Kırgızistan’ı tehdit eden iç ve dış etkenler!

A -
A +

Geçen hafta kardeş ülke Kırgızistan’da milletvekili seçimleri yapıldı.

Yaklaşık 4 milyon seçmen, 90 sandalyeli Meclis'te beş yıl görev yapacak milletvekillerini seçti. Seçime “Ata Meken, Ata Jurt Kırgızistan, Uluttar Birimdigi, Bütün Kırgızistan, İşenem, Intımak, İman Nuru, Alyans, El Umutu, Azattık, Uluu Jurt, Mekençil El, Sosyal Demokrat, Kırgızistan Birlik Yurtsever, Ordo, Aruuzat, Bağıt, Yeşil, Legalize, Kuçtuu Region ve Jaşasın Kırgızistan” gibi toplam 21 parti ve 1015 milletvekili adayı katıldı.

Hemen belirtelim ki parti sayısının bu denli fazla olması ülke için bir avantaj değil!

Seçim genel anlamda sorunsuz geçse de 3 milletvekili adayı “darbe” hazırlığı yapmakla suçlanıp tutuklandı. Kırgızistan Türk Cumhuriyetleri içinde iç istikrar ve güvenlik noktasında iç ve dış tehditlere en fazla maruz kalan bir ülke ne yazık ki! Bunun pek çok nedeni var.

Kırgızistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Marat Imankulov, Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un başkanlığında Ala-Archa devlet konutunda yaptıkları Güvenlik Konseyi toplantısı sonrasında ülkenin içinde bulunduğu iç ve dış tehditleri açıkladı.

Imankulov, uluslararası terör örgütleri ve radikal grupların gizli ve aleni faaliyetleri, yine aynı unsurların internet aracılığıyla ajitasyon ve ayartma çalışmaları, yabancı istihbarat servislerinin bilgi alanlarına sızması ve sirayet etmesi, sınır ihlalleri, enerji ve akaryakıt kaynaklarına bağımlılığın artması, su sorunlarının derinleşmesi, uyuşturucu ağlarının geçişlerindeki artış, düzensiz göç tehlikesinin büyümesi, ihracat ve transit potansiyelinde azalma  gibi dış tehditlerin Kırgızistan için ivedi çözülmesi gereken en önemli başlıklar olduğunu ifade etti.

Imankulov, içeride de devlet ve toplum, yolsuzlukla mücadele, ekonomik ve demografik güvenlik, manevi ve bilimsel potansiyelin güçlendirilmesi, sağlık ve eğitim düzeyi, devletin korunması, devlet sınırının güvenliği, ekolojik, gıda ve bilgi güvenliği alanlarında da ulusal çıkarlara yönelik çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.

Kırgızistan, geçmiş yıllardaki iç kargaşa nedeniyle pek çok anlamda sorunlar yaşamış ve potansiyelini doğru kullanamamış bir ülke. Bugün yeniden doğrulmaya, kaybettiği zamanı telafi etmeye çabalıyor.

Türkiye’nin özellikle devlet yapılanması noktasında kurum ve kuruluşların inşasında bu kardeş ülkeye el uzatması elzem. Özellikle güvenlik, savunma sanayii teçhizatının temininde henüz emekleyen bu ülkeye yardımcı olması "büyük ağabey" sorumluluğunun da bir gereği belki de…

Kırgızistan bugün çok ciddi anlamda Çin’e bağımlı bir ülke hâline gelmiş bulunuyor. Ülkedeki çok önemli altın ve kıymetli maden rezervlerini ne yazık ki Çinli şirketler işletiyor ve bu işletmelerde istihdam edilenler de maalesef büyük oranda Çin insan kaynakları.

Kırgızistan Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı Kamçıbek Taşiyev de Türkiye’den İHA satın alacaklarını duyurdu. Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Rusya ve Türkiye’den insansız hava araçlarını alacaklarını doğrulayarak bu konuyla ilgili şunları söylemişti: “Biz SİHA’ları savaşmak için değil, korunmak için alıyoruz!”

Kırgızistan sosyo ekonomik, güvenlik ve iç problemlerden dolayı uzun yıllar bir türbülans döngüsünde zaman kaybettiğinden dolayı hızla dışta güvenlik açıklarını kapatmaya, ekonomik alanda güçlenmeye ve içte istikrarı sağlamaya yönelik önemli adımlar atıyor.

Umarız ki Meclis seçimleri hayırlara vesile olur. Ve yine dileriz ki bu istikrar bozulmadan Kırgızistan da tıpkı Kazakistan gibi topyekûn bir kalkınma hamlesiyle hak ettiği büyümeyi yakalar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.