edip kayıplara karıştığını adli makamlar söylüyor! Biz, biz olmaktan hızla uzaklaşıyoruz. Herkes bunun farkında lakin hiç kimse bunu dillendirmiyor! Yazar yazmıyor, televizyoncu dillendirmiyor, siyasetçi elini taşın altına koymuyor, hukuk gereğini yapmıyor! Yirmi, yirmi beş sene önce bu ülkenin kahir ekseriyeti bir genç kızla bir genç erkeğin masum arkadaşlık yapmasına bile sıcak bakmazdı.  Şimdilerde nikâhsız yaşayan insan sayısının katlanarak arttığını herkes gördüğü ve bildiği hâlde neden susuyor? Aile Bakanlığı, nikâhsız yaşanan bu kabil ilişkilerin topluma geri dönüşünün menfi veçhelerini bilmiyor mu? Size bu hususta bir hikâye anlatmak istiyorum... Yakın arkadaşlarımdan birisi uzun yıllar çocuk sahibi olamayınca, yuvadan bir çocuk almaya karar verdi. Aldığı çocuğun annesi aynı şekilde bir çocuk daha yuvaya vermiş! İki çocuğun babası da farklı kişiler. Kadın bir çocuk yapıyor getirip yuvaya bırakıp bir süre kayıplara karışıyor sonra yine bir çocukla dönüyormuş! Yarın bir çocuk daha yapıp devlet babaya bırakıp gidecek! Buyurunuz gerisini siz düşününüz! Bu sorumsuz kadınlar ve dahi erkekler bu ülkede hem nesebin bozulmasına hem de dünyaya getirdikleri masum çocukların anne ve baba sevgisinden mahrum kalmalarına sebep olurken, hukuk bunun bir suç olduğunu ne zaman kabul edecek? Hasılı toplum alarm veriyor, yarın çok geç olabilir!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.