Batı Trakya’da “Türk” yok/muş!

Batı Trakya Türkleri hak arayışını sürdürüyor.

Önceki gün İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu ve heyeti, İskeçe Türk Birliği ve diğer Türk azınlık derneklerinin Yunanistan tarafından 14 yıldır uygulanmayan AİHM kararlarıyla ilgili Avrupa Konseyinde temaslarda bulunmak üzere Strazburg'a gittiler. 

Bizler Ozan Ahmetoğlu’na telefonla ulaştık. Üniversite yıllarında Ankara’da gazetecilik okurken aynı zamanda İHA’da muhabirlik yaptığını da öğrendiğimiz Ozan Ahmetoğlu’na son gelişmeleri sorduk.

- Yunanistan’ın “Batı Trakya'da Türk yoktur” şeklindeki politikası yıllardan beri devam ediyor.

- İskeçe Türk Birliği, 39 yıldır bir hak arama mücadelesi veriyor. Yunanistan kendi topraklarında bir Türk azınlığın varlığını inkâr ettiği ve 1980’li yıllardan itibaren böyle bir politika geliştirdiği için "Batı Trakya'da Türk yoktur" politikasının bir uygulaması olarak isminde “Türk” kelimesi olan Batı Trakya’daki azınlık derneklerinin aleyhine kapatma davası açmıştı.

-1983’te başlayan süreç 2005 yılında Yunanistan Yargıtay’ının bu kapatma kararını onamasıyla sona erdi. Dolayısıyla İskeçe Türk Birliği de bu konuyu AİHM’ye taşıdı.

- 27 Mart 2008’de AİHM İskeçe Türk Birliği ile ilgili kararını açıkladı. Yunanistan’ı mahkûm eden bu karar sadece İskeçe Türk Birliği’ni değil Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’ni de ilgilendiren bir karardı.

-2008’de AİHM kararının açıklanmasından sonra geçen 14 yıl boyunca İskeçe Türk Birliği olarak 2 kez Yunanistan iç hukukunu tükettik. 29 Haziran 2021 tarihinde Yunanistan Yargıtay Mahkemesi kararını açıkladı ve bizim talebimizi yine reddetti.

- AİHM kararlarının uygulanması talebiyle 10 Temmuz 2021’de İskeçe’de demokratik bir protesto gösterisi gerçekleştirdik. 7 ay sonra İskeçe Savcılığı, bu yürüyüşü gerekçe göstererek İskeçe Türk Birliği hakkında bir soruşturma başlattı.

-Yürüyüş için mi soruşturma açıldı?

- İskeçe Türk Birliği Başkanı olarak, İskeçe şehir meydanında Türkçe ve Yunanca yaptığım konuşmada Yunanistan, Yunanistan Yüksek Mahkemesi, Yargıtay aleyhine kışkırtıcı konuşmalar yaptığım iddiası vardı. İskeçe emniyetinde ifade verdik. Daha sonra 12 kanaat lideri bu yürüyüşte maske takmadıkları gerekçesiyle yeniden ifadeye çağrıldı!

-Çok ironik! Genel sorunlarınızdan söz eder misiniz?

- Batı Trakya’da müftülük sorunu hâlâ devam ediyor. Biz elli yıldan beri azınlık vakıflarının yöneticilerini kendimiz seçemiyoruz. Yunanistan keyfî atama yapıyor! Batı Trakya Türk azınlığının çok ciddi işsizlik ve gün geçtikçe büyüyen bir göç sorunu var. İskeçe ve Gümülcine illeri işsizlik seviyesinin en yüksek olduğu, gelir seviyesinin en düşük olduğu iki ildir. Yunanistan’daki hükûmetlerin Batı Trakya Türklerinin yaşadığı bu ciddi soruna seyirci kaldığını söylemek mümkün. Ekonomik ayrımcılıklar nedeniyle iki toplum arasında büyük bir uçurum oluştu. Bu uçurumun da kapatılıp ortadan kaldırılması için Batı Trakya Türk azınlığına pozitif ayrımcılık yapılmasının elzem ve gerekli olduğunu düşünüyorum.

-Son olarak bize neler söylersiniz?

- Ana vatan Türkiye ile vatandaşı olduğumuz Yunanistan’ın her anlamda iş birliği ve diyalog içinde olmasından mutluluk duyarız. Yunanistan’ın Batı Trakya Türkerine bir Türkofobi penceresinden bakmasını istemiyoruz.  

-1980’ler ve akabinde Dr. Sadık Ahmet önderliğinde diğer azınlık önde gelenlerinin birlikte verdiği mücadeleden sonra bazı vatandaşlık haklarında iyileştirmeler elde edilmiştir.

Hasılı merhum Dr. Sadık Ahmet gibi “Türk Kimliği” için her zorluğu göze alan Ozan Ahmetoğlu ve arkadaşları büyük bir alkışı hak ediyorlar…